Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2003 00:00
Lojman cinayetinde dosyayı yeniden açan savcı, o dönemde 6. Sokak'ta oturan milletvekilleri ve eşlerini ifade vermeye çağırdı.Mustafa Güngör cinayetinin soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Ali Eken Yasan, 1991 yılında TBMM Lojmanları 6. Sokak'ta oturan tüm milletvekilleri ile eşlerinin ifadelerini almak için davetiye çıkardı. Savcı Yasan, ‘‘Cinayetle ilgili bilgileri var mı, onu soracağım’’ dedi. TBMM Lojmanları'nda 1991 yılında Mustafa Güngör'ün öldürülmesiyle ilgili dosya, o dönemde 6. Sokak'ta oturan milletvekilleri ile eşlerinin ifadelerinin alınması için tozlu raflardan indirildi.Mustafa Güngör cinayetinin soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Ali Eken Yasan, 1991 yılında TBMM lojmanları 6. Sokakta oturan tüm milletvekilleri ile eşlerinin ifadelerini almak için davetiye çıkardı. ÜNLÜ İSİMLERO dönem 6. Sokakta oturan milletvekilleri arasında Mustafa Taşar, Namık Kemal Zeybek, Agah Oktay Güner, Esat Kıratlıoğlu, Leyla Yeniay Köseoğlu, Cahit Erdemir, Ethem Cankurtaran, Ahmet Türk de bulunuyor. Savcı Yasan bu konuda, ‘‘Cinayetin işlendiği tarihte, Güngör'lerin evine yakın oturan diğer milletvekilleri ve eşlerinin ifadelerini alacağım. Cinayetle ilgili bilgi ve görgülerini var mı onu soracağım’’ dedi. Mustafa Güngör'ün babası İzmir eski milletvekili Erol Güngör ise Hürriyet'e, ‘‘Aşk cinayeti olasılığı üzerinde duruldu. Ancak eşimin dışında hiç bir kadının ifadesi alınmadı. Bu nasıl soruşturma’’ bilgisini verdi. Erol Güngör, ‘‘Cinayetten sonra polis tarafından çekilen video görüntülerini incelediğimde, olay yerindeki bir yüzüğün yok olduğunu farkettim. Ayrıca, oğlumun radyo teybi, databankı, fotoğraf makinası ve Ray Ban gözlüğü yoktu bunlar da araştırılmadı’’ dedi.Cinayetin ardından yanıtsız kalan sorular arasında Mustafa Güngör'ün hem bıçaklanarak, hem de tabanca kurşunuyla öldürülmüş olmasına rağmen, olay yerinde ne bıçak, ne kovan, ne de Mustafa Güngör'ün sol burun kanadından girip çıkan mermi çekirdeği bulunamaması da vardı. Katil, boş kovan ile bıçağı almış olabilirdi ama mermi çekirdeğine ne olduğu anlaşılamadı. Erol Güngör şunları söyledi:‘‘Komedi bu, ne diyeyim? Ankara Emniyeti'nden bir polis memuru arayıp, ‘Ek ifade vermek istemişsiniz. Önümüzdeki günlerde gelirseniz Ankara Savcılığı ifadenizi alacak' dedi. Ne ek ifadesi vereceğim? Bildiğim her şeyi 12 yıldır resmi makamlar dahil herkese anlattım, anlatıyorum. Dilekçelerle başvurmadığım hiçbir makam, hiçbir hükümet kalmadı. Yıllarca kim çağırdıysa gidip ifade verdim. (Gelmedi) demesinler diye yine gidip ifade veririm. Artık ağlayamadığım için gülüyorum bu duruma. Ama yine de iyi soruşturulursa cinayetin aydınlatılmaması mümkün değil.’’ SİLBAŞTANErol Güngör’ü Ankara'ya çağıran polis, Güngör'le birlikte dosyayı açıp, cinayeti aydınlatmak için sıfırdan ne yapılabileceğine bakacak. Ayrıca, o dönem TBMM Lojmanları Nizamiye Karakolu'nda görevli olan polislerin de ifadelerine başvurulacak. İfadesini şimdi bile almıyorlarCinayetin ardından ipuçlarından yola çıkarak yetkililerin milletvekili çocuklarından oluşan bir çeteden şüphelendikleri yönünde açıklamaların kamuoyunda yer aldığını belirten baba Erol Güngör, ‘‘Ancak milletvekili çocuklarının ifadesi alınmadı. Anayasaya göre dokunulmazlık sadece milletvekilini ilgilendiriyor. Milletvekilinin çocuğunun, eşinin veya yeğeninin dokunulmazlığı yok’’ diye konuştu. Erol Güngör, ‘‘Aynı dönemde bir eşkal verdiler. EŞKALİ TUTUYOREşkal o dönemde ANAP Siirt Milletvetili olan Muhyettin Mutlu'ya uyuyordu. Bu da basında yer alınca Muhyettin Mutlu çıktı ve kendisi olmadığını söyledi. Onun da ifadesi alınmadı. Madem ifadeler dokunulmazlık nedeniyle alınmadı, bu kişilerin milletvekillikleri sona erip dokunulmazlıkları kalktığında neden alınmadı? Çünkü alınmak istenmedi. Bunun yasal bir dayanağı yok’’ dedi.23 numara hálá sessizTBMM Lojmanları, bir zamanlar, küçük bir kasabayı andırıyordu. Okulu, kreşi, camisi, tüm sosyal tesisleriyle; kavgaları, cinayetleriyle, dokunulmazlığıyla 24 saat yaşayan bir mekándı. Ancak AKP iktidarıyla birlikte lojmanların satılmasına karar verildi ve elden çıkarıldı. Lojmanlar şimdi büyük bir ticaret merkezine dönüştürülmek üzere pazarlanıyor. Lojmanların sokaklarında, şimdilik in cin top oynuyor. Cinayetin işlendiği 23 numara ise esrarını koruyor. Devlete güvenmiyorumTBMM lojmanlarında 12 yıl önce öldürülen oğlu Mustafa Güngör'ün soruşturma dosyasının İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'nun talimatıyla yeniden açılmasını değerlendiren eski SHP İzmir Milletvekili Erol Güngör, umutsuz konuşarak, ‘‘Devlete ve görevlilerine inancım, güvenim kalmadı. Umutlu değilim’’ dedi. 23 Haziran 1991 günü boğulmuş, bıçaklanmış ve tabancayla vurulmuş olarak bulunan Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğrencisi Mustafa Güngör'ün cesedi ertesi günü eve gelen kız arkadaşı tarafından bulunmuş ve polise
haber verilmiÅŸti. Olay üzerine soruÅŸturma baÅŸlatılmıştı. OÄŸlunu kaybetmenin acısıyla yanan baba Erol Güngör, cinayetin aydınlanması için bütün kapıları çalmıştı. Ancak 12 yıldır soruÅŸturmada bir ilerleme kaydedilmedi.GÖREV YAPMADILAR Bir süre önce siyaseti tamamen bırakan ve Ä°zmir'in Alsancak Semti'ndeki evinde eÅŸi Ãœmran Güngör'le mütevazı bir hayat süren Erol Güngör, cinayetin ardından baÅŸvurabilecek her yere gittiÄŸini belirterek, ‘‘Çalışmalarımın ve bulguların hepsini kendilerine aktardım. Bunu aydınlatmaları gerektiÄŸini, bunun devletin görevi olduÄŸunu belirttim. Ancak maalesef, hiç biri bu görevi yerine getirmedi. Bir tek kurum veya devlet adamı dahi görevini yerine getirmedi. Bir milletvekili dostumun özel çabasıyla konu yeniden gündeme geldi’’ dedi.OÄžUL AKSU'NUN ARKADAÅžIYDI Güngör, bir dönem İçiÅŸleri Bakanlığı yapan eski ANAP Ä°zmir Milletvekili Kutlu AktaÅŸ'ın bakanlığı döneminde de araÅŸtırma baÅŸlattığı yönünde açıklamalar yaptığını hatırlatarak, ‘‘Bir ekip kurduÄŸunu, konuyu araÅŸtırttığını söyledi. Ancak sonuç çıkmadı. İçiÅŸleri bakanı Abdülkadir Aksu'nun oÄŸluyla benim oÄŸlum arkadaÅŸtı. OÄŸlumun öldürülmesinden bir gün öncesine kadar da Aksu İçiÅŸleri Bakanı'ydı. Cinayeti soruÅŸturanlar da onun göreve getirdiÄŸi kadrolardı. Sonuç ortada’’ diye konuÅŸtu.TÃœRKÄ°YE'NÄ°N AYIBI 12 yıldır yaÅŸadıklarının sonucunda devlete ve görevlilerine inancını ve güvenini yitirdiÄŸini dile getiren Güngör, ‘‘Evladımı kaybetmenin acısı yetmiyormuÅŸ gibi, bir de milletvekilliÄŸi yaptığım, yönetiminde bulunduÄŸum ülkenin yöneticilerine güvenimi kaybettim. Bu acımı daha da arttırdı. Ãœlkenin tüm kurum ve görevlilerine inancımı, güvenimi yitirdim. Bakan'ın açıklaması sonrasında da bir ÅŸey yapacaklarına, söylediklerinin gereklerini yerine getireceklerine inanmıyorum, umutlu deÄŸilim. EÄŸer sonuçlandırırlarsa benim evladım geri gelmeyecek ama bunu yapanlar cezasını alacak. Türkiye ve hükümet bu ayıptan kurtulacak’’ dedi. Â
button