Güncelleme Tarihi:
Altın fiyatlarında hareketliliğin yüksek olduğu son yıllarda, kuyumcu alışverişleri de daha fazla dikkat edilmesi gereken bir konu haline geldi.
Birçok kişi bir ürün alacağı ya da satacağı zaman ya Kapalıçarşı’ya gidiyor ya da en az üç dört kuyumcudan fiyat alarak kendisine en uygun olanı tespit etmeye çalışıyor. Çeşitli dükkanlardan fiyat alan müşteriler farklı rakamlarla karşılaşabiliyor. Bazen bu fiyat farkları dikkat çekecek kadar açık olabiliyor.
‘ÜÇ KUŞAKTIR ALIŞVERİŞ YAPTIĞIMIZ KUYUMCUDA BİLE İKİ AYRI FİYAT VERDİLER’
Bu durumdan nasibini alanlardan biri de İstanbul'da yaşayan Çiğdem K. Aynı dükkanda aynı ürüne iki farklı fiyat aldığını söyleyen Çiğdem K. yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Anneannemin gençliğinden beri gittiği bir kuyumcu var. Anneannem, teyzelerim, annem hep buradan alışveriş yapardı. Dükkânın sahibi amca çok yaşlanınca işleri çocuklarına devretmiş, o dönemlerde de annemlerle ahbaplıkları devam ediyordu. Hatta ben bile hem sahibini hem de çocuklarını tanıyorum. Yani anlayacağınız üç kuşaktır aynı dükkândan alışveriş yapıyoruz. Geçtiğimiz aylarda buranın vitrininde bir bileklik beğendim ve girip fiyat sordum. 17 bin TL gibi bir fiyat verildi. Tanıdık yer olduğundan hiç sorgulamadım. Bana fiyat veren kişiyi dükkânda daha önce hiç görmemiştim ama çok da önemli değildi. Sonuçta yıllardır bildiğimiz yerdi. Ertesi gün annemle beraber gidip tekrar bakmak, annemin de fikrini almak istedim. Bu kez bizimle annemin tanıdığı kişilerden biri ilgilendi. Aynı bilekliğe 13 bin TL fiyat verilince çok şaşırdım. 'Dün böyle böyle oldu' diye anlatınca adam çok mahcup oldu. Meğer işe yeni birini almışlar, bana fiyat veren kişi de o yeni çalışanmış. Demek ki aynı dükkân içinde bile farklı fiyat verilebiliyormuş. Sadece aynı dükkândan değil, dükkanın içinde de aynı kişiden alışveriş yapmak gerekiyormuş.”
Bu hikâyeden yola çıkarak İstanbul Mücevherciler Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yıldırımtürk ile altın alım satımında dikkat edilmesi gereken kritik noktaları ve zarara uğramanın önüne nasıl geçilebileceğini konuştuk. İşte akıllardaki 6 soru ve cevabı…
ADIM ADIM ALTIN HESAPLAMA YÖNTEMİ
1- Bir kuyumcu altın satarken ya da müşterinin altınını alırken hesaplamayı nasıl yapıyor?
Kuyumcular altın satarken ya da bozarken sabit bir fiyat üzerinden hesaplama yapamaz. Çünkü altın fiyatları anbean değişiyor. Biz müşteri geldiğinde ekranda hangi fiyat yazıyor ise onun üzerinden hesaplama yapıyoruz. Hesaplama basitçe şu şekilde yapılıyor: O anki 24 ayar has altın fiyatını alınıyor. Satılacak ürün 14, 18 ya da 22 ayar mı ona bakılıyor ve 24 ayar has altın fiyatı ürünün ayarı ile çarpılıyor. Böylece o ürünün gram fiyatı hesaplanmış oluyor. Sonra ürünün tartıda kaç gram olduğuna bakılıyor ve ürünün toplam gramı ile daha önce hesaplanan gram fiyatı çarpılıyor. Ürünlerin bir de işçilik maliyeti oluyor. Bu maliyetler de altın bazında hesaplanıyor. İşçilik de eklenince ürünün ederi bulunmuş oluyor.
Öte yandan müşteriden gelen üründe öncelikle kuyumcu ürünün kendinden alınıp alınmadığına bakıyor. Müşteriden gelen ürünün üzerinde ayarı yazsa ve ürünün patenti olsa bile eğer kendi ürettiği ürün değilse muhakkak kontrol ediyor. Bu kontrolü de mihenk taşı ile yapıyor. Ardından yine o anki alış fiyatı ile ürünün ayar rakamını çarpıyor ve ayarının gram fiyatını hesap ediyor. Ardından ürünün kaç gram olduğuna bakıyor ve toplam gramajı da gram fiyatı ile çarparak müşteriye alış fiyatını söylüyor.
TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ’NE YA DA KUYUMCU DERNEKLERİNE ŞİKAYET EDİN
2- Aynı miktar altına çok farklı fiyatlar biçildiğine zaman zaman şahit oluyoruz. Bu nasıl olabiliyor?
Bu tür olayların çok nadir olduğunu düşünüyorum. Ama şunu da belirtmekte fayda var; ben de bilmediğim bir yerden ürün alacaksam en az üç farklı kuyumcu dükkanına girip sormadan alım yapmıyorum. Üç yere sorduğumda birinci fiyat veren ile aynı fiyatlar verildiyse ilk sorduğum yerden alışveriş yapıyorum. Ama takdir edersiniz ki maalesef kuyumculuk da dahil olmak üzere tüm sektörlerde bozulmalar görebiliyoruz. Kuyumcularda da müşteri zaman zaman bu tarz şeylerle karşılaşabiliyor. Buradaki en önemli konu güven meselesi ama teyit etmek de çok önemli. “Bu işletmeye güveniyorum, yıllardır buradan alışveriş yaparım” deseniz de oradan aldığınızı bir başka yere de göstermenizi öneriyorum. Ürünü ve fiyatı farklı yerlerden teyit etmek müşteriyi bu tarz durumlardan koruyacaktır.
Özellikle de deneyimli kuyumculara gitmek lazım. Bazı yerlerde işi henüz bilmeyen, yeni öğrenmeye başlamış çalışanlarla karşılaşılabiliyor. Bir semttesiniz ve örneğin bir bilezik ya da yarım altın bozduracaksınız, bir yerden fiyat aldıktan sonra “Ben birkaç yere daha sormak istiyorum” diyebilir, başka kuyumculardan da fiyat alabilirsiniz. Zaten gerçek o zaman ortaya çıkar.
Biz sektör olarak sahtekârlıkları tek tek tespit edemiyoruz. Ancak müşteriler böyle esnafların tespit edilmesinde bize yardımcı olabilirler. Böyle durumlarla karşı karşıya kalan kişiler Tüketici Hakem Heyeti’ne şikâyette bulunabilirler. Bunun yanı sıra kuyumcu dernekleri ile de iletişime geçebilirsiniz.
3- Kuyumcuların ürün alım satımında belli bir kâr oranı var mı?
Evet, her ürünün kendine göre belli bir kâr oranı var; 14 ve 18 ayar ürünlerde kâr oranı yüzde 20, 22 ayar bileziklerde yüzde 5, basılı altınlarda ise binde yarımdır. Pırlantada kâr oranı yüzde 100 hatta yüzde 150 ile oldukça yüksek.
4- Kuyumcuların tartılar ile oynadığı da zaman zaman iddia ediliyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Bugün marketten aldığınız herhangi bir üründe bile üzerinde yazan gramaj ile içindeki aynı olmayabiliyor. İnsanlar her şeyi yapabilir fakat şunu söyleyeyim ben sektörün içinden biri olarak bu zamana kadar böyle bir şey ile karşılaşmadım.
FATURA VE BELGE ALMAYI İHMAL ETMEYİN
5- İnsanların altın alırken ya da satarken dikkat etmesi gereken şeyler neler?
-- İnsanlar altınlarla ilgili olası problemlerin önüne geçebilmek için ilk olarak aldıkları ürünü güvence altına almalı. Güvence altına almak demek şu anlama geliyor; mutlaka fatura isteyin, sertifikası varsa alın, kuyumcudan aldığınız ürünün kaç ayar ve gram olduğunu, o günün tarihi ile yazdırın ve o belgeyi mutlaka alın. Böylece ürünü ne zaman, nereden, kaç paraya aldığınızı, ürününüzün kaç ayar, kaç gram olduğunu net bir şekilde bilmiş olursunuz.
-- Büyük dükkanlar bu fatura, sertifika ve gram/ayar yazan kâğıdı zaten verirler. Ama oldu ki bunlar size verilmedi, siz talep etmeyi ihmal etmeyin.
-- En önemlisi müesseseye, kişiye güvenmeniz gerekiyor. Bilmediğiniz, tanımadığınız esnaftan alışveriş yapmamanızı tavsiye ederim.
-- Tüm bunların yanı sıra yukarıda da özellikle belirttiğim gibi yapılabilecek en doğru şey alınacak ya da satılacak ürünün fiyatını başka kuyumcularla teyit etmek olacaktır.
KAPALIÇARŞI’DA SİRKÜLASYON ÇOK FAZLA, FİYATLAR DAHA UYGUN
6- Altın alırken de bozdururken de insanların aklına ilk olarak Kapalıçarşı geliyor. Oradaki kuyumculardan daha doğru rakamlar alınacağına inanılıyor. Bu algının doğruluk payı var mı?
Kapalıçarşı’da daha fazla satış yapıldığı için rakamlar biraz daha uygun olabiliyor. Çünkü orada alış ve satışta sirkülasyon semt dükkanlarına göre çok daha fazla. Aynı şeyi dövizcilerde de görüyoruz. Kapalıçarşı’da dolar 10 kuruşa alınıp satılıyorsa çok uzaklaşmadan Çemberlitaş’taki dövizciye gittiğinizde 25 kuruşa, Sirkeci’ye inerseniz 30 kuruşa alım satım yapıldığına şahit oluyoruz. Bunun da en temel sebebi yüksek orandan alım satım yapılması, alışveriş sirkülasyonun fazla olması.
Şunu da belirtelim; mesela Üsküdar’da bir kuyumcuya gidip 100 gram bilezik almak istediğinizde Kapalıçarşı fiyatıyla aynı rakamı alırsınız. Bir bilezik ile 100 gram altının fiyatı çarşı dışındaki dükkanlarda aynı olmaz. Ama Kapalıçarşı’da bir bileziği de 100 gramı da aynı fiyattan alabilirsiniz.
Bugün artık ekranlarda saniyeler içinde fiyat değişiklikleri görüyoruz. Siz bir kuyumcudan fiyat alıp diğerine gidene kadar o fiyat değişebiliyor. Altın sektörü fiyat anlamında çok değişken. Bu sebeple temelde güven unsuru çok önemli. Güvendiğiniz esnaftan alışveriş yapın ama burada bile teyit etmeyi ihmal etmeyin. Eskiden her ailenin bir kuyumcusu olurdu, anneanne babaannelerimiz hep aynı dükkândan alışveriş yapardı. Şimdi ise AVM’lerde bile kuyumcular var. Genelde bunlar bir markaya ait işletmeler oluyor. Ama o marka işletmenin içinde çalışan kişiler genelde ‘barkod kuyumcusu’ oluyor. Barkod okutarak müşteriye fiyat veriyor, ürünün tam anlamıyla ne olduğunu bile bilemeyebiliyorlar. Kuyumculuk için aslında biraz esnaflık, tecrübe işi demek yanlış olmaz.
Mehmet Ali Yıldırımtürk