Güncelleme Tarihi:
Sakarya’da 4 köyün kaşık üretimi ile önemli bir yere sahip olduğunu belirten Sabri Özşahin, son yıllarda teknolojinin gelişmesi ile artık kaşık sanatına da eskisi gibi olmadığını anlattı. Sakarya’nın Alballar Mahallesi’nde oturduğunu ve 60 yıldan beri tahta kaşık sanatıyla ilgilendiğini belirten Özşahin, "1990’lı yıllara kadar geçimimizi bu meslekle sağlıyorduk. Şu anda artık makineler var, artık elle yapan kuşak azaldı. En önemlisi de şimşir ağacından yapılan kaşıklardır. Bakteri üretmemekle bilinir. Bu arada, şimşir ağacından sadece kaşık değil, tarakta yapılıyor. Bu tarakları kullananların saçında dökülme ve kepek olmaz. ‘Kel başa şimşir tarak’ sözü de buradan gelmektedir" dedi.
AVRUPA ÜLKELERİNE GÖNDERİLİYOR
Özşahin, el emeği ile üretilen kaşıkların bakteri almaması nedeniyle Avrupa ülkelerindeki vatandaşlar tarafından özellikle tercih edildiğine de belirterek, "Bu kaşıklarımız bakteri almadığı için bugünlerde İngiltere başta olmak üzere Almanya, İtalya gibi farklı ülkelere de gönderiyoruz. Son yıllarda makineleşmeden dolayı mesleği geleceğe aktarmakta sıkıntı yaşıyoruz. Bizim dönemimizde okul olmadığı için el işlerine yöneliyorduk. İşyerlerimiz vardı. Oranın adı da kaşık hanedir. Burada büyüklüklerine göre, 4-6 usta çalışır. Dedelerimizden, babalarımızdan öğrendik. Çıraklıktan başlayarak aşama aşama ustalığa kadar geliriz" diye konuştu.