Güncelleme Tarihi:
MANİSA’nın Soma ilçesinde, Kolin Grubu tarafından termik santral yapılacak bölgedeki zeytin ağaçlarının kesilmemesi için 52 gün nöbet tutan köylülere önceki akşam şirketin güvenlik görevlileri saldırdı, 1 köylü başından yaralandı. Şirketin dozerleri bir gecede 6 bin zeytin ağacını yerle bir etti. Dün akşam saatlerinde ise köylülerin itirazını dikkate alan Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
ARBEDE ÇIKTI
16 Eylül’den bu yana 5 farklı sahada 1000 ağacın daha kesildiği bölgede Kolin Grubu, önceki akşam saat 20.00 sıralarında, Yırca Mahallesi’ndeki zeytinliklerin bulunduğu yere ağaç kesimi yapmak üzere 2 otobüs dolusu özel güvenlik görevlisi ile birlikte iş makinelerini gönderdi. Bölgedeki zeytin ağaçlarının kesilmemesi için nöbet tutan yakınlarına yemek getiren, aralarında kadınların da bulunduğu mahalle sakinleri, tepki gösterip kesime engel olmak istedi. Tel örgülerle çevrili alana girişine izin verilmeyen mahallelilerle termik santrali inşa edecek firmanın özel güvenlik görevlileri arasında çıkan tartışma, kısa sürede arbedeye dönüştü.
‘BARAKAYA KAPATTILAR’ İDDİASI
Arbedede, mahalle sakinlerinden Mehmet Öksüz, Kamile Çiftçi, Kerem Özkılınç ile Yırca’da zeytinliği bulunan Avukat Hasan Namak, özel güvenlik görevlilerince kelepçelendi. 16 gün önce de aynı görevliler 11 köylüyü kelepçeleyip yüzlerine biber gazı sıkmıştı. Dün karga tulumba bir kamyonete bindirilen 4 kişi, iddiaya göre, inşaat sahasına yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki Kül Barajı olarak kullanılan mevkideki bir barakaya kapatıldı. Özel güvenlik görevlilerinin arbede sırasında kullandığı ileri sürülen gaz fişeğinin kapsülünün isabet etmesi sonucu Emin Özkılınç, başından yaralandı. Özkılınç, Beşyol Devlet Hastanesi’nde ayakta tedavi edildi. Arbede sırasında bekçi kulübesi ile alanda bulunan bir aracın camları da kırıldı. Mahalle sakinlerinin alana girmelerine izin verilmezken, olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi. Olaylar saat 03.00’e kadar sürdü.
BURADA DEVLET YOKTU
3 saat sonra da dozerlerle termik santralın yapılacağı alana girilip, aralarında hasat edilmemiş asırlık olanların da bulunduğu zeytin ağaçları kökünden söküldü. Takviye olarak jiletli tellerle çevrilen alanda, termik santralı inşa edecek şirketin özel güvenlik görevlileri etten duvar ördü ve nöbet tutan mahalle sakinlerinin alana girişini engelledi. Ağaçlar kesildikten sonra olay yerine giden jandarma ekiplerine, köylüler tepki gösterdi. Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın, “Kesilecek ağaç kalmadı, 6 bin zeytin ağacı kesildi gitti” dedi. Mahalle sakinleri ve çevreciler, santral yapılması düşünülen bölgeye giden yolu sabah trafiğe kapattı. Jandarma, yolu açmaları için köylüleri uyardı ancak köylüler, jandarmayı dinlemedi. Soma Kaymakamı Bahattin Atçı da köylüleri ikna etmek için olay yerine geldi. Köylüler Kaymakam Atçı’ya, “Bu devlet bu sabah neredeydi? Burada devlet yoktu. Santralı yapacak şirket, jandarmalara rağmen ağaçları kesti. Burada dedelerimizden kalan asırlık ağaçlar vardı. Bu ağaçların hepsi katledildi. 1 zeytin ağacı 20 yılda yetişiyor. Biz şimdi ne yapacağız?” dedi.
AVUKATTAN SUÇ DUYURUSU
Yaşanan arbedede kelepçelenip götürülen ve ağaçların kesilmesinden sonra serbest bırakılan Turgutlu Çevre Platformu üyesi Avukat Hasan Namak, suç duyurusunda bulunmak için savcılığa başvurdu. Namak, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Yırca’da köylülerden kiraladığım 6 dönüm kadar zeytinliğim var. Ağaçların kesilmemesi için bir süredir çadırda yatıp nöbet tutuyorum. Akşam ziyaretime gelen misafirlerim vardı. Ancak santralı yapacak şirketin özel güvenlik görevlileri içeri almadı. Bu nedenle çıkan tartışma, arbedeye dönüştü. Bunun üzerine kendimizi hep beraber yere atıp bekledik. Etkisiz halde olmamıza rağmen özel güvenlikler, üzerimize saldırdı. Olayların başlamasından 2 saat sonra gelen jandarmalar, müdahale edip darp edilmemizi önledi. Gerginlik yatışınca jandarma bölgeden ayrılmak istedi. Ancak, Kolin Grubu’nun özel güvenlik görevlileri yine bize saldırmaya kalktı. Bağrışmamız üzerine jandarma geri dönmek zorunda kaldı. Bu 4 kez böyle tekrar etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde jandarma, ‘Şu an ağaç kesimi yok. Sabah kaymakam, savcı ve diğer yerel yöneticilerle görüşüp orta yolu bulursunuz. Ancak şimdi siz içeri girin, arkadaşlarınız dışarıda kalsın. Bu sorun da şimdilik böyle çözülsün’ dedi. Bunun üzerine çadıra gidip yattım. Ancak, bir süre sonra ne olduğunu anlayamadan, 10-15 kadar özel güvenlik müdahalesiyle karşılaşıp, kargatulumba uyku tulumum içinde beni götürdüler. Ardından iş makineleriyle arazilere girip zeytin ağaçlarını katlettiler.”
Manisa Barosu da, ağaçların sökülmesini engellemek için nöbet tutan Yırca köylülüleri ve onlara destek veren avukata yönelik davranışları nedeniyle şirket yetkilileri ve güvenlik personeli hakkında suç duyurusunda bulundu.
Zeytinden başka şey bilmeyiz bizi yaktılar
OLAYLAR sırasında jandarmanın önünde diz çökerek yalvaran Atiye Uyan, “Gitti ağaçlarım” diyerek, üzüntüsünü şöyle dile getirdi: “Sabaha kadar biber gazı dayak yedik. Öğlen de ağabeyimin diğer taraftaki zeytinliğine yorgun, uykusuz, üstümüz başımız yırtık hasat yapmaya geldik. Mecburuz. Yarın da oradaki zeytinlerimizi toplayacaktık. Gördünüz mü üzerinde zeytinlerle gittiler ağaçlarım. Jandarmaya da, adamlara da dedim: Onlar benim evlatlarımdı. Bizim her şeyimiz zeytin ağacı. Biz zeytinden başka bir şey bilmeyiz. Ah kuzum ah kızım. Bizim yazımız kışımız hep bu zeytin ağaçlarının altında geçti. Gözümüz gibi baktık onlara. Büyük olanların
çatırdama sesleri taa köye kadar yankılandı. Beni de hepimizi de yaktılar.”
Şirket, kararı önceden öğrendi
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, yaşananları şöyle anlattı: “Dün (önceki gün) kamu görevlileriyle tek tek konuştum. Tavşana kaç, tazıya tut misali kandırdılar herkesi. Özel adamlar gençleri alıp 3 mahalle öteye bırakmış. Bir daha gelirseniz kafanızı kırarız diye tehdit etmişler. Kesilen ağaçları vali mi geri verecek? 80 yaşındaki nine, 5 yaşındaki zeytin için ‘O ağaç benim evladımdı’ derken 10 yaşındaki çocuk da 85 yaşındaki ağaç için ‘Dedem’ diyordu.” Özel, Danıştay kararı için şu iddiada bulundu: “Perşembe gece yarısından itibaren bu yaşananlar organize işlerdir. Danıştay kararı perşembe günü çıktı. Akşam şirket avukatları bunu sızdırıp öğrendi. Jandarma komutanı bana söz verdiği halde ağaçları şirketin adamlarının kesmesine kaymakamla birlikte göz yumdular. Karar, dün (önceki gün) ağaçlar kesildikten sonra da yazılıp tebliğ edildi. Sinirimden ağlayacağım.”
O zeytinler nasıl boğazınızdan geçecek
YIRCA mahallesinde günlerce başında nöbet tuttuğu zeytin ağaçlarının gece yarısı kesilmesine engel olamayan mahalle muhtarı Mustafa Akın, olayı anlatırken ağladı. CNN Türk’ün yayınına katıldığında da gözyaşlarını tutamayan Mustafa Akın, “Bu yatırımları yapanlar mutlaka sofralarında zeytin yiyorlardır ve zeytinyağı da kullanıyorlardır. O zeytin, o zeytinyağı dile gelir de, ‘Beni niye kestin, beni niye kestin...’ Nasıl boğazınızdan geçecek o zeytinler, o yağı nasıl yiyeceksiniz, o zeytin boğazınızda durmayacak mı?” diye konuştu.
Ağaçlar gitti karar geldi
YIRCA'da köylülerinin avukatı Deniz Bayram, dün saat 17.45'te bölgeyle ilgili termik santrale yaptıkları itirazı değerlendiren Danıştay 6. Dairesi'nin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini açıkladı. Avukat Bayram, kararı UYAP üzerinden gördüğünü duyurdu. Günlerce nöbet tuttukları bölgede 6 bin zeytin ağacının önceki gece yapımcı firma tarafından kesilmesine engel olamayan köylüler, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararını yine de buruk bir sevinçle karşıladı.