5 yıllık devlet tutanakları

Güncelleme Tarihi:

5 yıllık devlet tutanakları
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2011 00:00

1027 Filistinli karşılığında salıverilecek olan İsrailli esir asker Gilad Şalit’in bırakılması sürecinde Türkiye’nin rolü devlet tutanaklarına yansıdı.

Tutanaklarda Şalit’in 26 Haziran 2006’da esir alınmasından bir gün sonra Başbakanlık Merkez Bina’da başlayan sürecin detayları yer alıyor.

HÜRRİYET, hafta başında 1027 Filistinli’ye karşı takas edilecek İsrailli asker Gilad Şalit’in serbest bırakılması sürecinde Türkiye’nin İsrail, Suriye (Halit Meşal), Filistin, Mısır ve Almanya ekseninde oynadığı rolü ortaya koyan çok gizli devlet tutanaklarına ulaştı. Tutanaklara göre süreç, Şalit’in 26 Haziran 2006’da esir alınmasından bir gün sonra Başbakanlık Merkez Bina’da başlıyor. İşte tarihe ışık tutacak tutanaklardan bazı bölümler:

5 yıllık devlet tutanakları
5 yıllık devlet tutanakları


Linç ediyordunuz

Büyükelçi Pinhas Avivi (Dönemin Ankara’daki İsrail Büyükelçisi) müsteşarıyla birlikte Ahmet Davutoğlu (dönemin Başbakan Başdanışmanı) ile görüşmek için geldi.

Avivi: Askerimiz Hamas’ın elinde onu öldürecekler. İsrail hükümetinden aldığım yetki ile devreye girmenizi rica ediyoruz.
Davutoğlu: Hamas’ı Türkiye’ye getirdiğimiz ve kendilerine telkinde bulunduğumuz için bizi linç ettiğinizi unuttunuz galiba? Dışişleri Bakanınızın ağzından bir şey duymadan hiçbir şey yapamam.

Avivi: Sayın Tzipi Livni (Dönemin İsrail Dışişleri Bakanı) hemen sizi arayacaktır.
Livni (Telefonda): Askerimizi kurtarmak için yardımcı olursanız minnettar kalırım.
Davutoğlu: Bir insan hayatı söz konusu. Gerekeni yapacağım.

İçiniz rahat olsun

Davutoğlu, Livni ile görüşmesinden sonra Şam’da Halid Meşal ve Gazze’de de Hamas yetkilileriyle telefonda görüştü. Şalit’in sağ olduğunu teyit etti ve sağ kalacağı garantisi aldı. Bu bilgileri Büyükelçi Avivi’ye, “İçiniz rahat olsun, askerinize bir şey olmayacak” sözleriyle aktardı.

Merkel devrede

Şalit’in sağ kalması sağlandıktan sonra takas konusunda Suriye (Halid Meşal’le)-Mısır-İsrail üçgeninde mekik diplomasi yürüten Davutoğlu, tarafların taleplerini aktardı. Devreye MİT de girdi. 2008’de sorunun çözülmesine ilişkin ilk sinyaller gelmeye başladı, ancak İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonları ve Davos krizi ilişkileri bir anda kopardı. Türkiye bir şekilde devreden çıkınca İsrail, Almanya Başbakanı Angela Merkel’e yöneldi. Merkel sorunun çözümü için Almanya’nın dış istihbaratından sorumlu dairenin (BND) Ortadoğu uzmanı Gerhard Conrad’ı görevlendirdi. Merkel, özel temsilcisi olarak Conrad’ı Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na gönderdi.

Kimseye söylemedi

Tutanaklara göre Davutoğlu, yakın geçmişte Conrad’la İstanbul’da görüştü. Ancak görüşmeye gelecek kişinin açık kimliğini ve niye geldiğini, özel kalemi dahil yakın çevresine bile söylemedi. Sadece Başbakan Tayyip Erdoğan’ı bilgilendirdi. Davutoğlu, Conrad’la randevusunu özel kalemine, “Almanya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Bay Conrad’la görüşme” diye yazdırdı. Davutoğlu, konuyla ilgili bilgilerini ve ne yapılması gerektiğini Conrad’a aktardı.

Fidan’la görüşelim

Hüsnü Mübarek’in devrilmesi ve Arap dünyasını sarsan ayaklanmalara rağmen Mısır devreden çıkmadı. Ancak Kahire yine de özellikle MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la görüşmek istedi. Mübarek’in devrilmesinden sonra Eylül başında Kahire’ye giden Erdoğan’a bu talep, Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği aracılığıyla iletildi. Erdoğan, heyette yer almamasına rağmen Fidan’a son anda, “Hakan bey bizimle birlikte Mısır, Libya, Tunus seferine çıkıyorsun. Kahire’de İsrailli askerle ilgili görüşmeler olacak” mesajını gönderdi. Gazze, Davos ve Mavi Marmara krizine rağmen Türkiye, kimi zaman yoğun, kimi zaman ise az yoğunluklu şekilde devrede oldu. Fidan’ın Kahire’de yaptığı görüşmeler ve Davutoğlu’nun Hamas’la teması Şalit’e karşılık serbest bırakılacak Filistinli sayısının belirlenmesinde etkili oldu.

Esad aradı heyecanı

Ankara’nın beklediği haber 11 Ekim’de yapılan son Bakanlar Kurulu toplantısında geldi. Kabine toplantısı sırasında Davutoğlu’nun özel kalemi içeri girerek, “Suriye’den önemli bir telefon var” dedi. Diğer bakanlar arasında, telefonun Esad’dan geldiği ve iktidardan ayrılacağını bildireceğini düşünenler bile oldu. Davutoğlu ise bir süreden beri beklediği telefonun geldiğini tahmin etti. Telefon Halid Meşal’dendi. Özel kalemine “Toplantıdan sonra arayacağımı iletin” dedi. Toplantı sonrası Davutoğlu, Meşal’i aradı. Meşal, Şalit’e karşılık serbest kalacak Filistinli sayısında 1027 olarak uzlaşıldığını söyledi. Davutoğlu, “İyi bir anlaşma. Hayırlı olsun” dedi.

Erdoğan: Bizyapacağımızıyaptık Hoca

DAVUTOĞLU, Gilad Şalit sürecinde Başbakan Tayyip Erdoğan’a düzenli bilgi verdi. İsrail’le yaşanan krize rağmen Türkiye’nin bu sürecin dışına çıkmamasını, sonuçta bir insan hayatının söz konusu olduğunu belirten Erdoğan, Davutoğlu’na, “Biz yapacağımızı yaptık Hoca. İleriki kuşaklar bunun anlamını daha iyi anlarlar” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!