Güncelleme Tarihi:
ÇOK CİMRİYDİ |
Mustafa Sakaoğlu vasiyetin açıklanmasının ardından Hürriyet’e konuşmuş, manevi annesi Mahmure Sakaoğlu’nu şöyle anlatmıştı: “Çok varlıklı olmasına rağmen, onların yanında olduğum otuz yıla yakın zaman içinde hiçbir zaman lüks yaşadıklarına şahit olmadım. Hesap işleri de annem tarafından yürütüldüğü için böyle birşeye hiçbir zaman izin vermedi. Yüzlercesini alabilecekken otomobil sahibi olmayı hiç düşünmediler. Oturduğumuz evde doğru dürüst bir mobilya yoktu. Değil mobilya evde halı bile yoktu. Akşamları evde ışıklar kapalı otururduk. Onlarca yıl öncesinde aldığı elbiselerini giydiğini bilirim. Her zaman parayı kolay kazanmadıklarını, özellikle ABD’ye gittikleri yıllarda çok sıkıntılı günler geçirdiklerini anlatırdı. Ben gerçek ailemin ekonomik sıkıntıları nedeniyle Sakaoğlu çiftinin manevi oğlu olmuştum. Ama trilyonlarca servetin içinde hiçbir zaman zengin hayatı yaşamadım. Bana çocukluğumda bir oyuncak veya çikolata aldıklarını bile hatırlamıyorum. Zaten kendileri de böyle yaşıyordu. Ben bu kadar fazla parası olduğunu bilmiyordum. 12 trilyonluk rakamı televizyon ve gazetelerden öğrendim. Bir keresinde ihtiyacım olduğu için bir miktar para istediğimde bana ‘Üç beş kuruş param var’ demişti. Ölümüne kadar akli dengesinde herhangi bir problem yaşamamıştı. Her zaman zekasına ve çalışkanlığına hayran olmuşumdur.” |
İTFAİYEYE MİNNET DUYGULARIYLA BÜYÜDÜ
Fatih’te 1909 yılında dünyaya gelen Mahmure Birsen Sakaoğlu (İzmirli), henüz 4 yaşındayken evlerinde çıkan bir yangında binada mahsur kaldı. Yangına müdahale eden Fatih İtfaiyesi ekipleri, Sakaoğlu’nu alevlerin arasından kurtarmayı başardı. Bu olaydan sonra İzmirli ailesi küçük kızlarını kurtardığı için itfaiye teşkilatına duydukları minneti her fırsatta dile getirdiler. Sakaoğlu da bu minnet duyguları arasında büyüdü. 1936 yılında katıldığı yarışmada Türkiye Güzeli seçilen Sakaoğlu, bir taraftan da tıp eğitimini tamamlayarak pratisyen hekim olarak çalışmaya başladı. Kendisi gibi doktor olan Mustafa Sakaoğlu ile evlendikten sonra ABD’ye giderek bir süre de burada çalıştı.
94 YAŞINDA HAYATA GÖZLERİNİ YUMDU
ABD’de 7 yıl çalışan Sakaoğlu çifti daha sonra Türkiye’ye geri döndü. Bundan sonra yaşamlarını Türkiye’de sürdüren çiftin yıllar süren mutlu evliliklerinde çocukları olmadı. Mahmure Birsen Sakaoğlu, 1999 yılı Eylül’ünde eşini kaybettikten sonra yalnız yaşamaya başladı. Erkek kardeşi Emekli Albay Selahattin İzmirli ile aralarında doğan anlaşmazlıklar nedeniyle de sorunlar yaşıyordu. Bundan sonra tek başına hayatını sürdüren Sakaoğlu, eşini kaybettikten dört yıl sonra 17 Aralık 2003 tarihinde, 94 yaşında yaşama gözlerini yumdu.
MÜDÜRDEN ÇAYCIYA KADAR MİRAS
Sakaoğlu’nun ölümünün ardından ortaya çıkan vasiyet yüzünden yer yerinden oynadı. Eski Türkiye Güzeli, vasiyetinde yıllardır biriktirdiği servetinin Fatih İlçesi İtfaiye Teşkilatı çalışanları, avukatı Kaya Açıkel, hesabının bulunduğu bankanın müdür yardımcısı Meral Çolakoğlu, aile dostu eski vali Erdoğan İzgi ve maliyeci Hakkı Sağlam’a paylaştırılmasını istiyordu. Henüz 4 yaşındayken manevi evlat olarak aldığı Mustafa Sakaoğlu’na ise otomobilinin ve ailesinin masraflarını karşılayacak bir para ödenmesini istemişti.
Vasiyete göre ana para bankada sabit olarak kalacak, bu paranın faizi üçer aylık dilimlerle mirasçılara paylaştırılacaktı. Hayatını kaybeden mirasçının hakları ailesine devredilemeyecekti. Sakaoğlu, kendi el yazısı ile yazdığı ve imzaladığı vasiyetinin geçerliliğini ispatlamak amacıyla da aynı tarihte tam teşekküllü bir hastaneden akli dengesinin yerinde olduğuna dair rapor almıştı.
KARDEŞİ MİRASIN İPTALİ İÇİN DAVA AÇTI
Vasiyetin içeriğinin ortaya çıkmasının ardından Sakaoğlu‘nun hayattaki kardeşi Selahattin İzmirli ile dört yeğeni mahkemeye başvurarak itiraz ettiler. Bunun üzerine açılan davada Sakaoğlu’nun tüm yazı ve imzalarının kriminal incelemesinin yapılmasına ve vasiyetteki el yazısıyla karşılaştırılmasına karar verildi. Mahkeme bir kaligrafı bilirkişi olarak atadı. Kaligraf yazının Mahmure Birsen Sakaoğlu’na ait olduğunu tespit etti. Ancak Selahattin İzmirli’nin avukatları itiraz etti. Dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
İTFAİYE DE KARIŞTI
Bir taraftan Sakaoğlu‘nun akrabaları mirastan hak elde edebilmek için mahkemelerde koştururken diğer taraftan itfaiye teşkilatını da trilyonluk miras heyecanı sardı. Fatih İtfaiye Teşkilatı’nda bulunan iki ayrı bölümden İstanbul Bölge Müdürlüğü ile Merkez İtfaiye Müdürlüğü çalışanları arasında ayrılık doğdu. İtfaiyecilerin isimlerinin yazıldığı bir liste oluşturuldu. Listeye giremeyenler dava açtı. Dava sonunda çaycısından müdürüne kadar 316 itfaiyecinin isimlerinin yazılı bulunduğu bir liste oluştu.