40 yıllık Beggin’i listebaşı yapan MADCON İstanbul’da

Güncelleme Tarihi:

40 yıllık Beggin’i listebaşı yapan MADCON İstanbul’da
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2009 00:00

Geçen yaz Türkiye sahillerini, gece kulüplerini “yalvarıyorum” diye çığlık çığlığa bağırtan, dans ettiren grup Madcon, 16 Mayıs’ta İstanbul’a geliyor. Kadir Has Üniversitesi’nde bir konser verecekler. İlk albümlerini 2004’te yapmış olmalarına rağmen ancak geçen yıl, Frankie Walli’nin 1967’de meşhur ettiği Beggin şarkısına yaptıkları cover’la listelerde birinci sıraya yükseldiler. Grup, bu gecikmeyi şöyle açıklıyor: “Amy Winehouse’un tarzı sayesinde eski müzikler yeniden sevilmeye başladı, biz de birden parladık.”

Haberin Devamı

Madcon’u Beggin’le tanıdık ama diğer şarkıları da tıpkı onun gibi kıpır kıpır, dans etme güdüsü uyandıracak nitelikte. Norveç’te yaşayan Afrika kökenli Tshawe Baqwa ve Yosef Wolde Mariam’ın kurduğu hip hop grubu Madcon, aslında 90’ların başından beri müzik piyasasının içinde. Hatta ikiliye göre damarlarında, kandan daha çok müzik dolaşıyor: “Bizler Afrikalıyız. Bebekken annemizden süt değil, müzik emdik. Çocukluğumuz Marvin Gaye, Aretha Franklin, Stevie Wonder gibi isimleri dinleyerek ve ailecek müzik yaparak geçti. Herkesin elinde mutlaka bir enstrüman olurdu. Sonradan hip hop, en büyük ilgi alanımız oldu.”
1980’lerin sonunda tanışan, aynı müzik ruhuna ve enerjiye sahip ikili, hemen Madcon’u kurdu. İkonları arasında Biggie, The Roots, Talib ve Mos Def gibi hip hop’çılar vardı. Uzun süre barlarda sahne aldılar ama her zaman kendi şarkılarını söylediler. Bu da rakipleri arasından sıyrılmalarını, daha başarılı olmalarını sağladı.
10 yıl boyunca pek çok müzisyenle çalışan ikili, 2002’de yine Norveçli bir hip hop grubu olan Paperboys’un No Cure For Life albümündeki Barcelona parçasına eşlik etti. İşte bu, onların dönüm noktası oldu. Şarkı, Norveç müzik listelerinde o kadar hızla yükseldi ve  hit oldu ki, gruba Norveç’in Grammy’si sayılan Spellemannprisen verildi.
Böylece isimleri bir anda Norveç’te herkes tarafından duyuldu, çok konuşuldular. Bundan aldıkları cesaretle, şarkıları üzerinde biraz daha çalışıp ilk albümleri It’s All A Madcon’u 2004’te yayınladılar.
YILIN EN ÇOK SATAN ŞARKISI
2007’de çıkan ikinci albümleri So Dark The Con of Man ile Norveç sınırlarını aşıp İngiltere listelerine sıçradılar. Aslında Beggin şarkısı bu albümde de vardı ama şarkının hit olması 2008’i buldu.
O yıl, The Four Seans’ın Frankie Valli’yle birlikte 1967’de seslendirdiği Beggin’e single yaptılar. Bu karar, sadece Norveç ve İngiltere’de değil, tüm dünyada listelere girmelerini sağladı: Avusturya single listesinde 7’nci, Norveç single listesinde 1’inci, Türkiye Top 20’de 2’nci, Belçika Ultratop 50’de 34’üncü, Hollanda Single listesinde 62’nci, Euro 200’de 21’inci ve İsviçre single listesinde 33’üncü sıraya çıktılar. Şarkı, 6 Platinyum ödülüyle yılın en çok satan şarkısı oldu.
Beggin’in neden bu kadar çok sevilmiş olabileceğini sorduğumuzda, “Şarkının eski olmasının etkisi büyük. Çünkü Amy Winehouse’dan sonra insanlar bu tarz şarkılara daha ilgili oldu. Bir diğer neden de Beggin’in herkes için bir şeyler anlatıyor olması. Örneğin kız kardeşim çok seviyor, çünkü dans edebiliyor. Annem çok seviyor çünkü ona gençlik yıllarını hatırlatıyor. Erkekler seviyor çünkü kızlar şarkıyı çok beğeniyor” diyorlar.

Haberin Devamı

TARKAN’LA ŞIMARIK SÖYLEMEK İSTERDİK

Haberin Devamı

* * * Sahne şovunda neye önem verirsiniz?
- İyi enerji, heyecan, iyi ses, iyi şov.
* * * Konserlerde çok hareketlisiniz. Sonuna kadar tükenmeden ayakta kalmayı nasıl başarıyorsunuz?
- Sürekli çok enerji veren bir mantar çeşidi olan poontang yiyoruz.
* * * Daha önce Türkiye’ye geldiniz mi?
- Hayır. Ama İstanbul’un çok havalı ve güzel bir yer olduğundan bahseden bir sürü Türk arkadaşımız var.
* * * Hiç Türk müzisyen dinlediniz mi?
Tanıdığınız Türk sanatçılar var mı?
- Evet, Tarkan ve Ceza’yı çok beğeniyoruz. Tarkan’la Şımarık şarkısında düet yapmak ya da şarkıyı cover’lamak çok güzel olurdu.
* * * Pek çok ülkede konser verdiniz. Hâlâ hayalini kurduğunuz bir konser alanı, ülke ya da şehir var mı?
- New York’taki Madison Square harika olurdu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!