OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 20, 2004 00:00
Chrysler yenilenen Jeep Cherokee ve Cherokee Renegade modellerinin test sürüşünü Afrika'da gerçekleştirdi. Araçların Afrika'nın zorlu yol koşullarındaki performansını Orta Afrika'da Zambia, Namibya ve Bostwana arasında yaptığımız 700 kilometrelik test sürüşüyle görme şansına sahip olduk. Ama bizim için en güzel deneyim, 4 günde 4 sınırdan geçip Kara Afrika'nın gerçek yüzünü yakından görmek oldu...Afrika'nın iki farklı yüzü var. Afrika denince herkesin ilk aklına gelen vahşi hayat...
Aslan, kaplan, fil, maymun, timsah görmek için hayvanat bahçesine gitmeye ya da National Geographic kanalını izlemeye gerek yok. Afrika zaten 24 saat canlı yayın yapan bir belgesel kanalı gibi... Ama Afrika'ya gidince, kıtanın çok iyi bilinmeyen yüzüyle karşılaşıyorsunuz. O da Afrika ve Afrikalıların yaşam şartları... ORTA YAŞLI İNSAN YOKDünyanın en fakir kıtası Afrika'da bir insanlık dramı yaşanıyor. Afrika nüfusunun yüzde 50'si AIDS hastası... AIDS ve Sıtma en ölümcül iki hastalık. Sadece Zimbavwe'de haftada 10 bin insan AIDS'den ölüyor. Bu yüzden Afrika'da yaş ortalaması 30. Yani orta yaşın üzerinde bir insan görmek neredeyse mümkün değil. Afrikalı çocuklar, henüz hayatı tanımadan annelerinin karnında yakalandıkları bu hastalık nedeniyle erken yaşlarda hayata veda ediyorlar. AIDS ve sıtma ile yapılan mücadele eğitimsizlik ve ekonomik nedenlerle yetersiz kalıyor. Batı dünyası, uzun yıllar sömürgeleştirdikleri Afrika'dan ellerini ayaklarını çekmişler, Afrika'yı kendi kaderine terk etmişler. Bu yüzden Dünya Sağlık Örgütü, bu ülkelere yapılacak seyahatlerde özellikle sarı humma ve sıtma hastalığı için aşı olma zorunluluğu koyuyor. Jeep'in test sürüşü için Afrika'ya giderken, biz de Dünya Sağlık Örgütü'nün koyduğu kurallara uyup, tetanoz, sıtma ve sarı humma için aşı olduk. Sarı humma aşısını ücretsiz olarak İstanbul-
Atatürk Havalimanı'nda yaptırmak mümkün.Aşılar tamamlandıktan sonra gönül rahatlığıyla yola çıkmaya hazırdık. YolculuÄŸun ilk durağı Afrika'nın dünyaya açılan kapısı olan Güney Afrika'ya Ä°stanbul-Frankfurt aktarmalı bir uçakla vardık. Johannesburg'da kısa bir mola verip, 1.5 saatlik uçuÅŸla Zambia'nın Livingstone kentine ulaÅŸtık. Livingstone adı, 1855 yılında Victoria Åželaleri'ni keÅŸfeden Ä°ngiliz David Livingstone nedeniyle kente verilmiÅŸ. Yaklaşık 20 saat süren bir yolculuk sonrası vardığımız Livingstone'da konaklayacağımız otele giderken rehberimizden, 'maymunlara dikkat, otelde kapınızı açmayın, maymunlar içeri girip yiyecek ararlar' uyarısıyla karşılaÅŸtık. Gerçekten de, Zambia ile Zimbavwe'yi ayıran Victoria Åželaleleri'nin yanı başındaki otelimizde, maymunların insanlarla içiçe yaÅŸadığını gördük. Rehberimiz haklıydı, ani hareket eden maymunlar masalardaki yiyecekleri göz açıp kapayıncaya kadar kapıp kaçıyorlardı. Hatta otelde maymunları uzaklaÅŸtırmak için özel koruma görevlileri bile vardı.DOÄžA HARÄ°KASI ÅžELALEUzun yolculuÄŸun yorgunluÄŸunu üzerimizden attıktan sonra, dünyanın 7 doÄŸal harikası arasında bulunan Victoria Åželaleri'ni görmek için toplandık. 15 dakikalık bir yürüyüş sonrasında, Victoria Åželaleri'ne neden bu ünvanın verildiÄŸini anladık. Africa'nın 4'üncü büyük nehri Zambezi'nin döküldüğü Victoria Åželaleri yüksekliÄŸi 100 metre. UzunluÄŸu ise 1.6 kilometre. Victoria Åželaleri'nden dökülen su, yaÄŸmur mevsiminde 546 milyon metrekübe ulaşıyor. Ertesi gün erken saatlerde uyanıp Afrika macerasına doÄŸru yola çıkmaya hazırlandık. Jeep Adventure off-road rehberimiz Duncan Barbour'un uymamız gereken kurallarla ilgili verdiÄŸi kısa brifingin ardından, Jeep'lerle konvoy halinde yola çıktık. Bunlar; 'parklardan geçerken hız sınırına uyun, otomobilden dışarı çıkmayın, elinizi camdan dışarı çıkarmayın, konvoyla birlikte hareket edin, arkanızdan gelen aracı görmeden dönüş yapmayın, mutlaka bekleyin' ÅŸeklinde basit ama güvenliÄŸimiz için önemli kurallardı.Afrika'daki çocuklara yardım malzemesiÜçüncü gün, bizi gerçek Afrika macerası bekliyordu. Çünkü ilk iki gün, sınırdan sınıra yol almış, gerçek Afrika'nın kalbi ormanların içine girmemiÅŸtik. Sabah erken saatlerde yola çıktık. Filler, maymunlar, antiloplar, timsahlar, su aygırlarını izleyerek, özel seçilen off-road parkurunda 'Jeep'lerin arazi kabiliyetlerini keÅŸfettik. Bir taraftan 4x4'lerimizle uzaktan geçilmesi olanaksız gibi görülen tepelere tırmanırken, diÄŸer taraftan gözümüz bir çalının arkasında görmeyi umduÄŸumuz vahÅŸi hayvanlardaydı. Aynı gün öğle saatlerinde, vahÅŸi hayvanlarla dolu olan rotamızdan, insanların yaÅŸadığı yerleÅŸim bölgelerine doÄŸru hareket ettik. Chrysler-Jeep, her test sürüşü düzenlediÄŸi ülkede bir okulu seçip o okula ve öğrencilerine yardımda bulunuyor. Afrika'da da bu kapsamda bir okula destek olan Jeep, okulun ve öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Afrikalı öğrencilerin bu yardıma ne kadar ihtiyaç duyduklarına, buraya yaptığımız ziyaret sırasında ÅŸahit olduk. Öğrencilerin yeni kıyafetlerine ve ders malzemelerine kavuÅŸması sırasında yaptıkları sevinç gösterileri görülmeye deÄŸerdi. Biz de, okula eli boÅŸ gitmedik. Chrysler Jeep Türkiye Genel Müdürü UÄŸur Ä°rfanoÄŸlu, Türkiye'den getirdiÄŸi malzemeleri Türkiye adına hediye etti. Okuldan ayrılıp, Afrika'daki son gecemizi geçirmek için kampa doÄŸru yola çıktık. Kampa vardığımızda Afrika güneÅŸi gökyüzünü sapsarı bir renge boyayarak batmış ve yerini karanlığa bırakmıştı.Ayaklarımızı bile ilaçladılarNamibya'dan Bostwana sınırına doÄŸru ilerlemeye baÅŸladık. Hedefimiz Afrika'nın Ä°sviçresi olarak görülen Bostwana'ya geçip, Filler Vadisi'ne ulaÅŸmaktı. Asfalt bir yolda yaptığımız yaklaşık 300 kilometrelik bir seyahatten sonra Bostwana sınırına geldik. Namibya'dan çıkış yaptıktan sonra, iki ülkeyi birbirinden ayıran yola girdik. Ancak, doÄŸal hayata önem veren ve vahÅŸi hayvanları özellikle deli dana hastalığına karşı korumak için son derece dikkatli olan Bostwana'ya giriÅŸ yapmak o kadar da kolay deÄŸildi. Bostwana'ya adım atan herkes gibi bizim de ayaklarımızı sınır kapısının hemen önündeki içi ilaçlı bir kaba sokmamız gerekiyordu. Ama sadece biz deÄŸil, otomobillerimizi de aynı ÅŸekilde yine içi ilaçla dolu olan bir havuzdan geçirmemiz gerekiyordu. Safari turizminden para kazanan Bostwana hükümeti, vahÅŸi hayatı korumak ve diÄŸer ülkelerden gelebilecek hastalıkları önlemek için bu konuya oldukça hassas yaklaşıyor. Bostwana'da vahÅŸi havyanların koruma altındaki parka girerken ve çıkarken de aynı ÅŸekilde otomobillerin lastikleri bir ilaçla dezenfekte ediliyor. Görevliler tek tek bütün araçların lastiklerini hatta jeeplerin arkasında bulunan yedek lastikleri bile ilaçlıyorlar.Ä°ÅŸlemlerimiz tamamlandıktan sonra Filler Vadisi'deki kamp yerine doÄŸru yolumuza devam ettik. Kamp yerine ulaÅŸtığımızda daha önce görmediÄŸimiz bir manzarayla karşılaÅŸtık. Filler Vadisi'nin hakimi olan filler, kampımızın hemen 500 metre önündeki gölden su içiyorlar. Filler kampa o kadar yakın ki, kampın çevresi filler ürküp saldırmasın diye içinden 30 bin voltluk elektrik akımı geçen tellerle çevrilmiÅŸ. Gece, su içmek için göle giden fillerin ve bufaloların çıkardıkları sesleri dinleyerek uyuduk. Ertesi gün ise, daha önce hiç duymadığım kuÅŸ ve hayvan sesleriyle uyandım.Namibya ve Bostwana bile Türkiye'ye vize uyguluyorÄ°lk günkü rotamız Zambiya-Namibya sınırlarını geçip, iki gece konaklayacağımız Botswana'ya ulaÅŸmaktı. Öğle saatlerinde Namibya sınırına ulaÅŸtık. Bizle birlikte Afrika macerasına katılan diÄŸer ülkelerden gelen gazeteciler, pasaportlarını gösterip rahatlıkla sınırdan geçerken, biz Türk gazeteciler ise vizelerimizin onaylanmasından sonra sınırdan geçebildik. Çünkü Afrika'nın göbeÄŸindeki Namibya bile, Türklere vize uyguluyordu. Ama biz hazırlıklıydık vizelerimizi Berlin'de bulunan Namibya elçiliÄŸinden almıştık. Avrupa'da Türklere vize uygulanmasına alışmıştık ancak, dünyanın bir ucunda binlerce kilometre uzaklıktaki Namibya'da gümrük memurunun vizelerimizi onaylanması tuhaf geldi. Aynı ÅŸekilde Bostwana'da Türklere vize uyguluyor. Avrupa'da sadece Brüksel'de elçiliÄŸi var.Umarım Afrikalı çocuklar yaÅŸlanma ÅŸansına kavuÅŸurAfrika'daki son günümüzde erkenden uyanıp Botswana'dan Zambia'ya sınırına doÄŸru yola çıktık. Ancak, bu sefer kestirme bir yoldan gittik. Botswana'yı Zambia'ya baÄŸlayan Zambezi nehrini feribotla geçip Zambia'ya gümrüğüne ulaÅŸtık. Yaklaşık 80 kilometrelik bir yolculuk sonrasında, Afrika macerasına baÅŸladığımız ilk yer olan Livingstone'a ulaÅŸtık. 4 günlük bu yolculuk sırasında bize eÅŸlik eden Jeep'lerimizi teslim ettikten sonra, son kez Victoria Åželaleri'ni besleyen Zambezi nehrine bakarak dinlendik.Artık eve dönüş zamanı gelmiÅŸti, Afrika'yı kendi kaderine terkedip Ä°stanbul'a doÄŸru yola çıktık. Afrika'yı kendi çaresizliÄŸine ve sessizliÄŸine bıraktık. Umarım, Batı ekonomilerinin bugünkü haline ulaÅŸmasında, doÄŸal kaynakları ve zenginlikleriyle, bedava çalıştırılan köleleriyle önemli bir paya sahip olan Afrika'nın önemi bir gün anlaşılır. Batı, Afrika'ya borcunu bir gün geri öder. Okulda birlikte fotoÄŸraf çektirdiÄŸimiz Afrikalı çocuklar, yaÅŸlanma ÅŸansı bulurlar.Yeni Jeep Cherokee Kasım'da Türkiye'deJeep Cherokee ve Cherokee Renegade, yeni dizel motor seçeneÄŸi ve yepyeni görünümleri ile kasımda Türkiye'de satışa sunulacak. Yeni Jeep Cherokee'nin dış tasarımı; yeni ön panel, ızgara, sis farları, geniÅŸ çamurluklar, gövde yan kaplamaları ve standart donanımda sunulan yeni tavan rayları ve jantlar ile yeni bir görünüme kavuÅŸmuÅŸ. Tamamen yenilenen ön ızgara, ön panel ve çamurlukların eÄŸimli çizgisini sürdürerek daha iyi korunmaları amacı ile, park/dönüş sinyali lambalarının daha yükseÄŸe konumlandırılmasını saÄŸlayan köşe çamurluklar eklenmiÅŸ. İç mekan da iyileÅŸtirmelerden nasibini alıyor. Tüm modellerde kullanılan açık renkli döşemeler ferahlık hissi verirken; 300C modelinin koltuklarında kullanılan süngerin Jeep Cherokee modellerinde de kullanılmaya baÅŸlanması aracın konforunu artırmış. Eskisine oranla uzunluÄŸu 5 milimetre ve geniÅŸliÄŸi 10 milimetre artırılan koltuklar iri yapılı kiÅŸilere de yeterli konforu sunuyor.Jeep Cherokee ve Cherokee Renegade modellerinde; hassas bir ÅŸekilde çalışan 5 ileri vitesli otomatik ÅŸanzımanla donatılmış, deÄŸiÅŸken geometrili yeni 2.8 litrelik common-rail turbo dizel motor sunuluyor. 2.8 litrelik common-rail dizel (CRD) motor 1.800 d/d'da 400 Nm ile sınfının en yüksek tork deÄŸerine, 3 bin 500 kilogram ile en yüksek römork çekme kapasitesine ve 725 kilometre ile de en uzun menzile sahip.Â
button