Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2007 00:00
Deloitte, Türkiye’de 2007 yılının ilk yarısında 10.5 milyar dolarlık birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştiğini, toplam tutarı 9.6 milyar dolar olan 41 işlemin yabancılar tarafından yapıldığını bildirdi.
Ayrıca Avrupalı yatırımcıların toplam hacmi 6 milyar doları bulan 31 işlemi yaptığı kaydedildi. Deloitte Türkiye, Türkiye’deki birleşme ve satın alma işlemleriyle ilgili yarı yıl değerlendirmesi yaptı. Hazırlanan rapora göre, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşananlara ve parlamento seçimlerine rağmen Türk şirketleri bu yıl da yabancı sermaye için etkinliğini korudu. İlk altı ayda gerçekleşen 66 işlemin toplam değeri, değeri açıklanmayan işlemler ile ilgili tahminler de göz önüne alındığında, 10.5 milyar dolara ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde 11 milyar dolar tutarında birleşme ve satın alma anlaşması yapılırken bu yıl da yabancı şirketler tarafından yapılan anlaşmalarda başta Avrupa kökenli kuruluşlar yer aldı. Deloitte’a göre, bu yıl sonuna kadar Türkiye’deki satın alma ve birleşme anlaşmalarının 18 milyar dolara ulaşacağının tahmin edildiği bildirildi.
AVRUPA HAKİMİYETİ: Raporda, yabancı şirketler tarafından gerçekleştirilen 41 satın alma ve birleşme işleminin toplamının 9.6 milyar dolara ulaştığı ve bu rakamın içerisinde Avrupalı yatırımcıların 31 anlaşma ve 6 milyar dolar ile önde gittiği belirtildi. Avrupa’dan Hollandalı yatırımcıların satın alımlarının dikkat çekici olduğu ifade edilen raporda, 10 işlemde 3.6 milyar dolara kadar çıkan hacimleri ile Hollandalıların Türkiye’ye yüksek ilgi gösterdiği kaydedildi. Hollandalı yatırımcıları Alman ve İngilizlerin takip ettiği dile getirilen raporda, Hollanda yatırımları arasında ING tarafından Oyak Bank’ın, Eureko tarafından Garanti Sigorta ve Garanti Emeklilik’in, TBIH tarafından Ray Sigorta’nın ve Corio tarafından da çeşitli gayrimenkullerin satın alındığı anımsatıldı.
YÜZDE 80 MEMNUN: Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı
Başak Vardar, üç yıl içinde Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcıların yüzde 80’inin kararlarından memnun olduklarının gözlendiğini ifade etti. Vardar, "Düşük enflasyon, yüksek büyüme, AB ve IMF çıpaları ile desteklenen ekonomik istikrar gibi temel özellikleriyle Türkiye yatırım yapılması gereken bir piyasa olarak değerlendirilmeye devam ediyor" dedi.