Güncelleme Tarihi:
Dört mevsimin yaşandığı ülkemizde neredeyse iki mevsim yaşanmakta ve mevsim geçişleri çok sert olmakta. Sürekli hava sıcaklıklarında ani yükseliş ve düşüşler meydana geliyor. Hatta meteorolojiye göre bu hafta İstanbul 2 gün içinde 15 derecelik düşüş görmeyi bekliyor. Bu denli sert geçişler endişe yaratıyor.
Peki bu alışılmadık durum neden kaynaklanıyor? Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek hurriyet.com.tr için değerlendirdi.
HAVA SICAKLIKLARINDAKİ ANİ DEĞİŞİMİN SEBEBİ NEDİR?
Adil Tek: Hava sıcaklıklarındaki gün içi ani değişimlerin sebebi yüksek basınç. Bununla birlikte güneyden gelen bir akış var, bu da sıcaklıkları artırdı. Şubat aylarında zaman zaman olsa da bu denli sıcak havalara pek rastlanmaz. Ancak son zamanlarda artış görüyoruz ve bu artış da iklim değişikliğini işaret ediyor.
İklim değişikliğinin önemli etkilerinden biri de atmosferdeki ısı enerjisinin artması. İklim değişikliğinden dolayı atmosferdeki hava sıcaklığı artıyor. Bunu tencerede kaynayan suya benzetebiliriz. Dünyanın dönüşü sebebiyle oluşan bir hareketlilik zaten hakimken ısınan atmosferde de hareketliliği artırıyor. Bunu örneklersek; sıcaklığın artmasıyla birlikte deniz suyu da bu sıcaklığı emiyor. Bu sefer de denizde buharlaşma artıyor. Buharlaşma da sonuç olarak hızla atmosfere yağış olarak geri dönüyor. Hızdan kaynaklı olarak yağışlarda da kuvvet görülüyor. Atmosferden düşmesi gerekenden çok daha fazla yağış geliyor ve bu da yağışlı gün sayılarının azalmasına sebep oluyor.
ÖZELLİKLE BATIDAKİ YÜKSEK SICAKLIKLAR NEDEN KAYNAKLANIYOR?
Adil Tek: Havada sürekli bir değişim var. Atmosferdeki hareketlilik önceki senelere nazaran çok daha fazla. Ocak ayına kadar zaten bir kuraklık yaşandı. Ardından bölgede bol yağış ve kar görüldü ama bölgeye gelen soğuk hava da azaldı. Kuzey Afrika üzerinden sıklıkla sıcak hava gelmeye başladı ve bu da ülkenin batı kesimlerinde havaların ısınmasına etki etti.
HAVA DEĞİŞİKLİKLERİNİ NEYE BAĞLAYABİLİRİZ?
Adil Tek: Atmosfer küresel ve haliyle sadece biz solumuyoruz. Dünyanın öbür ucundaki Pasifik’te deniz suyu sıcaklığı ortalamanın üzerine çıkınca yani ‘El Nino’ olarak adlandırılan dönem yaşanırken bizim bölgemizde de kuraklık yaşandığına dair bir yaklaşım var. Tam tersi olan ‘La Nina’ döneminde ise yağışlar artışa geçiyor. Ocak ayının başına kadar hakim olan El Nino dönemi sona erdi ve bizde de buna istinaden yağışlarda artış gözlemlendi. Kandilli Rasathanesi’ne ait yüz yılı aşan ölçümlere göre Ocak ayı yağışı ortalama 107 kilogram iken geçtiğimiz Ocak ayında bu miktar 160 kilograma çıktı.
MEVSİMLER DEĞİŞTİ Mİ?
Adil Tek: Mevsimlere iki açıdan bakılmalı; astronomik ve iklimsel. Astronomik açıdan bakılınca mevsimlerde herhangi bir değişim yok. İklimsel açıdan bakınca ise bizim bölgemizde yaz mevsimi genişledi ve kış mevsimi de daraldı. Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre İstanbul’da eksi sıcaklık değerleri git gide azalıyor, bir azalan trend hakim. Bu da kış mevsiminin daraldığı sonucunu ortaya çıkarıyor.
SUSUZLUK TEHLİKESİNİ ORTADAN KALDIRACAK YAĞIŞ BEKLENTİLERİ VAR MI?
Adil Tek: Şubat ayı mevsim ortalamalarında geçecek. Mart ayından başlayıp Haziran ayına kadar ise yağış ortalamaların üzerine çıkacak. Bu yağışlar da barajlara nefes aldıracak. Ancak büyük şehirlerin su problemi tek başına yağışlarla çözülemez.