Güncelleme Tarihi:
HAKKARİ merkezde 18 Temmuz cuma gecesi gençler arasında başlayan kavga, ertesi akşam büyüyerek dükkanların camlarının kırıldığı, yakıldığı daha büyük bir olaya dönüştü. Gerginlik daha da arttı. Pazar günü Bağlar Mahallesi’nde silah sesleri yükseldi. Mahalle tarandı. Mustafa Er öldü, oğlu ağır yaralandı. Ve o akşam kentte “İkinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir” anonsları yankılandı. Hakkari ve ilçe yolları ulaşıma kapandı. 90’lı yıllara çökmüş OHAL karanlığını ister istemez akla getiren yasak 48 saat sürdü. Araya Kürt siyasetinden isimler ve aşiret yöneticileri girdi. Kavga sesleri şimdilik sustu.
KAVGANIN SEBEBİ NEDİR?
Kan akıtan, kırıp döken çatışmanın tarafları olarak Pinyanişi ve Ertuşi aşiretleri gösterildi. Bir kenti bir anda karşı karşıya getirebilecek bu iki aşiret kimlerdi, aralarındaki husumetin kökeni neydi? Siyasi miydi? Biri devlet yanlısı, diğeri karşıtı mıydı? Korucu aşiretler miydi? Yoksa bir kan davası mı vardı?
İKİ TARAFTADA KORUCU VAR
Bu soruların cevabı ve olayların arka planını biraz daha anlayabilmek için Hakkarili tarihçi ve yazar İhsan Çölemerikli’yi aradım. Soyadı kentin Kürtçe adı Colemêrg’den gelen 70 yaşındaki tarihçi “12 Eylül’ü yaşadım ama böylesini hatırlamıyorum” diyerek sorunun görünenden daha ciddi ve derin olduğunu ifade etti. Bu iki aşiretin arasında 430 yıldır husumet bulunduğunu, yaşananları “devlet yandaşlığı/karşıtlığı” üzerinden okuyamayacağımızı anlattı. Çünkü iki tarafta da korucular var, iki tarafta da Kürt siyasi hareketi içinde insanlar var... İki taraf da çok büyük ve karma...
OSMANLI, AŞİRETLERİ İKİYE AYIRDI
Çölemerikli konuşmasına Hakkari’nin tarihinden başladı, kavganın Osmanlı döneminden günümüze taşındığını anlattı: “Dar ve derin vadilerle çevrili Hakkari toprakları tarih boyunca özgür aşiretlerin barınağı oldu. Son 500 yılda bölgede şekillenen Osmanlı-Safevi çekişmesinde, Sünni İslam’a mensup Hakkarili Kürtler Osmanlı saflarında yer aldı. Osmanlı, Hakkari’nin iç işlerine karışmazdı. Fakat, özerk statüye sahip Hakkari yönetimini de emri altında tutmakta zorlanırdı. Bu zorluğu aşmak için Hakkari aşiretlerini ‘baska rast’ (sağ kanat)/ ‘baska çep’ (sol kanat) diye iki gruba ayırdı.”
PİNYANİŞİ SAĞ, ERTUŞİ SOL KANAT
“Osmanlı, aşiret konfederasyonun sağ kanadını oluşturan Pinyanişi aşiretler birliği ile sol kanadını oluşturan Ertuşi’yi karşı karşıya getirerek aralarında düşmanlık tohumunu ekti ve bu düşmanlık yaklaşık 430 yıldır devam ediyor. Cumhuriyeti kuranlar da bu mirasın üzerine oturdu. Tek partili dönemde bölgeye Hakkari dışından parlamenterler atandı. 1950’li yıllarda çok partili sisteme geçildiğinde Ertuşi aşiretler birliği Demokrat Parti, Pinyanişi aşiretler birliği ise Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında karşı karşıya getirildi. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra silahlı Kürt hareketi aşiretler dengesini kısmen de olsa sarstı. Fakat bu yara kapanmadı, bugüne kadar taşındı.”
BÖLÜNMEDE 3 GRUBUN ÇIKAR ÇATIŞMASI VAR
“Bugün aşiret kavgasından çıkarı olan üç grup var. İlki bölgede kargaşa isteyen, perde arkasından sürekli bu yarayı kaşıyan derin devlet. İkincisi tarihinde hep devlet yanlısı olmuş, AKP (Adalet ve Kalkınma Partisi) saflarında yer almış bir kısım aşiret liderleri... Bu liderler bölgede son seçimde AKP kan kaybedince, Barış ve Demokrasi Partisi’ne (BDP) geçti. Ve BDP içinde aşiretler arası iktidar savaşına girdiler. Üçüncü grup da üç dönemdir BDP il yönetimini kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye çalışan diğer aşiret militanları. Her iki aşiret kanadına mensup politikacıların da iktidarlarını kalıcılaştırmak ve kendi lehlerine çevirmek için olaylarda rol aldıkları söylenebilir. Aşiret insanı için temsilcilik, yerel siyasetin pastasından pay almak çok önemlidir. Bunun için de tabanlarını yeniden körükleyip aşiret bölünmüşlüğünü karşı karşıya getirerek tabanla olan diyaloğunu sürdürmek istiyorlar.”
FİLLER KAVGASINDA KARINCALAR EZİLDİ
“Geçen yıl da aşiret konfederasyonuna mensup iki aşiret arasında ufak bir çatışma olmuştu. Bir Pinyanişli ölmüştü. Yaranın üstü zayıf bir bantla kapatılınca yara büyüyerek bu sene patladı. Silahlar çıktı. Pinyanişli mahallesinde yaşayan Mustafa Er’in bahçesinde otururken silahla tarandığı iddia ediliyor. Van’da oturduğum için net bir bilgiye sahip değilim. Kendi halinde gariban bir işçi diyorlar... Zaten filler kavgasında karıncalar ayaklar altında ezilmez mi hep?”
ÇAĞDIŞI BİR ZİHNİYET HÂKİM
ÇÖLEMERİKLİ Hakkari merkezinde karşı karşıya gelen iki ana aşiret olan Pinyanişiler ve Ertuşiler’in geniş bir bölgeyi etkileyebileceğini söylüyor: “Bu iki çatı aşirete bağlı 15’er alt aşiretler var. İki grubun da Hakkari, Van ve Şırnak çevresinde yaklaşık 200 bin mensubu olduğu biliniyor. Her iki kanatta da devletin silahını taşıyan binlerce insan var. Bir kıvılcımla çok büyük şeyler olabilir. Zaten Mustafa Er’in de korucu silahından çıkan kurşunla öldürüldüğü söyleniyor. Çağdışı, korkutucu ve toplumu geriye götüren bir zihniyet hâkim bölgede.”
NEDEN ŞİMDİ
NEDEN şimdi bu olaylar başladı soruna şu cevabı veriyor: “Aynı zamanda sınır olan bölgede bazı çok hassas gelişmeler var. Biliyorsunuz Kürtler, demokratik özerklik için Hakkari’yi pilot bölge olarak seçmeyi seslendirdiler. Hatta olayların olduğu cumartesi günü kentte özerklik konferansı vardı. Aşiret kavgasından faydalanıp bunu engellemeye kullanmaya çalışan bazı güçler de olabilir... ”