Güncelleme Tarihi:
Doğa ve Sürdürebilirlik Derneği ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, kuruyan ve kirlenen doğal göllerle ilgili rapor hazırladı. Ülkemizde son 60 yılda Marmara Denizi’nin yüzölçümünden daha büyük, üç Van Gölü büyüklüğünde ya da İstanbul, İzmir il ve ilçelerinin yüzölçümleri toplamı kadar 60’a yakın doğal gölün kuruduğu ve kurutulduğunu ifade etti.
AŞIRI TÜKETİM ETKİLİYOR
İnsanlığın her şeyi aşırı tüketiminin bütün doğayı etkilediğine işaret eden Kesici, şunları söyledi: “Bunun başlıca nedeni, çok su tüketen yanlış tarım politikaları. Sularımızın atık alanı olarak kullanılması. Gölün beslenmesinde önemi büyük olan derelerin önlerine baraj, gölet, HES, su şişeleme tesislerinin düzensiz bir şekilde yapılması. Kurulan balık çiftlikleri ve tarım alanı kazanmak için yapılan kurutmalar. Göllerin sularının temizlenmesinde etkileri olan kıyı kesimlerine yapılaşma için yapılan müdahaleler. İklim değişiklikleri ve suların seviyesinin azalmasıyla artan buharlaşma.
KALANLAR DA TEHDİT ALTINDA
Türkiye’de irili ufaklı 200’e yakın sulak alan var. Bunların neredeyse tamamı koruma altına alınmasına ve Ramsar Alanı, Ulusal Öneme Haiz Sulak Alanı, Mahalli Öneme Haiz Sulak Alanı olarak da uluslararası ve ulusal koruma statülerine sahip olmasına rağmen, sadece Göller Yöresi’ndeki Burdur sınırları dahilinde 60 yıl öncesinde 15 doğal gölün varlığından bahsedilirken bugün sayı 5’e inmiştir. Kalanlar da başta kuraklık olmak üzere muhtelif insan etkileriyle karşı karşıyadır.”