Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Bedük, toplumda kanserlerin görülme oranın artması ile üroonkolojinin giderek daha da fazla önem kazanmaya başladığını belirtti.
Ürolojik kanserler içerisinde erkeklerde en çok görülenler arasında prostat, idrar yolu, böbrek ve testis kanserinin bulunduğunu ifade eden Bedük, “Bu kanser türlerinde, erken teşhis sayesinde tedavideki başarılar giderek artıyor” dedi.
Dernek olarak gerek meslektaşlarını eğitmek gerekse vatandaşı bilinçlendirmek misyonuyla hareket ettiklerine dikkati çeken Bedük, şöyle devam etti:
“Kurumsallaşmanın getirdiği avantajla ürolojik kanserler hakkında bilgi vererek gerek hekimlerde gerekse vatandaşlarda farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Bu konuda çeşitli kongre ve toplantıların yanı sıra meslektaşlarımıza yönelik eğitim çalışması düzenliyoruz. Bu kapsamda Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği ile Türkiye European Society of Residents in Urology (Türkiye ESRU) işbirliğinde Mersin Üniversitesi'nde yeterli sayıda asistana yönelik eğitim çalışması düzenledik. Hem teorik hem de kadavra üzerinde eğitim veriyoruz. Ürüoonkoloji ameliyatlarını yaparak bunu adım adım gösteriyoruz.”
ABD istatistiklerine göre erkeklerde en çok görülen kanser türünün prostat olduğuna dikkati çeken Bedük, “Türkiye'de son yıllara kadar mesane kanserinin daha çok görüldüğünü biliyorduk. Dernek olarak bu konuda geçen yıl sonuçlanan Prostat Kanseri İnsidans Çalışması'nın ilk sonuçlarına göre prostat kanserinin akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer aldığını gördük. Türkiye'de prostat kanseri görülme sıklığı tahminimizden fazla çıktı” diye konuştu.
KADINLARDA MEME, ERKEKLERDE PROSTAT KANSERİ
Önleyici tıpta en önemli unsurun erken teşhis olduğuna işaret eden Bedük, şöyle devam etti:
“Prostat kanserlerinde de erken teşhis önem taşıyor. Bu zor değil, yeter ki insanlarımız bu bilinçte bu farkındalık içerisinde olsun. Yapılacak şey çok basit. PSA dediğimiz kan tahlili ve muayene ile bir kişinin prostat kanseri olup olmadığı çok kolay teşhis edilebiliyor.
Prostat kanserine daha çok 50 yaş üzerinde rastlandığı için, bu konumdaki her erkeğin yılda bir defa muayeneden geçmesi gerekiyor. Bunu kadınların meme kanserinin erken teşhisinde önerilen mamografi gibi değerlendirebiliriz. Çünkü kadınlardaki meme kanseri ile erkeklerdeki prostat kanseri, birbirine çok benzeyen, ikisi de hormonal etkiyle ortaya çıkan kanser türüdür.”
Meme kanserinde olduğu gibi ailesinde prostat kanseri öyküsü olanların risk grubunda yer aldığını vurgulayan Bedük, “Erken teşhis edilen prostat kanserleri tam tedavi edilebiliyor. Ameliyatla, hatta bazen radyoterapi ile hastalığından tamamen sıyrılıp kurtulabiliyor. Ama geciktiği zaman tam tedavi etme şansı yok. Hastalığı uzun yıllar baskı altında tutabiliyorsunuz, ama kanseri hiç bir zaman hastadan alıp götüremiyorsunuz” dedi.