Güncelleme Tarihi:
Bu hafta vizyona giren diğer yerli yapım “Bir Ses Böler Geceyi” de bir roman uyarlaması olarak dikkati çekecek.
“Ahmet Ümit”in aynı adlı eserinden beyaz perdeye aktarılan filmin senaryosunu, yönetmenliği de üstlenen Ersan Arsever yazdı.
Üniversitede araştırma görevlisi olan Süha'nın (Cem Davran) arabasıyla bir köy mezarlığının duvarına çarpmasıyla başlayan film, kazanın ardından kendini mezar taşlarının arasında bulan Süha'nın, boş bir mezardan geçmiş hayatına doğru çıktığı ilginç yolculuğu konu ediniyor.
Mistik, gizemli ve gerilim yüklü bu yolculukta, boş mezarın ölüsü Alevi genci İsmayil (Gün Koper), kendini arayan Süha'ya rehber olacaktır. İsmayil'in hayatı, Süha için bir aynadır. O aynada Türkiye'nin yakın tarihini, 12 Eylül darbesinin öncesini, darbe dönemini ve sonrasını görecektir.
Ali Vatansever'in senaryosunu yazdığı ve yönettiği “El Yazısı”, 45. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde “Senaryo Geliştirme Ödülü” kazandı.
Cansu Dere, Wilma Elles, Sarp Akkaya, Sercan Badur, Salih Kalyon, Baran Akbulut, Bahtiyar Engin, Ayşe Selen ve Kenan Bal'ın rol aldığı filmde, mütevazi bir Anadolu kasabasında mutluluğun peşinden koşanların hikayelerine yer veriliyor.
Filmin konusu şöyle:
“Kasaba, okulun ilk yabancı öğretmenini karşılayacaktır. Fakat havaalanında öğretmen bulunamayınca, kasabaya şans eseri gelen turist Julia'yı herkes öğretmen sanır ve kasabadaki tüm taşlar yerinden oynar. El yazısı, işte kasabanın olaylarla dolu bu gününden 3 hikayeyi anlatır.”
Joe Carnahan'ın yönetmenliğini yaptığı “Gri Kurt” (The Grey), insanın doğaya karşı verdiği hayat mücadelesini, korku, gerilim ve dram çerçevesinde anlatıyor.
Alaska'da petrol sondajında çalışmak için görevlendirilen, ancak uçaklarının düşmesi sonucu bölgenin vahşi ve ıssız bir alanında mahsur kalan bir ekibin hikayesini beyaz perdeye taşıyan “Gri Kurt”ta grubun başı olan Ottway (Liam Neeson), ekibin vahşi doğada aç kurtlara karşı hayatta kalabilmesi için elinden geleni yapmak zorundadır.
Yönetmenliğini İspanyol sinemacı Gonzalo Lopez-Gallego'nun üstlendiği “Ölüm Yolculuğu (Apollo 18)”, bilim-kurgu sevenleri sinemalara çekmeyi hedefliyor.
Senaryosunu sinemadaki ilk işine imza atan Brian Miller'in yazdığı filmde, Warren Christie, Lloyd Owen ve Ryan Robbins'in rol alıyor.
Filmde, 17 Aralık 1972'de “Apollo 17” adlı uzay aracının aya insanlı son seyahatini gerçekleştirmesinin bir yıl ardından Amerika Savunma Bakanlığının görevlendirdiği 2 astronotun “Apollo 18” ile gizli olarak yeniden aya gönderilmesi konu ediliyor. Herkesten gizlenen bu bilgi, NASA'ya ait neredeyse 40 yıllık bir video kaydının ortaya çıkmasıyla gün yüzüne çıkıyor.
Bu haftanın son filmi, az sayıda sinemada gösterime giren “Ölüm Denizi (Hwanghae - The Yellow Sea)” oldu. Hong Jin Na'nın yönettiği filmde Jung Woo Ha, Yun Seok Kim, Seong Ha Cho ile Chul Min Lee rol alıyor.
Filmin konusu şöyle:
“Gu-nam Kuzey Kore, Çin ve Rusya arasında kalan Yanji kentinde taksicilik yaparak geçimini sağlamaya çalışan fakir bir şofördür. İş bulmak için Kore'ye giden karısından 6 aydır haber alamaz. Bu arada Gu-nam'ın borçları da katlanarak artmıştır, artık yolun sonuna doğru geldiğini hisseder. Tam da bu sırada borçlarının silinmesi, hayatının düzene kavuşması hatta karısıyla yeniden bir araya gelmesi için kendisine son bir şans verilir. Güney Kore'ye geçip bir cinayet işleyecek, tetikçi olacaktır. Çaresiz Gu-nam teklifi kabul eder fakat işler planlandığı gibi gitmeyince Kuzey ve Güney Kore çetelerinin arasında kalır.”
Suzanne Collins'in tüm dünyada en çok satan kitaplar listesinde ilk sıralarda yer alan serisinden uyarlanan ve merakla beklenen “Açlık Oyunları (Hunger Games)”, dünya ile aynı anda Türkiye'de de yarın gösterime girecek.
Yönetmenliğini Gary Ross'un üstlendiği film, 150'nin üzerinde kopya ile sinemalarda yer buluyor. Filmin başrollerinde “Gerçeğin Parçaları (Winter's Bone)” filmindeki rolüyle parlayan ve Oscar ile Altın Küre adayı olan genç aktris Jennifer Lawrence ve yakın zamanda “Kid's Are Allright”ta rol alan Josh Hutcherson yer alıyor.
Filmin konusu şöyle:
“Bir zamanlar Kuzey Amerika olarak bilinen bir yerin yıkıntıları içerisinde Panem ulusu yaşamaktadır. Başkent Capitol'ün etrafında 12 bölge bulunmaktadır. Capitol şiddetli ve acımasızdır ve bölgeler bir hat boyunca sıralanmıştır. Bölgelerin her biri her yıl yapılan “Açlık oyunları”na yaşları 12-18 arasında değişen bir erkek ve bir kız çocuğu göndermek durumundadır. Açlık oyunları televizyondan canlı yayınlanan ölümüne bir kavgadır. 16 yaşındaki Katniss Everdeen annesi ve 12 yaşındaki kız kardeşi ile yaşamaktadır. Katniss Everdeen oyunlarda kız kardeşinin yerine geçerek ölüm cezasını üzerine alır. Ancak Katniss, daha önce de ölüme çok yaklaşmıştır ve bu kez kız kardeşi için ikinci kez hayatta kalma mücadelesi verecektir.”