Güncelleme Tarihi:
Ankara Bilkent Otel'de 'Yarının Türkiye'si' sloganıyla gerçekleştirilen imza törenine 6 parti lideri ile partilerin genel başkan yardımcıları, milletvekilleri ve partililer katıldı. Sırasıyla CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, üzerinde uzlaşma sağlandıktan sonra genel başkanlara sunulan, 48 sayfalık ve 23 maddelik mutabakat metnini okudu.
ERKEK: GEÇMİŞE DÖNMÜYORUZ
CHP'li Erkek konuşmasında, Türkiye'nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi çalışma için bir araya geldiklerini belirterek, "'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' önerimizle 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni sona erdirirken geçmişe dönmüyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü devlet ve cumhuriyet tecrübesini demokrasi ile taçlandırmayı hedefliyoruz. Bizler, 6 siyasi parti olarak, dünyanın ve ülkemizin demokrasi tecrübeleri ışığında, adaleti tesis etmek, farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek bir arada özgürce yaşamak, toplumsal huzuru ve barışı sağlamak, tüm vatandaşların insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini güvence altına almak, çoğulcu ve demokratik bir Türkiye'yi inşa etmek ve gelecek nesillere de bu değerleri miras bırakmak için bir araya geldik. Söz veriyoruz; hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı esasına dayanan 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, temel hak ve özgürlüklerin tamamını ve kurumsal kültürün hakimiyetini güvence altına alacağız" dedi.
DEVA'lı Yeneroğlu da "'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' ile katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin gereklerine uygun, kuvvetler ayrılığı ilkesi ile etkin denge ve denetleme mekanizmalarına dayanan hükümet sistemi modeli amaçlıyoruz. Hükümet sistemimizde, temsilde adalet ile yönetimde istikrar ilkelerini eşit şekilde esas almaktayız. Meclis'i güçlendirirken hükümeti zayıflatmama, hükümeti güçlendirirken Meclis'i zayıflatmama kararlılığı içerisindeyiz. Bu amaçla öncelikle etkili ve katılımcı bir yasama organı öngörüyoruz. Bu kapsamda 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in kalbi olan TBMM'nin temsil yeteneği arttırılacak, kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevleri etkili kılınacaktır. Böylece yasama organının daha demokratik ve daha etkili olması sağlanacaktır" diye konuştu.
ŞAHİNALP: CUMHURBAŞKANI BİR DÖNEM SEÇİLECEK
DP'li Şahinalp ise 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de cumhurbaşkanlığı makamının niteliğini, süresini, görev ve yetkilerini düzenlediklerini söyleyerek, "Cumhurbaşkanı ile Meclis'in görev sürelerinin ayrıştırılması amacıyla cumhurbaşkanının görev süresini 7 yıl olarak belirleyeceğiz. Bizler, cumhurbaşkanının hem toplumun farklı kesimleri hem de Meclis'teki partiler karşısındaki tarafsızlığını tam anlamıyla sağlayabilmesini amaçlıyoruz. Bu nedenle cumhurbaşkanının yalnızca bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz. 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de cumhurbaşkanlığı makamını, milletin ve devletin birliğini temsil eden, tarafsız bir makam olarak düzenleyeceğiz. Bu noktada altını çizmek istediğim husus şudur ki cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilecek ve görevi sona eren cumhurbaşkanı aktif siyasette bir daha görev alamayacaktır. Devletin başı sıfatını taşıyan cumhurbaşkanlığı temsili görev ve yetkilere sahip bir makam olarak düzenlenecektir" dedi.
ÜSTÜN: ÇOKLU BARO UYGULAMASINA SON VERECEĞİZ
Gelecek Parti'li Üstün, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in en önemli başlıklarından birinin de bağımsız ve tarafsız yargı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de öncelikle yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacağız. Yüksek yargı kurulları ile yüksek yargı organlarının bağımsızlıkları ve demokratik meşruiyetlerini güçlendireceğiz. Hakim ve savcıların mesleğe kabullerinde ve yükselmelerinde objektif kriterleri esas alacağız. Sulh ceza hakimliklerinin görev, yetki ve işleyişlerini hukuk devletinin gereklerine göre yeniden düzenleyeceğiz. Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu kararlar alınmasını ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların derhal uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapacağız. Görevini kötüye kullanmak suretiyle Anayasa Mahkemesi veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararına sebep olup devleti tazminata mahkum ettiren ve zarara uğratan hakimlere ve savcılara bu tazminat ve zararın rücu ettirilmesini sağlayacağız. Yargının kurucu unsuru olan savunmayı anayasal güvenceye kavuşturacağız. Çoklu baro uygulamasına son vereceğiz."
ERDEM: ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER UYGULANACAK
İYİ Parti'li Erdem ise 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' ile demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesini de esas aldıklarını belirterek, "Temel hak ve özgürlükler; dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet farkı gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturulacak ve iç hukukumuz uluslararası standartlarla uyumlu kılınacaktır. Ötekileştirme hissi doğuran tüm uygulamalar ortadan kaldırılacaktır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin mevzuatı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ışığında yeniden düzenleyerek bu hakla ilgili bildirim uygulamasının idare tarafından keyfi şekilde kullanılmasını engelleyeceğiz. Yarının Türkiye'sinde kadına yönelik şiddetle etkin şekilde mücadele edilecek, şiddetin önlenmesi adına uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat hükümleri etkili şekilde uygulanacaktır" diye konuştu.
KAYA: KAYYUM UYGULAMALARINA SON VERECEĞİZ
SP'li Kaya da sistem ile öncelikli olarak kamu yönetimine eşitlik, tarafsızlık, liyakat, hukuka uygunluk ve şeffaflık ilkelerini hakim kılacaklarını söyleyerek, "Tüm kamu kurumlarını, fonksiyon ve etkinliklerini gözden geçirerek ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yapılandıracağız. Bu bağlamda paralel bütün kurum ve kurulların faaliyetlerine son vereceğiz. Mülakat uygulamalarına son vererek yazılı sınav sonuçlarını esas alacağız. Kamu İhale Kanunu'nu yenileyerek ihale mevzuatını tek kanunda düzenleyeceğiz. Yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını artıracağız. Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alacağız. Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz" dedi. Yapılan konuşmaların ardından 6 lider, sahneye çıkarak 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ni imzaladı.