Güncelleme Tarihi:
KOM Daire Başkanlığı, Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ve Adana Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden aldığı ve derlediği bilgilere göre, yasa dışı sigara ticareti nedeniyle her yıl tüm dünyada yaklaşık 30 milyar dolar vergi kaybı yaşanıyor.
KOM Daire Başkanlığının raporlarında, “Türkiye'de gerçekleştirilen yasa dışı sigara ticaretinin rakamsal kazanç büyüklüğünün yaklaşık 2,5 milyar dolara ulaştığı, kaçakçılık faaliyetinin terör örgütleri ve organize suç gruplarına finansman kaynağı oluşturduğu” belirtiliyor.
Suç organizasyonları ve terör örgütlerinin önemli gelir kapılarından biri sayılan sigara kaçakçılığı ile yapılan satış miktarı, dünya pazarının yüzde 10-15'ini oluşturduğunun tespit edildiği raporlarda, emniyet birimlerinin 2005 yılında gerçekleştirdiği 1478 operasyonda, 4 milyon 842 bin 604 paket kaçak tütün ve tütün mamulü ele geçirilirken, 2006 yılında bu rakamın yüzde 49 artış göstererek, 2003 olayda 7 milyon 212 bin 872'ye ulaştığı bilgisine yer veriliyor.
Geçen yıl tütün, tütün mamulleri yakalanmasında 1 milyon 650 bin paketle Van, şehirler arasında birinci sırada yer alırken, bunu 752 bin paketle Hatay, 744 bin paketle Mersin, 597 bin paketle Şırnak, 535 bin paketle Gaziantep takip ediyor.
Raporlarda, yurt içinde tüketilen '6 paket sigaradan birinin' kaçak ve sahte olduğu, bu miktarın parasal karşılığının toplam vergi gelirlerine oranlanması durumunda ise yüzde 10 seviyesine denk düştüğü kaydediliyor.
Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü verilerine göre de 2006 yılında gümrüklerde 463 milyon 391 bin YTL değerinde kaçak ürün yakalandı. Bunların 22 milyon 484 bin YTL değerindeki bölümünü ise Tekel ürünleri oluşturuyor.
Bu arada British Amerikan Tobacco (BAT), Japon Tobacco International (JTI) ve Phillip Morris firmalarının yetkilileri de, tüketici sayısındaki artışa rağmen, satış rakamlarının artmaması dolayısıyla emniyet birimleriyle kaçakçılığı önlemek amacıyla koordineli çalışmalar gerçekleştiriyorlar.
Firma yetkilileri, kaçak sigaranın pazarın gerçek sahiplerini ve bayileri de zora soktuğu düşüncesiyle kendilerine aktarılan her türlü bilgiye güvenlik birimleriyle paylaşıyorlar.
KAÇAK VE SAHTE SİGARA NASIL YURDA GİRİYOR?
Tek Gıda-İş Sendikası Güney Anadolu Bölge Şube Başkanı Gürsel Diliçıkık da deniz aşırı ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyormuş gibi yurt dışına çıkarılan Türk tütününün, Irak'ın kuzeyinde talaş ve kuru otlarla karıştırılarak sigara yapımına hazır hale getirildiğini öne sürdü.
Diliçıkık, sigaraların Irak'ın kuzeyinde sınır bölgesine yakın yerlerde tır kasalarında oluşturulan çok sayıdaki seyyar fabrika ile Dohuk ve Erbil'de bulunduğu tespit edilen 2 fabrikada, Samsun, Maltepe, Tekel 2000 ve Tekel 2001 marka sigara rulolarına paketlendiğini söyledi.
Bu ürünlerin, daha sonra tekrar kaçak yollarla ve sahte belgelerle Türkiye'ye getirildiğini ifade eden Diliçıkık, şunları kaydetti:
“Sahte ürünler, gerçek değerinin çok altında fiyatla piyasaya sürülerek, Tekel'in pazar payı düşürülüyor ve ülke ekonomisine darbe vuruluyor. Türkiye'de sigara pazarının yüzde 60'ını, kaçak olarak getirilen ürünler ele geçirmiş durumda. Tezgahlarda satılan, kaçak olduğu bilinen sigaralardan içen kişiler, bilmeden de olsa terör örgütüne destek sağlıyor. İçilen her kaçak sigara, Türk askerine silah olarak doğrultuluyor. Türkiye'de 37 milyon civarında sigara tüketicisi var. Özellikle, sigara içici grubunun en alt tabakasını oluşturan 10-12 yaşındaki çocuklar, tablalardan kaçak sigara almayı tercih ediyor.”
Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye uzanan ve terör örgütüne destek sağlayan kaçakçılığa da dikkati çeken Diliçıkık, bu konuda şu bilgileri verdi:
“Dohuk'taki fabrikada üretilen sigaralar, Barzani ailesine ait şirkete teslim ediliyor. Şirket, kaçakçılara satılmak üzere iç piyasada belli noktalara dağıtım yapıyor. Terör örgütü de bu noktada boş durmuyor. Muhbir ağı sayesinde bilgileri temin eden terör örgütü, tehdit ederek kamyoncudan haraç alıyor.
Terör örgütü, kaçakçıları da aynı şekilde takip ediyor. Sigaralar büyük kolilerle her biri 350 karton taşıyan katırların sırtına yükleniyor. 10-15 katırdan oluşan kaçakçı grupları, sınırın Irak bölümündeki geçitte terör örgütü PKK'ya da haraç veriyor.”
KATIR SIRTINDA, ZULADA VE GEMİDE
Emniyet Müdürlüğü yetkilileri de, geçen yıllarda çok tercih edilen bir yöntemin de, ihraç ve ithal malları taşıyan gemilerin özellikle Mersin, Hatay ve Adana'da kıyılarında, açık bir noktada bekletilerek, sigaraların balıkçı tekneleri vasıtasıyla kıyıya taşınması olduğunu belirttiler.
Yetkililer, Irak'ın kuzeyinde yer alan Dohuk ve Süleymaniye'nin sigaraların üretildiği merkezlerin başında geldiğini anlatırken, bunların Irak'a sevkıyat yapan araçlarla ve yasa dışı yöntemlerle Türkiye'ye sokulduğu raporlarda vurgulanıyor.
Raporlarda terör örgütü PKK'nın iki yöntemde de devreye girerek kamyoncuların “zula” diye tabir ettikleri yerlere gizleyerek getirdiği sigaralardan hem de katır sırtında taşınarak yapılan kaçakçılığı yöneterek, “sigaranın satış değerinin yüzde 10'unu haraç olarak aldığı” kaydediliyor.
Ayrıca kaçak yöntemlerle Türkiye'ye getirilen sigaraların, son dönemlerde yaygın olarak artık mahalle sakinlerince de bilinçsiz şekilde, ufak da olsa bir kazanç elde etme düşüncesiyle piyasaya sürüldüğü tespit edildi. Kaçakçılıkla mücadele kapsamında gerçekleştirilen operasyonlarda, aralarında emekliler ve ev kadınlarının da bulunduğu “sokak satıcısı” tabir edilen kişilerin, evlerinin pencerelerine bile koydukları, sadece birkaç sigara paketi bulunan tezgahlarda satış yaptıkları belirlendi.
DAVA SÜRECİ
Öte yandan, güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlarda ele geçirilen kaçak sigara satıcılarının cezalandırılması ise zaman zaman oldukça uzun bir sürece yayılıyor.
Söz gelimi geçen yıl 161 olayda 350 bin paket sigara ele geçirilirken 202 kişi hakkında işlem yapılan Adana'da, 8 Temmuz 2004 tarihinde 47 bin 500 paket kaçak sigarayla yakalanan bir kişi, 15 Şubat 2007 tarihinde yerel mahkeme tarafından 115 bin YTL'lik para cezasına çarptırılırken, itiraz edilmesi üzerine dosya henüz Yargıtay aşamasında bulunuyor.
Yüksek miktarlarda kaçak sigarayla yakalanan zanlılardan para cezasının alınması 4-5 yıl sürebiliyor.