Güncelleme Tarihi:
“Patlak Sokaklar: Gerzomat”, internette milyonlarca defa izlenen viral videoların kahramanlarını ilk kez beyaz perdeye taşıyor.
Kerim Barutçu'nun yönettiği absürt komedi türündeki filmin başrollerini “Sütü Seven Kamyoncular” viral videosuyla tanınan Volkan Öge, Tansu Tunçel ve Ömür Cedimağar'dan oluşan BatesMotelPro ekibinin yanı sıra, Selin Demiratar, Doğa Rutkay ve Kubilay Tunçer paylaşıyor. Bülent Serttaş ise konuk oyuncu olarak yer alıyor.
Filmde olaylar şöyle gelişiyor: İntikam yemini etmiş hapishane kaçkını Black Jack, sinyalleri TV programlarına karışınca insanları aptala çeviren 'Gerzomat' adlı makineyi ele geçirir. Ancak Black Jack'ın Gerzomat'ı kullanması için kaçık profesör Mary Jane'e ihtiyacı vardır. Cengaver polisler John Lemmon, Billy Billy ve polis merkezinin güzel yıldızı, polis memuru Jennifer, Mary Jane'i korumakla görevlendirilirler. Ancak işler hiç de umdukları gibi gitmez.
'SÜTÜ SEVEN KAMYONCULAR'DAN PATLAK SOKAKLAR: GERZOMAT RÖPORTAJI
“Çocuklar Duymasın” dizisiyle ünlenen Tamer Karadağlı'nın yönettiği ve başrolünü üstlendiği Süpertürk'te diğer oyuncular arasında Arzu Balkan, Buket Dereoğlu, Murat Serezli, Cem Emüler, Necmi Yapıcı, Suna Keskin ve Atilla Ercan yer alıyor.
Toplam 205 kopyayla sinemalarda yer bulan filmin konusu şöyle: 1960'ların sonunda dünyadan uzak bir galakside kaybolmak üzere olan bir gezegenden özel kapsüllerle dünyaya gönderilen iki bebekten biri, Türkiye'de küçük bir kasabaya düşer. Çiftçi bir aile tarafından büyütülen ve Ekber (Tamer Karadağlı) adı verilen çocuğun çok özel güçleri vardır. Ancak Ekber'i kaybetmek istemeyen anne ve babası bu özellikleri saklar. Ekber'in çocukluk aşkının kasabaya geri dönmesi sonucu gelişen olaylarla birlikte Ekber afişe olur.
Dram türündeki Aşkım Benim (Bel Ami), Guy de Maupassant'ın aynı adlı klasik eserinden senarist Rachel Bennette tarafından sinemaya aktarıldı.
Film, 1890'ların Paris'inde geçen bir güç ve denge hikayesini konu ediyor. Filmin başkarakteri Georges Duroy, sefaletten zenginliğe, kadınların bir araç olduğu sokaklardan tutkulu güç birlikteliklerine giden yolu hızla aşmaya çalışan yakışıklı, akıllı ve çekici bir genç adamdır.
Georges karakterini canlandıran İngiliz oyuncu Robert Pattinson, genç bir vampiri canlandırdığı Twilight Saga serisi: Twilight, New Moon ve Eclipse ile tanınıyor.
Pulp Fiction ve Kill Bill filmlerinden hatırlanan Uma Thurman ise Madeline karakteriyle seyircileri selamlıyor. Filmin yönetmenliğini Declan Donnellan ve Nick Ormerod üstlendi.
Haftanın diğer dram filmi, Jeff Nichols'ın yazıp yönettiği Sığınak (Take Shelter).
2011 Cannes Film Festivalinde “Eleştirmenler Haftası Büyük Ödülü”nü alan filmin başrollerini Michael Shannon ve Jessica Chastain paylaşıyor.
Kaybedecek birşeyleri olan insanların duydukları kaygı duygusunu anlatmak üzere yola çıkan yönetmen Nichols, karısı Samantha ve altı yaşındaki işitme engelli kızı Hannah'yla birlikte Ohio'nun küçük bir kasabasında yaşayan Curtis LaForhce'nin hikayesini beyaz perdeye taşıyor.
Maddi sıkıntılara rağmen mutlu bir yaşam süren Curtis'in hayatı, görmeye başladığı kabuslarla değişir. Ruh sağlığı bozulmaya başlayan Curtis, ailesini korumak için arka bahçede bir sığınak hazırlamaya başlar. Yaklaşan tehlikenin gerçek bir kasırga mı, yoksa ruh sağlığı bozulan Curtis mi olduğu ise soru işaretidir.
Yönetmenliğini Baltasar Kormakur'un üstlendiği “Son Vurgun” (Contraband), gerilim sevenleri bekliyor.
Mark Wahlberg, Kate Beckinsale, Ben Foster, Giovanni Ribisi, Lukas Haas'ın rol aldığı film, ardında bırakmak için çok uğraştığı dünyadan uzak durmaya çalışan ve ailesini korumak için her şeyi yapan bir adamın hikayesini anlatıyor.
Filmin konusu şöyle: “Chris Farraday (Wahlberg) suç dolu yaşamını uzun süre önce terk etmiştir ama kayınbiraderi Andy (Caleb Landry Jones) acımasız patronu için bir uyuşturucu anlaşmasını berbat edince Chris, Andy'nin borcunu ödemek için yaptığı en iyi iş olan kaçakçılığa geri dönmek zorunda kalır. Chris, paraya ulaşmasına saatler kala, karısı Kate (Kate Beckinsale) ve oğulları hedef olmadan önce, acımasız uyuşturucu baronlarının, polislerin ve tetikçilerin kalleş ağında başarıyla yol bulmak için paslanmış becerilerini kullanmalıdır.”
“Gökten Bir Uydu Düştü” (Le Skylab), az sayıda salonda kendisine yer bulan bir komedi filmi.
Oyuncu, senaryo yazarı, yönetmen ve şarkıcı Julie Delpy, büyük ilgi gören “Paris'te İki Gün” filminin ardından çektiği bu yapıtında da başrolü üstleniyor.
Filmin öyküsü, 1979 yılında Fransa'nın Bretanya bölgesindeki bir evde, yaz tatili sırasında geçiyor. Tüm aile fertleri, büyükannelerinin doğum günü nedeniyle pek de sakin geçmeyecek bir hafta sonu için bir araya gelir. Eğlenceli, insanın içini ısıtan “Gökten Bir Uydu Düştü”, bir aileyi üç nesil boyunca izleyen duygusal bir komedi.