Güncelleme Tarihi:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) İstanbul’un deprem raporunda; olası 7.5 büyüklüğündeki depremde, 48 bin binanın ağır ve çok ağır hasar alması, 150 bine yakın binanın orta hasar alması bekleniyor. Matematiksel olarak çıkarılan bu rakamların gerçekçiliğinin tespit edilmesi için İBB Deprem Risk Yönetimi Ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı İstanbul Şehircilik Atölyesi Müdürlüğü Deprem Risk Analiz ekibi, şehrin 39 ilçesindeki binalarda incelemeler yapıyor. Ekiplerin yıl sonuna kadar, bütün ilçelerdeki binalarda inceleme yapması ve olası bir depremde binaların alacakları hasar derecelerini belirlemeleri bekleniyor.
SAHADAN BİLGİ TOPLUYORLAR
İstanbul Şehircilik Atölyesi Müdür Yardımcısı Hasan Hüseyin Aydoğdu, yapılan çalışmalarla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Özellikle 2000 yılı öncesinde yaklaşık 790 bin yapının içerisinde mekanik bilgiler toplayarak bina bazında risk sıralamasını yapmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda 22 tane ilçenin sonuçlarını almış durumdayız. Şu an itibariyle de 28. ilçede çalışmalarımız devam ediyor. Genel olarak 2018 yılında tamamlanan ve geçen yıl güncellenen ilçe bazlı çalışmalarımızın ortaya koyduğu bir rakam vardı. Hasarlı ve ağır hasarlı yaklaşık 48 bin bina öngörülüyordu. Bunu yerinde adrese dayalı olarak tespit etmeye başladık ve bu tahmin çalışmalarını sahadan topladığımız verilerle daha gerçekçi bir şekilde geliştirmeye çalışıyoruz.”
HEDEFLERİ YIL SONUNDA BİTİRMEK
Aydoğdu, 1997 yılı öncesindeki yapı stokunun 1975 yılındaki deprem yönetmeliğine uymadığına dikkat çekerek, “Bu sebeple ağır ve çok ağır hasar alması öngörülen binaların adrese dayalı olarak bulunması gerekiyor. Deprem ve zemin inceleme müdürlüğümüzün elindeki yapı envanterine göre İstanbul’da 1 milyon 160 bin bina bulunuyor. Bunun yine yaklaşık 790 bin, 800 bin civarındaki kısmı 2000 yılı öncesinde yapılmış durumda. Çoğunlukla bunların arasında olmak üzere bütün İstanbul içerisinde 48 bin bina en son yapılan kayıp tahmin çalışmamıza göre ağır veya çok ağır hasar alacak durumda. Ancak bizim şimdi 22 ilçede bina bazlı yaptığımız çalışmalarda bu rakamlar biraz daha değişmesi söz konusu. Yıl sonuna kadar 39 ilçemizde inceleme yapmış ve raporlamamızı yapmış olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
BİNALAR KARIŞ KARIŞ İNCELENİYOR
Deprem Risk Analiz ekibi, 100 kişiden oluşuyor. Ekipler ilk olarak binaya giderek rölevesini çıkarıyorlar. Bu doğrultuda, 5 tane kolon belirlenerek çalışmalar başlıyor. Kolonlardan birinden, üzerindeki boya ve sıva sıyırma işlemi yapılarak donatı tespiti ile binadaki korozyon seviyesi belirleniyor. Donatı sayısı yani demir sayısına bakılıyor. Seçilen 5 kolonda da beton yüzeyine ulaşılarak betonun basınç dayanımı belirleniyor. Bu işlemde beton test çekici olarak adlandırılan schmidt cihazı kullanılıyor. Ayrıca bina yapısındaki düzensizliklere bakılıyor.
‘İSTANBUL DEPREMİ KOCAELİ’Nİ DE VURUR’
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oruç, olası İstanbul depreminde, 17 Ağustos 1999 ve 12 Kasım 1999 depremlerinde kötü yapı stoku kullanılmış yorgun binaların yıkılma olasılığının yüksek olduğunu vurguladı. Oruç, olası bir depremde Kocaeli’deki binaların yıkılma olasılığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
‘KENTSEL DÖNÜŞÜM HIZLANMALI’
“17 Ağustos depreminden sonra Kocaeli’deki binalarda haliyle yorgunluk oluştu. Olası İstanbul depremi yaşanacak. 1939 Erzincan depreminden bu yana bin 500 kilometrelik Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde depremler batıya doğru seyretti. Kuzey Anadolu fay hattının batıya doğru bir göç etme tarzı var. İzmit Körfezi’nin doğusuna kadar dayandı, bu nedenle İstanbul’da bir deprem bekliyoruz. 1894 yılında Adalar kolu dediğimiz fay kolunda olmasını beklediğimiz olası bir depremde Kocaeli’deki binaların yıkılma olasılığı çok yüksek. Binalar ağır hasar alacak demiyorum, yıkılma olasılığından bahsediyorum. Bu nedenle kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmalıyız.”