Güncelleme Tarihi:
Araştırma Görevlisi Özgür Oral’ın yönettiği sempozyumda ilk olarak söz alan Polonezköylü yerel tarihçi Antoni Dohoda, köyün tarihçesi hakkında kısa bilgiler aktardı. “Osmanlı Polonya’nın bölünmesini hiçbir zaman kabul etmedi” dedi.
Ardından Polonezköy eski muhtarı Antoni Wilkoşevski, Polonezköy’ün dünü ve bugününün anlatan tespitlerde bulundu. Pansiyonculuğun, işletmeciliğin, köylerinde 1900’lü yıllarda başladığını belirten Wilkoşevski, bunun kendileri için çok önemli geçim kaynaklarından biri olduğunu, bu durumun köy turizminin gelişimine katkıda bulunduğunu sözlerine ekledi.
Polonezköy Muhtarı Frederik Novvick ise şunları söyledi: “1842’de Polonyalıların bulundukları mevkiye yerleşmesiyle başlayan göç ve çoğalmayla bugünkü köy kuruldu. Yıllardır Polonezköy’de yapılan kiraz festivali ve Polonya’da düzenlenen “Türk Günü” etkinlikleri ile, iki ülke arasındaki bağlar daha da güçlendi” dedi.
Polonezköy Eski Muhtarı Daniel Ohostki ise, “Cenazelerimizde hem papaz hem de imam bulunur. Bu bizim için önemlidir” dedi.
POLONEZKÖY TURUYLA BİTTİ
Sempozyumun kapanış programında Türkiye’deki tek Polonya köyü olan ve Polonya kökenli vatandaşların yaşadığı Polonezköy’de kilise, mezarlık, camii, Zosia Teyzenin Anı Evi, Cam Sanat Merkezi, muhtarlık binası gibi Polonezköy’ün tarihi, dini, kültürel mekânları gezildi.