%51'le gideceksin
Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’a, “Sen artık Çankaya yokuşunu çıkamazsın, yolun yarısında nefesin tükenir. (Yüzde) 51 ile geldin, (Yüzde) 51’le gideceksin” diye seslendi. Manisa’nın Soma ilçesinde yörük çadırını gezen, mehter takımı eşliğinde çarşıyı dolaşan Bahçeli, Soma Belediyesi önünde de seçim otobüsü üzerinden halka hitap etti.
Rüşvet iddialarının hafife alınamayacağını belirten Bahçeli Manisa ve ilçelerinde özetle şunları söyledi:
YOLSUZLUK, RÜŞVET DEVLETİ ÇÖKERTİR
“Yolsuzluk ve rüşvet, bir toplumu çürütür, bir devleti çökertir. Yolsuzluk ve rüşvet, ister demokrasiyle ister darbeyle gelsin, ister diktatör olsun hiçbirinin günü geldiğinde görevinde kalmasını mümkün kılmaz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan bunların farkında değil. Onun gözünü her şey maddi unsurlarla bürümüş. Konuşurken manevi bir iklimde konuşuyor ama yönetirken maddi unsurlarla devleti soyup soğana çeviriyor. Böyle şey olabilir mi, 4 bakan çocuğu, kolları yorulmuş, parmakları uyuşmuş ‘Para sayma makinesi alalım’ diyorlar. İran'dan bir uşak geliyor 29 yaşında, bakanları avcunun içine almış, rüşvet ve yolsuzlukla Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni istediği gibi kullanıyor. Milyonlar, dolar olarak sağa sola saçılıyor.
KURTARMAZSANIZ ALAYINIZI YAKARIM
Sayın Başbakan, 'Yasama, yürütme bende' diyor, yargıyı da yasa değişikliğiyle önce değiştiriyor sonra siyasallaştırıyor sonra da AK Partileştiriyor. 17 Aralık'tan 74’üncü günde kimse içeride kalmamış. Güneydoğu Anadolu'da uzun yıllar PKK ile mücadele veren şerefli Türk Ordusu’nun mensupları cezaevinde bulunuyor ama Türkiye'yi soyup soğana çeviren İranlı uşak 74 gün içerisinde tahliye ediliyor, bir sebebi olsa gerek. Demek ki, bu İranlı uşak, Türkiye'nin birçok meselelerine sahip olmuş, yolsuzluğun kiminle yapıldığını görmüş ve ajandasına not etmiş. Sayın Başbakan ile Bilal Erdoğan arasındaki konuşmalara da bakarsanız, zannediyorum bu şahıs birçok şeyi biliyor ve zannediyorum 'Beni kurtarmazsanız alayınızı yakarım' diyor.
ALAYININ HESABINI SORMAZSAM NAMERDİM
Şimdi artık Abbas yolcu. Cumhurbaşkanlığı da senin için rüyadır. O zaman Türkiye'yi felakete sürüklemeden yolsuzluğun, rüşvetin üzerine git, evlatlarına kadar gidiyorsa özür dile, evlatlarının elinden tut yargının önüne çık. İlkokullarda okunan Andımız’ı değiştirmek nereden aklına geldi, kim telkin etti? 'TC' ifadesini, iki harfi dahi kaldırmak... Kendisine niye ağır geliyor? Tepede 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazıyor. Soma'da bu korunmuş ama devlet dairelerinden, kamu kurumlarından, parklardan kaldırmanın ne manası var. Sayın Başbakan, bir gün iktidardan ayrıldığın dönemde, eğer Cenab-ı Allah MHP'ye iktidar nasip ederse, nerede ikâmet edersen et oranın 25-30 metre ötesine 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazmazsam namerdim. Mahallenin ilkokul çocuklarını, en az haftada 2 gün o ikametgâhın önünde o Andımız’ı okutmazsam namerdim. Devlet dairelerinden sildiğin TC'yi tekrar yazdırmazsam namerdim. Bunların alayının hesabını sormazsam namerdim.”