Güncelleme Tarihi:
EGE Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Edis Koru aşırı halsizlik, yorgunluk şikâyetiyle doktora gitti. “Kansızsın, bir yerde kaçak var” denildi ama nedeni araştırılmadı. Beş yıl önce göbeğinde ağrı şikâyetiyle yeniden doktora gittiğinde, yapılan tetkikler sonucu, kolon kanseri olduğunu öğrendi. Daha da kötüsü, tümörler bağırsaklarının dışında, karın zarında da yaygındı. Yani son evre olan dörtteydi. Kısa zamanda 105 kilodan, 50 kiloya düştü. Karnı 15 litreden fazla su topladı. Uzmanların bazıları en fazla üç ay ömür biçti. Ameliyatı kaldıracak güçte değildi, bu nedenle ilaç tedavisine karar verildi. Koru, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Karabulut’un tüm öneri ve tedavilerine harfiyen uydu.
AMELİYATI KALDIRAMAZDI
Uygulanan 24 seanslık kemoterapi kürüyle tümörleri küçültüldü. Sıra ameliyata geldi. Prof. Dr. Selman Sökmen, 11 saatte, Koru’nun bütün kalın bağırsağını, ince bağırsaktan 10 santimetrelik bölümü çıkardı, karın zarındaki çok sayıdaki tümörü birer birer aldı. 3 saat boyunca 42 dereceye kadar ısıtılmış kemoterapi ilaçlarıyla karınzarı yıkandı. Ameliyatın ardından 12 doz kemoterapi daha gördü ve kanseri yendi. Koru, “Hayat her safhasıyla yaşanmaya değer bir süreç. Zordu ama atlattım” dedi.
Kanser=Ölüm değildir
PROF. Dr. Bülent Karabulut şunları söyledi: “Türkiye’de Edis’in öyküsüne sahip hasta yoktur. Varsa da çok azdır. Diğer kanser türlerinde 5 yıl tekrarlamaması önemli bir süre. Kolon içinse kritik zaman 3 yıl. Edis’in kanseri nüks etmedi. Kanser=ölüm değil. Geç kalınsa da umut her zaman vardır. Erken teşhis iyileşme oranları, tedavi ve hasta için manevi maliyetlerini elbette düşürecektir ama geç kaldığınız zaman da beyaz bayrağı çekmeniz gerekmiyor.”