50 yıldır süren kadastro davası
Güncelleme Tarihi:
Murat SANDIKÇI/19 MAYIS (Samsun), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2010 10:48
SAMSUN’un 19 Mayıs İlçesi'ne bağlı Yörükler Beldesi’nde 1960 yılında 3 bin 728 hektarlık alanın tapuya tescili için açılan kadastro davası, 50 yıldır sürüyor.
Avukat Hüseyin Dereli, 3 kuşaktır süren davanın halen sonuçlanmadığını belirterek, “1’nci kuşak öldü. İkinci kuşak ölmeye başladı. Dava üçüncü kuşağa kadar geldi” dedi. Avukat Dereli, davanın makul sürede tamamlanmaması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de mağduriyetlerinin giderilmesi için tazminat davası açtıklarını dile getirdi.
19 Mayıs İlçesi’ne bağlı 2 bin 172 nüfuslu Yörükler Beldesi’nde 1960 yılında 3 kişinin yargıya başvurması ile başlayan dava, bugün 2 bin kişiye ulaştı. 1905 yılında Suriye ve Ürdün’den göçedip bölgeye gelen yörükler, bugünkü arazilerini Osmanlı tapusu ile satın aldı. Sınır “cenuben (güney tarafı) boğaz, garben (batı tarafı) Ulugöl, şimalen (Kuzey tarafı) Köseoğlu yurdu, şarken (Doğu tarafı) Leb-i Derya” denilerek çizildi. Ardından burası 1927 yılında Cumhuriyet tapusune çevrildi. Arazi 1947 yılında devlet tarafından 29 bin 250 liraya kamulaştırıldı. 1950 yılında göreve gelen hükümet, arazi sahibi vatandaşlara aldıkları paraları iade etmeleri halinde, tapularını geri verebileceğini söyledi. Bunun üzerine aldıkları parayı ödeyen vatandaşlar kamulaştırılan arazilerini tekrar geri aldı. Ancak 1960’da devlet tekrar arazileri ‘Burası devletindir’ diyerek geri alınca olay yargıya taşındı.
3 kişi, 1960 yılında Bafra Asliye Hukuk Mahkemesi’ne hazine aleyhine tapu tescil davası açtı. Dava 1965 yılında görülmeye başladı. Fakat geçen zaman süresince sonuca gidilemedi. 1992 yılında 19 Mayıs İlçesi’nde Kadastro Mahkemesi kurulunca dava dosyası buraya devredildi. Davacı sayısı da zaman içerisinde 2 bin kişiye ulaştı. 1993 yılında 19 Mayıs İlçesi Kadastro Mahkemesi’nde devam eden dava, 1996 yılında vatandaşlar lehine sonuçlandı. Fakat 1999 yılında Yargıtay 20’nci Hukuk Dairesi mahkemenin kararını bozarak hazine lehine karar verdi.
DAVADA KAÇ HAKİM KAÇ AVUKAT DEĞİŞTİĞİ HATIRLANMIYOR
Pes etmeyen Yörük Beldesi sakinleri, 2001 yılında yeniden dosya numarası alarak 19 Mayıs İlçesi Kadastro Mahkemesi’ne tekrar başvurdu. Mahkeme bölgede keşif yapılmasına karar verdi. İkinci bir karar halen çıkmadı. 3 kuşaktır devam eden davanın sonuçlanmaması vatandaşları da bıktırdı. Bugüne kadar kaç hakim, kaç avukat değiştiği ise hatırlanmıyor. Bir karar çıkmaması yüzünden tapu alamayan belde sakinlerinin ekonomik ve sosyal hayatı da kilitlendi. Yeni kuşak nesil beldelerinde yatırım yapamadıkları için göç edip gurbette çalışmak zorunda kaldı.
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE BAŞVURDULAR
Avukat Hüseyin Dereli, “Dava 50 yıldır devam ediyor. 1’nci kuşak öldü. İkinci kuşak ölmeye başladı. Dava üçüncü kuşağa kadar geldi” dedi. Avukat Dereli, davanın makul sürede tamamlanmamasından dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de mağduriyetlerinin giderilmesi için manevi tazminat davası açtıklarını dile getirdi.
BELDE YATIRIMLARDAN YOKSUN KALDI
Yörükler Beldesi’nin AK Partili Belediye Başkanı Süleyman Eroğlu ise, uzun yıllardır devam eden mahkeme nedeniyle beldeye yatırım yapamadıklarını dile getirerek, “Mahkemenin sonuçlanmasını bekliyoruz. Çünkü beldemiz hazine ile olan dava nedeniyle bir çok yatırımdan faydalanamadı” diye konuştu.
BABAM BU DAVANIN SONUCUNU GÖREMEDİ
93 yaşındaki Yusuf Ergün, 1927 yılında ataları tarafından alınan arazinin hazine tarafından ellerinden alınmak istendiğini belirterek, “1960 yılından bu yana mahkeme kapılarındayız. Dava açıldığında ben 43 yaşındaydım. Babam davanın sonucunu göremedi. Ben 93 yaşına geldim. Oğlum 54 yaşında. Elimizde tapu olmasına rağmen ‘burası bizim’ diyemiyoruz” diye konuştu.
Oğlu Ramazan Ergün, kuş cenneti olarak belirtilen ‘Kızılırmak Deltası’nın Yörükler Beldesi sınırları içerisinde bulunduğunu da söyleyerek,
“Burası kuş cenneti ama bize cehennem oldu. Dedem davanın sonucu göremedi. Babam ise 93 yaşında. Allah uzun ömür versin. Ama böyle giderse o da davanın sonucunu göremeyecek. Biz hayvancılık yaparak geçimimizi sağlıyoruz. Benim iki oğlum var. Mahkemenin ne karar vereceği belli olmadığından dolayı buraya yatırımda yapamıyoruz. Çocuklarım gurbette çalışmaya gitti. Kaç nesil geçerse geçsin bu dava mutlaka bitecek. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız” dedi.
19 Mayıs İlçesi’ne bağlı 2 bin 172 nüfuslu Yörükler Beldesi’nde 1960 yılında 3 kişinin yargıya başvurması ile başlayan dava, bugün 2 bin kişiye ulaştı. 1905 yılında Suriye ve Ürdün’den göçedip bölgeye gelen yörükler, bugünkü arazilerini Osmanlı tapusu ile satın aldı. Sınır “cenuben (güney tarafı) boğaz, garben (batı tarafı) Ulugöl, şimalen (Kuzey tarafı) Köseoğlu yurdu, şarken (Doğu tarafı) Leb-i Derya” denilerek çizildi. Ardından burası 1927 yılında Cumhuriyet tapusune çevrildi. Arazi 1947 yılında devlet tarafından 29 bin 250 liraya kamulaştırıldı. 1950 yılında göreve gelen hükümet, arazi sahibi vatandaşlara aldıkları paraları iade etmeleri halinde, tapularını geri verebileceğini söyledi. Bunun üzerine aldıkları parayı ödeyen vatandaşlar kamulaştırılan arazilerini tekrar geri aldı. Ancak 1960’da devlet tekrar arazileri ‘Burası devletindir’ diyerek geri alınca olay yargıya taşındı.
3 kişi, 1960 yılında Bafra Asliye Hukuk Mahkemesi’ne hazine aleyhine tapu tescil davası açtı. Dava 1965 yılında görülmeye başladı. Fakat geçen zaman süresince sonuca gidilemedi. 1992 yılında 19 Mayıs İlçesi’nde Kadastro Mahkemesi kurulunca dava dosyası buraya devredildi. Davacı sayısı da zaman içerisinde 2 bin kişiye ulaştı. 1993 yılında 19 Mayıs İlçesi Kadastro Mahkemesi’nde devam eden dava, 1996 yılında vatandaşlar lehine sonuçlandı. Fakat 1999 yılında Yargıtay 20’nci Hukuk Dairesi mahkemenin kararını bozarak hazine lehine karar verdi.
DAVADA KAÇ HAKİM KAÇ AVUKAT DEĞİŞTİĞİ HATIRLANMIYOR
Pes etmeyen Yörük Beldesi sakinleri, 2001 yılında yeniden dosya numarası alarak 19 Mayıs İlçesi Kadastro Mahkemesi’ne tekrar başvurdu. Mahkeme bölgede keşif yapılmasına karar verdi. İkinci bir karar halen çıkmadı. 3 kuşaktır devam eden davanın sonuçlanmaması vatandaşları da bıktırdı. Bugüne kadar kaç hakim, kaç avukat değiştiği ise hatırlanmıyor. Bir karar çıkmaması yüzünden tapu alamayan belde sakinlerinin ekonomik ve sosyal hayatı da kilitlendi. Yeni kuşak nesil beldelerinde yatırım yapamadıkları için göç edip gurbette çalışmak zorunda kaldı.
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE BAŞVURDULAR
Avukat Hüseyin Dereli, “Dava 50 yıldır devam ediyor. 1’nci kuşak öldü. İkinci kuşak ölmeye başladı. Dava üçüncü kuşağa kadar geldi” dedi. Avukat Dereli, davanın makul sürede tamamlanmamasından dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de mağduriyetlerinin giderilmesi için manevi tazminat davası açtıklarını dile getirdi.
BELDE YATIRIMLARDAN YOKSUN KALDI
Yörükler Beldesi’nin AK Partili Belediye Başkanı Süleyman Eroğlu ise, uzun yıllardır devam eden mahkeme nedeniyle beldeye yatırım yapamadıklarını dile getirerek, “Mahkemenin sonuçlanmasını bekliyoruz. Çünkü beldemiz hazine ile olan dava nedeniyle bir çok yatırımdan faydalanamadı” diye konuştu.
BABAM BU DAVANIN SONUCUNU GÖREMEDİ
93 yaşındaki Yusuf Ergün, 1927 yılında ataları tarafından alınan arazinin hazine tarafından ellerinden alınmak istendiğini belirterek, “1960 yılından bu yana mahkeme kapılarındayız. Dava açıldığında ben 43 yaşındaydım. Babam davanın sonucunu göremedi. Ben 93 yaşına geldim. Oğlum 54 yaşında. Elimizde tapu olmasına rağmen ‘burası bizim’ diyemiyoruz” diye konuştu.
Oğlu Ramazan Ergün, kuş cenneti olarak belirtilen ‘Kızılırmak Deltası’nın Yörükler Beldesi sınırları içerisinde bulunduğunu da söyleyerek,
“Burası kuş cenneti ama bize cehennem oldu. Dedem davanın sonucu göremedi. Babam ise 93 yaşında. Allah uzun ömür versin. Ama böyle giderse o da davanın sonucunu göremeyecek. Biz hayvancılık yaparak geçimimizi sağlıyoruz. Benim iki oğlum var. Mahkemenin ne karar vereceği belli olmadığından dolayı buraya yatırımda yapamıyoruz. Çocuklarım gurbette çalışmaya gitti. Kaç nesil geçerse geçsin bu dava mutlaka bitecek. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız” dedi.