OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 05, 2005 00:00
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerine resmen başlamasıyla girilen yeni dönemin ‘zorlu’ olacağına dikkat çeken iş dünyasının beklentisi kararlı, soğukkanlı ve akılcı davranılması. Asıl sürecin yeni başladığı uyarısında bulunan iş dünyası, AB için ‘35 tane kasisi olan yol’ benzetmesi yaparken, ‘Yeni süreçte sağduyuya, serinkanlılığa ve çelik gibi sinirlere ihtiyaç var’ uyarısında bulundu.ADAY ülke statüsünden, müzakere eden ülke statüsüne geçmenin önemini vurgulayan iş dünyası, bu dönemin yeni yatırımlar açısından da önemli olduğu görüşünde. Uluslararası yatırımcıların müzakereye başlamış Türkiye’ye ilgisinin artmasını bekleyen iş dünyası, özel sektöre bu süreçte önemli görevler düştüğünün bilincinde. Hükümetin izlediği tutumu da başarılı bulan iş dünyasına göre, ‘sabır testi’ başarıyla geçildi.Artık alaturka krizlere yer yokKOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa
Koç: ‘Avrupa, bu kararla, medeniyetler çatışması tezini boşa çıkarmaya istekli olduğunu gösterdi. Önümüzde uzun bir yol var. Bu yolda AB’ye düşen, uzun dönemli çıkarlarını doğru tahlil etmek, Avrupa’nın refahı ve dünya barışı için büyük önem taşıyan bu birleşme sürecine, kısa vadeli münferit politik çıkarların gölge düşürmemesini sağlamak. Türkiye’ye düşen ise, sağladığı muazzam ilerlemeyi sürdürmek, kazanımlarını sağlamlaştırmak. Artık alaturka siyasi krizlere, basit uygulama hatalarına, bunların yaratabileceği ekonomik dalgalanmalara gündemimizde yer yok. İstikrarlı siyaset, güçlü ekonomi ve sosyal barış ortamında ilerlemesini sürdürecek bir Türkiye, müzakere ve uyum sürecinde çok daha güçlü bir şekilde yer alacaktır.’ Bu süreçte serinkanlı ve sağduyulu olalımTürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı: ‘Tam üyelik müzakerelerinin başladığı yeni süreçte, sağduyuya, serinkanlılığa ve çelik gibi sinirlere ihtiyaç bulunuyor. Asıl süreç şimdi başlıyor. Uluslararası yatırımcılardan müzakereye aday bir ülkeye olan ilgi vardı, bundan sonra bu ilgi, müzakereye başlamış Türkiye’ye diye değişecek. ’AB yolu bol virajlı düzlüğe çıkacağızAnkara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan: ‘AB Türkiye’nin sabrını denedi ve sabır testi yaptı. Şu anda öyle bir yola girmişiz ki, virajı bol, 35 tane kasisi olan bir yol burası. Ama mutlak surette aşmamız gereken bir yol. Bizim bazı standartları elde etmemizin yolu. Bu yolun sonunda sadece AB’nin düzlüğüne çıkmayacağız, gelişmiş ülkeler düzlüğüne de çıkacağız. Bu işi Türkiye, mutlaka başaracak. Dün yeni başladı bu iş. Her bir kasiste, her bir engelde çeşitli şeylerle karşılaşacağız. Türkiye’nin taviz verilemeyecek konuları bellidir. Yolumuz açık, kasisler, engeller var. Ancak, Türkiye’nin bu işi mutlaka başaracağına inanıyorum. Çünkü Türkiye bu konuda kararını vermiş. Nereye gitmek istediğini, nasıl gideceğini bilen bir ülke. İşin sonunda, geleceğimiz noktayı düşündüğümüzde şu anda Türkiye’nin doğru yolda olduğunu düşünüyorum.’Medeniyetler buluşmasına götürecek bir yolculukSabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı: ‘AB projesi Türkiye için bir medeniyet projesi. Bu projenin önemli bir dönüm noktası yaşandı, zorluklar olacağı biliniyordu, bundan sonra da olacak. Biz hiç bir zaman müzakerelerin başlayacağına olan inancımızı yitirmedik. Türkiye bugüne kadar çok önemli reformlar gerçekleştirdi ve kendine düşeni yaptı. Parlamentomuzu, hükümetimizi, dışişleri görevlilerini ve destek veren tüm sivil toplum kuruluşlarını tüm Türkiye’yi kutluyorum. Uzun, zahmetli ama Türkiye’yi muasır medeniyetler hedefine ulaştıracak, Avrupa’yı da medeniyetler buluşmasına götürecek bir yolculuğa birlikte çıkıyoruz. Türkiye’nin de Avrupa’nın da yolu açık olsun.’Yabancı yatırımların önü daha da açıldıİstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş: ‘Özel sektör olarak bizim de önümüzde dikkatle aşılması gereken, önceliklerin yeniden belirlenmesini gerektiren bir süreç var. Çünkü 35 tane konu başlığımız var. Bu başlıklarda ana tema Türkiye’nin standartlarını yükseltmesi. Özel sektör olarak bizim de önümüzde dikkatle aşılması gereken, önceliklerin yeniden belirlenmesini gerektiren bir süreç var. Özel sektör ve sivil toplum kuruluşları olarak bizler ve devletin ortak hareket etmesi lazım. AB sürecinin artık bir manada resmileşmesi, Türkiye’nin yurtdışındaki hem siyasi hem ekonomik alandaki güvenilirliğini daha da artıran bir unsurdur. Yabancı yatırımcıların, Türkiye’ye yönelik ilgisinin önü daha da açılmıştır. Bu bizim için bir avantaj.’Hedef tam üyelik gündem hızlı büyümeTürk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Enis Özsaruhan: ‘Önümüzde yeni bir sayfa açıldı. Şimdi var gücümüzle tam üyelik için çalışacağız. Bu çabamızda en güçlü silahımız, hızlı, sürdürülebilir ve bölgesel olarak eşit dağılmış bir büyüme çizgisini yakalamak olacak. Bölgelerarası eşitsizliği giderici stratejilerin, bölgesel kalkınmaya öncelik verilmesinin ve KOBİ’lerin gelişmesine ivme kazandırılmasının birçok problemin anahtarı olacağına ve hızlı büyüme silahımıza etkinlik kazandıracağına inanıyoruz.’Gösterilen dirayet şimdi umut veriyorEczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı: ‘Türkiye, bir çağdaşlık projesinin içinde yer almıştır. Bu alanlardaki dönüşümler sağlandıkça toplumun refahı yükselecek, mutluluğu artacaktır. Ülkemiz açısından ‘çağdaş uygarlık’ hedefine ulaşma yolunda önemli bir adım olan bu gelişmeyi sağlayan, sonuca odaklanmış, kararlı ve soğukkanlı tutumu nedeniyle hükümetimizi ve değerli diplomatlarımızı kutlamak isterim. Gösterdikleri dirayet, önümüzdeki çetin müzakere süreci bakımında da iyimserlik ve umut veriyor.’
Atatürk’ün vasiyetinin siyasi hedefine yaklaşıldıTürk Sanayicileri ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi (TÃœSÄ°AD): ‘Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸi ile müzakere sürecinin baÅŸlaması ile Atatürk’ün çaÄŸdaÅŸ uygarlık vasiyetinin siyasi hedefine yaklaşıldı. Türkiye’nin, bu tarihsel aÅŸamayı, Avrupa BirliÄŸi’nin kendi iç siyasal dengeleri ve sosyo ekonomik ortamı açısından, kurulduÄŸundan beri yaÅŸadığı en zor dönemde gerçekleÅŸtirmiÅŸ olması, gelinen noktayı daha da anlamlı kılıyor. Türkiye’nin müzakere sürecinde hızlı ilerlemesi, siyasal ve ekonomik reform sürecinin devamına ve derinleÅŸtirilmesine baÄŸlı olacak. Hepsinden önemlisi toplumsal diyalog ve uzlaÅŸma kanallarının açık tutulması, Türkiye’nin müzakere pozisyonunu da güçlendirecektir. Unutmamalıyız ki tüm toplum olarak, topyekün bir dönüşüm sürecine girdik. Ulusal uzlaÅŸma ve dayanışma içinde bu tarihsel aÅŸamayı baÅŸaracağımıza inanıyoruz.’Biz de görev almak istiyoruzTürkiye Ziraat Odaları BirliÄŸi (TZOB) Genel BaÅŸkanı Åžemsi Bayraktar: ‘AB müktesebatının yarısı tarımla ilgili. Hükümetin çok dikkatli olması lazım. Tek meslek kuruluÅŸu olarak müzakerelerin içinde bulunmak istiyoruz. Müzekereleri çok yakından takip edeceÄŸiz, hükümetin hata yapması halinde buna da tepkimiz büyük olacak. TZOB bünyesinde AB ile ilgili 20 kiÅŸilik bir uzman kadro uluÅŸturacağız. Hükümetin büyük tavizler vermesini istemiyoruz. Olaya doÄŸru teÅŸhis koymak lazım. DoÄŸru yönden savunmamız lazım. Bu sektör hata kaldırmaz. Müzakere sürecinde, tarımda yapısal sorunların çözümü için AB’nin kaynak kullandırması ÅŸart. Kaynak kullandırılmazsa, AB Ortak Tarım Politikası’na entegrasyon çok zor.’Müzakere süreci baÅŸlangıçtırEge Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Tamer TaÅŸkın: ‘Türkiye-AB iliÅŸkileri karşılıklı güven anlayışı içinde yürümelidir. Müzakere sürecinin bir son deÄŸil baÅŸlangıç olduÄŸu unutulmamalı. AB macerasının en zor dönemeci aşıldı. Hedef artık tam üyeliktir.’Makus talihimizi yenme ÅŸansı DoÄŸu, GüneydoÄŸu Sanayici ve Ä°ÅŸadamları Dernekleri Federasyonu BaÅŸkanı Åžeyhmus AkbaÅŸ: ‘DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu Bölgeleri için de muasır medeniyetler seviyesine yükselme ve makus talihi yenme ÅŸansı doÄŸdu. Çok büyük ekonomik fırsatlar ve geliÅŸimin yaÅŸanacağı AB’nin sosyal, kültürel geliÅŸimi de beraberinde getirecektir.’Â
button