OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 25, 2003 00:00
Erkekler doğuştan hasta mı diye tartışılırken, biyologlardan erkekler için yeni bir kötü
haber daha geldi: Y kromozomu küçülüyor. Erkek, yok olmanın eşiğinde! Bazı hesaplara göre erkekler 5000 kuşak, yani yaklaşık olarak 125 000 yıl sonra tıpkı dinozorlar gibi dünya sahnesinden silinecekler.Y kromozomu son 300 milyon içinde özgün boyutunun üçte ikisini yitirmiş durumda ve gelişme hala sürüyor. Bu da erkek cinsinin kaçınılmaz olarak tükeneceğini göstermekte. Genetikçiler, güçlü cins olarak bilinen erkeğin gerçekte kusurlu bir varlık olduğunu belirtiyor ve ‘Erkek cinsiyle ilgili en trajik gerçek, onun bir bozuklukla dünyaya geliyor olması’ diyor. Onlara göre Y kromozomu taşıyıcıları (yani erkekler), sperma sayısından toplumdaki yerlerine kadar bir çöküş içindeler... hatta onlara göre erkek ‘dişinin paraziti’. Bildiğiniz gibi hepimizin hücrelerinde 22 çift kromozom var ve bu kromozomların yeni doğanlara aktarılmasıyla canlı hayat sürüyor. Cinsiyetimizi ise bunlardan ikisi belirliyor: X ve Y kromozomları. X kromozomu kadınına, Y ise erkeğe ait. Kadınlarda 2 adet XX, erkeklerde ise bir X ve bir de Y kromozomu var.Bilim ötedenberi erkeği erkek yapan Y kromozomunu araştırıyor ve burada erkekliğin özünü oluşturan gen’i bulmaya çalışıyordu. Nihayet bu çabalar sonuç verdi ve Y kromozomu üzerindeki erkeklik geni bulundu. Bu arada İngiltere Cambridge’deki Whitehead Enstitüsü mikrobiyologu David Page ve çalışma arkadaşları, Y kromozomunun genetik şifresini ayrıntılı bir biçimde çözerek yayımladı. Evet, erkeğin tüm niteliklerini belirleyen öz, yıllar süren arayıştan sonra bilimin masasındaydı, ama sonuç araştırmacıların üzerine adeta bir kabus gibi çöktü. Şimdi sıkı durun: Erkeği yaratan genin yuvası, Y kromozomu küçülmüştü!Üçte ikisi gitti!Y kromozomu son 300 milyon içinde özgün boyutunun üçte ikisini yitirmiş durumda ve gelişme hala sürüyor. Bu da erkek cinsinin kaçınılmaz olarak tükeneceğini göstermekte. Böylece geriye sadece ‘Ne zaman?’ sorusu kalıyor. Güçlü cins olarak bilinen erkeğin gerçekte kusurlu bir varlık olduğu, genetikçiler arasında yaygın olarak kabul edilen bir görüştür. ‘Erkek cinsiyle ilgili en trajik gerçek, onun bir bozuklukla dünyaya geliyor olması’, diyor mesela Bryan Sykes. Oxford Üniversitesi genetikçilerinden Sykes, prehistorik iskeletlerinden ayıkladığı DNA’ları inceliyor. Londra’daki College Üniversitesi’nde genetik eğitimi veren Steve Jones ise Y kromozomu taşıyıcılarının, sperma sayısından toplumdaki yerlerine kadar bir çöküş içinde olduklarını ve son kitabında erkeğin üremedeki rolü hakkında da alaylı bir tanımlama yapmaktan kaçınmıyor. Jones’a göre erkek ‘Dişinin paraziti’.Kadınların üstünlüğüBu rahatsız edici durum, erkeğe ait her hücre çekirdeğinde izlenmekte. Kadınlar hücrelerinde iki sağlıklı X kromozomu taşır. Birbiriyle hemen hemen aynı olan bu kromozomlar, birinin hatalı olması durumunda yedek görevini görür. Oysa erkekler ikinci bir X kromozomu yerine, kısalmış bir Y kromozomuna sahip. Bunun sonucu olarak da genetik kayıplar gibi mutasyonlar, genelde babadan oğula geçer. Soydan soya aktarım sırasında da, yüzlerce gen bozulmuş. Jones gibi Sykes de, bu biyolojik kayıpla ilgili bir kitap yazdı Ğ çalışma, Y kromozomu için bir anı yazısı niteliğinde. Güçlü ve dirençli olmanın ötesinde bulunan, erkeğin genetik sembolü inanılmaz bir hızla bozularak erkeğin yakında yok olacağını haber veriyor. Sonuçta Y kromozomunun ölçülerindeki kayıpla birlikte taşıyıcısının üreme yetisi de zayıflamakta. Kısır erkeklerin %25’indeki sorun, Y kromozomundaki hatadan kaynaklanıyor. Bu durumda kısır erkeğin babasında görülmeyen yeni hatalı mutasyonlar ortaya çıkıyor. Dinozorlar gibiSykes’in hesaplarına göre, erkekler 5000 kuşak, yani yaklaşık olarak 125 000 yıl sonra tıpkı dinozorlar gibi dünya sahnesinden silinecekler. Bu gelişme ışığında reprodüktif tıp da (üreme teknikleriyle uğraşan dal) üremede erkeğin yerini alabilecek teknikler arıyor. Konuyla ilgili çalışmalar daha çok kopyalama ya da dişi dokudan yedek sperma üretimi gibi teknikler üzerinde yürütülmekte. Eğer araştırmalar bilim adamlarının beklentileri doğrusunda yürürse, gelecekte kadının sperma için dahi erkeğe ihtiyacı kalmayacak. ‘Bu dünyada erkeklerin yeri asla dolduramaz’ demişti Herbert Grönemeyer. Ama görülen o ki bu görüş artık geçerliliğini yitirmek üzere. Sykes ve Jones daha çok Sapphovari bir ütopyanın gelişini görüyorlar. Bu iki bilim adamına göre dünya, ozan Sappho’nun, Midilli adasında erkekler tarafından dışlanmış kadın ve kızları sanatsal ve entelektüel uğraşlara yönelterek yarattığı cennete dönüşecek. Asıl ürkütücü olanDiğer ürkütücü bir olasılık da sonunda üremenin erkeksiz gerçekleşmeyeceği ve kromozomlardaki bozukluk yüzünden insanlığın tümden yok olmasıdır. Evrim süresince birçok hayvan türünün, erkek hayvanlardaki hastalıklar yüzünden tükenmesinden yola çıkan Sykes, insanoğlunun da aynı şekilde yok olmasından korkuyor. Biyologların erkeğin çöküşüyle ilgili bilgileri ilginç bir biçimde sosyologların felaket haberlerini andırmakta. Sosyologlara göre erkekler arasındaki ‘kötüler’ ve kurbanlar çok daha fazla. ‘Şiddet erkek işi’ diyor Alman sosyolog Dieter Otten da.Katliam, cinayet, organize suçlar, seks turizmi, cinsel taciz ve fanatizm... tüm bu suçlar erkekler tarafından gerçekleştirilmekte. Ve ilginç bir hesaplama: güney Londra’daki bir semtin sakinleri suç işleyen her genç erkeğin, hapishane ve sağlık giderleri ve işledikleri suçlarla ortaya çıkan zararlar için yılda 6000 euro ayırmak zorunda. Oysa suçlu genç kızlara yapılan masraflar bunun sadece ancak onda biri kadar. Ayrıca genç erkekler günden güne daha fazla suç işler oldu diye yakınıyor Otten. Üçte birinden fazlası da yasadışı ticarete yönelmeye hazır. Bu gelişme dramatik sonuçlar doğuracaktır. ‘Ahlaklı, dürüst, meslek sahibi, yetenekli ve sosyal yönden gelişmiş kadınlar olmaksızın batı demokrasilerindeki ekonomik, sosyal ve siyasi sistem çoktan çökmüş olurdu’ diyor sosyolog. Kadından geriGüçlü ve üstün sayılan cinsin aslında birçok açıdan kadından geride olduğunu sosyal bilimciler de söylüyor. Mesela Tufts Üniversitesi’ndeki ‘Boys’ projesi’ni yürüten Barney Brawer’e göre erkekler, kadınların bundan 30 yıl önce bulundukları yerdeler. 1998 yılında henüz Harvard Üniversitesi’ndeyken de ‘Gözlerimizin önünde yetişkin ve genç erkeklerde büyük bir kriz yaşanıyor’ diye uyaran psikolog : ‘Cinslerdeki levha tektoniğinde önemli bir kayma yaşandı; eski düşüncelerimizi yeniden değerlendirmeliyiz’ diyor. Erkeğin, sosyal alandaki çöküşü biyolojik gelişmelerle ilgili değil aslında. Ve bu durum Y kromozomundaki bozulmayla karşılaştırıldığında, insanlık tarihinde sadece göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısacık bir anla eşdeğer ve geçici bir fenomen olsa da erkek, artık Rambo gibi değil, sadece zayıf cins olarak kabul edilen kadın gibi görülmeye başlandı. Doğa, Y kromozomu taşıyıcılarının başına büyük bir bela açmış meğer. Batı ülkelerindeki erkekler kadınlardan ortalama olarak altı yıl daha az yaşıyor. Kalp enfarktüsü, kanser veya
trafik kazası olsun tüm felaketler öncelikle erkeÄŸi buluyor. Ve tıp bu konuda hala bir açıklama bulmuÅŸ deÄŸil. Daha çok intiharDiÄŸer bir gerçek de ölüm tehlikesinin erkeÄŸe daha yakın olması. Genç erkeklerin kazalarda daha fazla kurban vermelerinin nedeni algılama ve hareketleri saÄŸlayan mekanizmadaki bozuklukla ilgili gibi görünüyor ki bu da risklerin doÄŸru tahmin edilmemesine yol açmakta diyor Ä°ngiliz psikiyatr Sebastian Kraemer. Kraemer’e göre yetiÅŸmekte olan erkekte sadece tehlikenin türleri deÄŸiÅŸiyor; bu da onu uyuÅŸturucu ve alkol bağımlılığına veya ÅŸiddete itmekte. Özellikle de uyuÅŸturucu bağımlılığı daha çok erkeklerde görülüyor. ÖrneÄŸin Almanya’da yapılan araÅŸtırmalar erkeklerin daha çok intihar ettiklerini ortaya koydu. Mesela 2000 yılında 2934 kadına karşın 8131 erkek intihar etmiÅŸ. Öğrenmede ve çalışkanlık konusunda da önemli farklılıklar söz konusu. Her yıl iki misli erkek sınıfta kalıyor. Kızların %26’sı Abitur eÄŸitimini (11.sınıftan 13.sınıfa kadar devam eden üç yıllık lise eÄŸitimi) tamamlayabilirken, erkeklerde bu oran %21. Ä°ngiliz genetikçi bu sonuçları çevrenin etkisine baÄŸlasa da erkeklerin doÄŸuÅŸtan sahip oldukları bir kusuru asla aÅŸamadıklarını da kabul ediyor. Y kromozomunun taşıyıcıları kendilerine zarar verecek çevreyle baÅŸ etmekle bocalıyorlar. Kısa süredeki mucizeDiÅŸi ve erkek embriyonlarını -cinsiyet kromozomları hariç- ilk altı haftalık geliÅŸim süreci içinde ayırt etmek olanaksızdır. Her ikisi de farklı cinsel organların geliÅŸtiÄŸi iki primitif kanal sisteminden oluÅŸan bir çift olgunlaÅŸmamış üreme bezlerine sahiptir. Ama bundan sonra diÅŸiyi erkek yapan gen devreye girer. Erkeklik genini bulan Peter GoodFellow ve Robin Lovell-Bagde bunu kısaca ‘SRY’ (‘Sex-determining Region of the Y-Chromosome’/ Y kromozomunun cinsiyet belirleyici bölgesi) olarak isimlendirdiler. SRY geni insanda gebeliÄŸin 7.haftasında sadece birkaç saatliÄŸine devreye girse de, bu kısacık süre önemli sonuçlar doÄŸurur. HamileliÄŸin yaklaşık olarak 12.haftasında cinsel bölge erbezi ve penis olarak biçimlenir, bedende ve beyinde eril hormonlar etkimeye baÅŸlar. Dölütün erbezinden fışkıran çok etkili madde, testosterondur. Hormon, eril cinsel organdaki prostat ve sperm kanalları gibi bölümlerin geliÅŸmesinden sorumlu. Testosteronun bir kısmı ise dihidro-testosteron gibi daha kuvvetli bir hormona dönüştürülür. Bu hormon ise erbezi ve penisin iyice geliÅŸmesini saÄŸlar. Bu anatomik geliÅŸme gebeliÄŸin 20.haftasında tamamlanır ve ultrasonda izlenebilir hale gelir. Ancak Havva’dan Adem’e giden bu metamorfoz saÄŸlık açısından bir trajedidir. Çünkü erkek cenin, diÅŸi dölüte kıyasla çok daha duyarlıdır. Kadınlar hep ÅŸanslıY kromozomundaki olumsuz etki çabuk iÅŸler. Mesela hamile kadın, üzüldüğünde ya da iÅŸsizlik gibi ekonomik felaketler yaÅŸadığında bu stres daha çok erkek ceninlerin yaÅŸamına mal olur. Nüfusbilimciler 1998 yılında meydana gelen Kobe depreminden sonra daha önceki yıllara kıyasla %1.5 oranında daha az erkek bebek dünyaya gelmiÅŸti. DoÄŸum sırasındaki riskler erkek bebeklerde daha fazla görülmekte. Erken doÄŸum, beyin hasarları, sakatlıklar ya da cinsel organların veya eklemlerin yetersiz geliÅŸimi gibi bozuklukların hepsi erkek bebeklerde daha fazla ortaya çıkmakta. Dahası genel geliÅŸmeye ilgili faktörlerde de erkekler kızlardan geridedir. Gerçi erkek bebeÄŸin beyni doÄŸum sırasında daha ağırdır ama henüz yeterince geliÅŸmemiÅŸtir. Oysa kız bebekler erkeklerin ancak dört ila altı hafta sonra sahip olabilecekleri geliÅŸkin bir beyinle doÄŸarlar. Adem’in çöküşünden ilginç bir ÅŸekilde erkeklik hormonu testosteron sorumlu tutulmakta. ‘Bu madde yaÅŸamı önemli ölçüde kısaltıyor diye açıklıyor’ Londra Kraliyet Koleji’nden Ian Owens. Bunu en azından hadım edilmiÅŸ erkeklerin saÄŸlıklı erkeklerle karşılaÅŸtırılmasına dayanan uzun vadeli araÅŸtırma göstermekte. Hadımlılar uzun yaşıyor Erbezleri alındıkları için testosteronsuz yaÅŸamak zorunda kalan erkekler ortalama olarak 13 yıl daha uzun yaşıyorlar. Ve hadım ne kadar erken gerçekleÅŸtirilirse uzun yaÅŸama ÅŸansı da yükselmekte. Erkeklik hormonu bedenin savunma mekanizmasını zayıflatıyor çünkü. Tahminlere göre hormon, erkeÄŸin, kuvvetini diÄŸer etkinliklerde kullanabilmesi için bağışıklık sistemine daha az enerji ulaÅŸtırmakta. Madem ki erkek kendi hormonu yüzünden ‘hastalıklı’ durumda, öyleyse yeni çevre koÅŸullarına uyum saÄŸlayamayan diÄŸer canlılar gibi niye tükenmedi? Ya da niye yaratıldı?Bunun yanıtı elbette ki sekstir. Dünyadaki yaÅŸam, kendilerini sürekli kopyalayan tekhücrelilerle baÅŸlamıştı. Milyarlarca yıl sonra, herhangi bir ÅŸekilde, herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda dünyayı önemli ölçüde deÄŸiÅŸtirecek olan deneyim ilk kez yaÅŸanmış olmalı: Ä°ki hücre birbiriyle kaynaÅŸarak kalıtımlarını birbirlerine aktarınca seks doÄŸmuÅŸtu. ErkeÄŸin iÅŸi zorDoÄŸa, erkek cinsinin seks yaÅŸamını teÅŸvik etmek için olaÄŸanüstü zahmetlere giriyor. Erkek geyiÄŸin belli bir zaman sonra altı dallı boynuzuyla bir diÅŸiye sarılabilmek için çalılıklardan kaç tane tomurcuk koparması gerekiyor? Veya tavus kuÅŸunun görkemli kuyruÄŸu nelere mal oluyor? Hiç düşündünüz mü? Ya da bir altın zincirin, bir Ferrari otomobilinin ya da şık bir takım elbisenin fiyatını hesapladınız mı? Bu müsrifliÄŸin sebebi ne? Ä°lk yanıt Charles Darvin’den geldi. Ebeveynlerinden farklı olan yeni canlılar deÄŸiÅŸen çevreye daha hızlı dolayısıyla da daha iyi uyum saÄŸlayabilirlerdi. Ve bir yüzyıl sonra da kalıtımda oluÅŸan yeni bir düzenlemenin bir türdeki genetik bozuklukların birikimini engellediÄŸi kabul edilecekti. Çünkü genler, kuÅŸaklar boyu deÄŸiÅŸime uÄŸradıklarından hatalar meydana gelir. Bu yüzden de her kromozomun, biri anneden diÄŸeri babadan olmak üzere çift olması bir avantajdır. Biri hatalı olduÄŸunda saÄŸlıklı kromozom görevi üstlenebiliyor. DoÄŸanın aracıDünyada eÅŸeysiz çoÄŸalan canlılar da varlıklarını sürdürmekte ama hayvanların en az %99,9’u yine de eÅŸeyli ürer. Ve bu da erkeksiz olmuyor. ‘Bu tür canlılar gerçi çok zahmetli ve yararsızdır ama bir defa ortaya çıktıktan sonra da onlardan kurtulmak imkansız’ diyor Jones. AraÅŸtırmacıya göre erkekler diÅŸi hatlar arasındaki genetik köprülerden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Demek ki erkekler doÄŸa tarafından, annedeki genleri eÅŸe aktaran ve diÅŸi kalıtımını harmanlayan araçlar olarak yaratılmıştı. Kaburgalı Adem ilk insan deÄŸil sadece kadınları ‘birleÅŸtiren’ idi. DoÄŸa çok ender olarak erkeÄŸi, gerçek rolünü yerine getirecek kadar küçültür. Mesela erkek fenerbalığı sadece bir cinsel organ büyüklüğündedir ve yaÅŸamı boyu diÅŸinin bedenine yapışık kalır. DiÅŸinin kan dolaşımından yararlanarak beslenir ve diÅŸi istediÄŸi zaman sperma atmaktan baÅŸka bir ÅŸey yapmaz. Parazit araÅŸtırmacılarının gözünde erkek, diÅŸiye bulaÅŸan salgın hastalıktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Yumurta hücresinin döllenmesi parazit saldırısına benzer. Tıpkı bir virüs gibi yumurta hücresine sızan sperma, kendi DNA’sının kopyalanabilmesi için yumurta hücresindeki kaynaktan yararlanır. Her türlü besleyici maddeye sahip yumurta ise eril genleri sırf annenin iyiliÄŸi için taşır. Yeni sürprizler var David Page ve Steve Rozen’in araÅŸtırmalarıyla 60 milyon yapıtaşına sahip Y kromozomunun insan kalıtımında gerçekten de bir cüce olduÄŸu ortaya çıktıysa da, sürpriz bir biçimde üzerinde hala 78 tane saÄŸlıklı genin bulunduÄŸu da bir gerçek. ErkeÄŸi yaratan SRY geni dışında, sperma üretimi ve geliÅŸiminden sorumlu birbirinden farklı üreme genleri söz konusu. ‘Y kromozomu son derece dinamik bir bölge’ diyor Rozen. ‘Bir yandan çok sayıda gen kaybetmesine raÄŸmen diÄŸer yandan da yeni genler alıyor. AraÅŸtırmacılar, Y kromozomunun erkekler için önemli olan tüm genlerin toplama havuzu haline geldiÄŸine inanıyorlar. Hatta Heidelberg Ãœniversitesi’nden Stefan Kirsch, Y kromozomunda daha birçok sürprizin barındığına inanıyor. Moleküler biyolog, altı yıldan bu yana geliÅŸmeden sorumlu genleri arıyor. Hormonların etkisi dışında bu genler de erkeklerin kadınlara kıyasla daha iri yapılı olmasından sorumlu. Y kromozomu öte yandan milyonlarca yıllık yalıtımı sırasında sadece çok sayıda geni barındırmakla beraber beklenmedik yaÅŸam stratejileri de geliÅŸtirmiÅŸ. Page ve Rozen’in buldukları gibi Y kromozomu, kendi kendisini deÄŸiÅŸtiriyor. Y kromozomu bir ÅŸekilde belki yok olmaktan kurtulabilir. EÄŸer bir kolda bir mutasyon meydana gelirse, ikincisi özgün sekansın kopyasını taşır. Eril kromozomunun yok olacağına inanan Rozen, 5000 kuÅŸaktan sonra kromozomun ortadan kalkacağına ancak küçük bir ihtimalle varlığını belki birkaç milyon yıl daha sürdürebileceÄŸine inanıyor. Erkek gereksiz mi?Teknik açıdan bakıldığında erkek yakında tamamen gereksiz kalabilir. Tıpkı koyun Dolly ve inek Uschi gibi kadın da klonlama tekniÄŸiyle üreyebilir. Bunun için bağışçının beden hücresindeki kalıtımın daha önce ayıklanmış bir yumurta hücresine aktarılması yeterlidir. Whitehead Enstitüsü biyologu Rudolf Jaenisch, insan klonlamanın mümkün olduÄŸunu, ancak dünyaya gelecek bebeklerin doÄŸal programlamanın klonlama sırasında hatalı gerçekleÅŸmesi yüzünden sakat doÄŸacaklarını sanıyor. Fakat bilim adamları bu konuda da bir çözüm getirdiler. Yumurta hücrelerini diÅŸi beden hücreleriyle döllüyorlar. Döllenmenin ilk aÅŸamalarında artık spermaya gereksinim duymuyoruz demiÅŸti Avustralya’daki Monash Reprodüksiyon ve GeliÅŸim Enstitüsü’nden Orly Lacham ÄžKaplan da bundan iki yıl önce. Peki erkeksiz bir toplum neye benzer? Bu düşünce kimi kadınlara göre mükemmel bir yaÅŸamın hayali olabilir. Sonuçta savaÅŸlar, ÅŸiddet olayları, cinayet ve katliam ortadan kalkar. Kadının egemen olduÄŸu bir dünya bu ÅŸekilde düşünülebilir mi? Banyo musluÄŸu meselesiBu tür soruların yanıtları bazı spekülasyonlara yol açmakta. Amazonlar bile böyle bir dünyaya örnek gösterilemez. Evet gerçi onlar özgür yaşıyorlardı ama iÅŸ üremeye gelince yine erkeÄŸe ihtiyaç duyuyorlardı. Spiegel’den (38/02) özetlediÄŸimiz bu yazıda ÅŸu sorular soruluyor Bugün ise erkeksiz bir dünya düşüncesi farklı soruları akla getiriyor. Erkekler olmazsa yatak odasındaki örümcekleri kim öldürecek? Banyo musluÄŸunu kim onaracak? Ya da kadınlar birbirlerine kimi ÅŸikayet edecekler? Â
button