Güncelleme Tarihi:
Hortum, kümülus bulutları ile bağlantılı olarak silindir şeklinde dönerek gezen bir rüzgâr türü olarak tanımlanıyor. Kümülus bulutları ise ısınan havanın yükselerek soğuması sonucu oluşan bir bulut türü. Görünümleri sütuna ya da pamuk yığınlarına benziyor.
Son bir yıl içinde ülkemizde İstanbul da dâhil olmak üzere sıkça hortum olaylarına rastlıyoruz. Önceden hortumların daha çok tropikal ilkim ülkelerinde ya da ABD'nin kıyı eyaletlerinde olduğunu bilirdik, görürdük ama Türkiye’de de hortum olayları yaşanıyor. Hatta en son geçtiğimiz hafta İzmir'in Çeşme ilçesinde bu zamana kadar ülkemizde pek görülmemiş büyüklükte bir hortum meydana geldi. Hortum ve şiddetli rüzgâr öyle kuvvetliydi ki Alaçatı'da araçları 10 metre havaya kaldırıp savurdu.
Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, hortumların ülkemizde yakın zamanda ortaya çıkmaya başlayan ABD'ye veya okyanus ülkelerine ait bir meteorolojik olay gibi görülmesinin, toplumsal farkındalığımızın yeni oluşmasından kaynaklandığı söylüyor.
Özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında sıklıkla hortum olaylarının gözlendiğinin altını çizen Çukurçayır, “Antalya-Anamur arasında kalan bölge Avrupa’nın en fazla hortum görülen bölgesi olarak kabul edilmekte. Söz konusu bölgelerde hem küçük çaplı su hortumları hem de Ekim ve Kasım aylarında uygun atmosferik şartlarında oluşması ile süper hücreli fırtınalar ile ilişkili hortumlar gözlenmekte. Aynı şekilde ülkemizde Karadeniz Bölgesi’nde de deniz suyu sıcaklığının yüksek olduğu Ağustos ve Eylül aylarında su hortumlarının oluştuğunu biliyoruz” diye de ekliyor.
İşte hortumlar hakkında merak edilenler ve Çukurçayır'ın hurriyet.com.tr’ye özel açıklamaları...
Ülkemizde hortumlar sadece deniz kıyılarına yakın yerlerde mi oluşuyor?
Hayır. Ülkemizin denizden uzak iç kesimleri de hortum olaylarından etkilenebilmekte. Mayıs ve Haziran aylarında artan sıcaklıklar ve kar erimeleri nedeniyle toprak neminin artmış olması ve yüzeydeki buharlaşma ile atmosferin üst kısımlarındaki soğuk havanın güçlü konvektif bulutların oluşmasına zemin hazırlaması hortum oluşturabiliyor. 18 Haziran 2004 yılında Ankara’nın Çubuk ilçesi Sünlü köyünde meydana gelen ve dört vatandaşımızın ölümüne neden olan hortumu ve 29 Mart 2010 tarihinde Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde meydana gelen ve büyük çaplı hasara neden olan hortumu buna örnek olarak gösterebiliriz.
Hortum tam olarak neden beslenerek bu kadar şiddetli bir doğa olayı haline geliyor?
Hortum oluşması için gerekli meteorolojik ve fiziksel koşullar vardır. Kararsız bir atmosfer, gerekli nem ve kaldırma mekanizması. Bu üç parametrenin bir arada bulunma ölçülerine bağlı olarak konvektif fırtınaların oluşumu belirlenir.
Kararsız bir atmosfer; yer yüzeyinde sıcak bir hava, üst seviyelerde ise soğuk bir havanın olması demektir. Sıcaklık farkı ne kadar çoksa dikey hareketler de o kadar fazla olacaktır. Nem, dikey hareketler ile hızla yukarı taşınacak ve üstte bulunan soğuk ve kuru hava ile karşılaştığında oluşan türbülans birbirinden farklı iki hava kütlesi arasında bulunan hava oluşan rüzgârlar nedeniyle dönmeye başlar.
Aşağıda kalan huninin dar ağzında güçlü bir emiş gücü oluşur. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalar, deniz suyu sıcaklıklarının artması ve buna bağlı olarak deniz yüzeyinden meydana gelen buharlaşmanın havanın nem miktarını arttırması ile hortum olaylarının oluşum sıklığı artabileceğini göstermekte. Ama bu konuda yapılması gereken daha çok çalışmanın olduğu da bir gerçek.
Tropikal iklimlere sahip ülkelerde gerçekleşen hortumlar ile ülkemizde gerçekleşen hortumların farklılıkları neler?
Dünyadaki atmosferik ve hidrolojik çevrimin kaynağı okyanuslar. Aynı şekilde insan aktiviteli kaynaklardan ortaya çıkan karbondioksitin büyük oranda emildiği yer yine okyanuslar. Bu kadar önemli bir yapı taşının ne yazık ki iklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle yüzey sıcaklığı artmakta ve atmosfere daha fazla nem vermekte. Okyanus kaynaklı hortumlar bu nedenle hem ölçek olarak hem etki olarak hem de süre olarak ülkemizde meydana gelen hortumlardan daha farklıdır.
Son yıllarda ülkemizde gerçekleşen hemen hemen bütün meteorolojik karakterli afetlerin akabinde, konu hızla iklim değişikliğine bağlanıyor. Bu konu hakkında neler söylersiniz?
Bu artık biraz da adet haline geldi. Çoğu zaman da kendi hatalarımızı ve eksikliklerimizi gizlemek için iklim değişikliğine sığınırız. İklim değişikliği elbette meteorolojik parametrelerin ekstremlerinde artışı büyük ölçüde etkilemekte ancak hiçbir tekil hadise, yeterli bilimsel çalışmalar yapılmadan doğrudan iklim değişikliğine bağlanamaz. Hortumlar özelinde açıklamak gerekirse iklimin bugünkü ifadesi ile ‘değişmemiş’ haliyle de hortumların ülkemizde gözlendiğinin, bu coğrafyaya ait bir özellik olduğunun da bilinmesi gerekiyor.