Aldırış etme
Şuara Suresi’nin “Yakın akrabanı da uyar” mealindeki 214’üncü ayetiyle, Hicr Suresi’nin “Sen, sana buyrulanı açıkça duyur, müşriklere aldırış etme!” mealindeki 94’üncü ayetinin nazil olmasıyla birlikte yaklaşık üç yıl süren gizli tebliği süreci sona erer ve “Açık tebliğ” süreci başlar.
Ebu Leheb’in karşı çıkışı
Hz. Muhammed, yakın akrabalarından oluşan yaklaşık 45 kişi için verdiği bir yemekle ilk açık tebliğ çalışmasını yapmak ister, ancak amcası Ebu Leheb tarafından konuşturulmaz.
Ebu Talip’in desteği
Hz. Muhammed, ikinci girişiminde, “İlk uyardığım da sizlersiniz” cümlesiyle bittiğine inanılan konuşmasını yaparak, akrabalarını İslam’a davet eder. Ebu Leheb dışında ailenin ileri gelenleri, Hz. Muhammed’e desteklerini açıklar; destek verenler arasında “Atalarımın dininden ayrılmayacağım, ancak seni koruyacağım” diyen ve tüm çocukluğu, gençliğini himayesinde geçirdiği amcası Ebu Talip de vardır. Hatta Ebu Talip’in oğlu Cafer, Müslüman olur.
Açık tebliğ ve Safa Tepesi
Aile toplantısı kadar önemli bir başka ilk “Açık tebliğ” çalışması da Safa tepesinde gerçekleşir. Tüm Mekkelilere tebliğ kararı alan Hz. Muhammed, tepeye çıkar ve “...Ben size bir azabı
haber veriyorum ve ondan çekinmenizi istiyorum” sözleriyle seslenir. İtiraz eden bir kez daha amcası Ebu Leheb’dir; “Bizi bunun için mi topladın?” der.
‘Elleri kurusun’
İniş sırasına göre 6’ncı olan Tebbet Suresi de Ebu Leheb’in Hz. Muhammed’e yönelik bu sözlerine nedeniyle iner. İlk ayette yer alan ve “Kurusun” şeklindeki beddua anlamını taşıyan “Tebbet” suresinde Ebu Leheb ve karısı ağır ifadelerle eleştirilir, “Ebu Leheb’in elleri kurusun! Kurudu zaten. Ona ne malı fayda verdi ne de kazandığı başka şeyler, alev alev yanan ateşe atılacak! Boynunda ipten bükülmüş bir halat bulunan, dedikodu yapıp söz taşıyan kadını ile birlikte.”
Eşlerinden ayrıldılar
Ki Ebu Leheb’in iki oğlu Hz. Muhammed’in iki kızı; Rukiye ve Ümmü Gülsüm’le evliydi. Tebbet Suresi’nin inişiyle birlikte, Ebu Leheb’in zorlamasıyla oğullar, Rukiye ve Ümmü Gülsüm’den ayrıldı.
17 yaşındaki Erkam’ın evi
Açık Tebliğ sürecinin ilk günlerinde yaşanan özetle böyledir. Gizli tebliğ döneminin sembol isimlerinden biri ise hiç şühpesiz, 17 yaşında Müslüman olan ve Hz. Muhammed’in gizli tebliğ dönemde evini Hz. Muhammed’e açan Erkam b. Ebi’l-Erkam’dır. Bu eve İslam tarihinde “Darülerkam” adı verilir.
Peygamberin vahiy kâtibi
Başa dönelim; Hz. Ömer’in bu evde Müslüman olan son kişi olduğuna inanılır. Bazı kaynaklarda da Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ilk dönemleri, “Darülerkam’a girmeden önce- Darülerkam’da ve Darülerkam’dan sonra” şeklinde tarihlendirilir. Erkam b. Ebi’l-Erkam; Medine’ye hicret eden ilk Müslümanlar arasında yer aldı. Okuma yazma bilen biri olarak Hz. Muhammed’in vahiy katiplerinden oldu. Ölümünün ardından Medine’deki Baki Mezarlığı’na defnedildi.
Surelere isim veren ayetler
? HUD SURESİ: Mushaftaki sıralamada 11’inci, iniş sırasına göre 52’nci olan sure ismini, özellikle 50- 60’ıncı ayetlerde, Ad kavmine gönderilen Hud Peygamber’in hayatından ve mücadelesinden bahsedildiği için “Hud” ismiyle anılır:
“Ad kavmine de kardeşleri Hud’u gönderdik. Dedi ki: ‘Ey Kavmim! Allah’a kulluk ediniz; O’ndan başka tanrınız yoktur; siz sadece uydurmaktasınız. Ey Kavmim! Bunun karşılığında ben sizden bir ücret istemiyorum; benim hizmetimin karşılığı ancak beni yaratana aittir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz? Ey Kavmim! Rabbinizden bağışlanmayı dileyiniz, O’na tövbe ediniz ki üzerinize bolca yağmur göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın; sakın günahkârlar olup Allah’tan yüz çevirmeyiniz!’ Dediler ki: ‘Ey Hud! Bize açık bir mucize getirmedin; biz senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz; biz sana iman edecek de değiliz...”
Ramazan Sözlüğü
? DARU’S-SELAM: Barış, esenlik ve huzur yurdu demektir. Kuran’da bu tâbir, 2 âyette geçmiştir. Dâru’s-selâm’dan maksat, cennettir. Yüce Allah, Kuran’da insanları Dâru’s-Selâm’a da’vet etmekte (Yûnus, 10/25) ve bu yurdun îman edip sâlih amel işleyen, sırat-ı mustakim üzere bulunanlara özgü olduğunu bildirmektedir (En’âm, 6/127). (Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Kavramlar Sözlüğü)
Ankara rekora
hazırlanıyor
ANKARA’da çeşitli sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu 10 platform yönetimi, 2 Eylül’de
Atatürk Kültür Merkezi’nde verecekleri iftar yemeğinde rekor kırmayı hedefliyor. Hipodrom’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde verilecek yemeğe 50 bin kişinin katılması planlanıyor. İstanbul’un Esenler ilçe Belediyesince 21 Ağustosta düzenlenen iftar yemeğinde, 10 kilometre uzunluğundaki 7 bin 20 masada, 41 bin 120 kişi birlikte orucunu açmıştı. Dünyanın en kalabalık sofra rekoru, 16 bin 250 kişiyle Washington’da bulunuyor. ? A.A
Hollanda’da
iftar çadırı
HOLLANDA’nın Rotterdam kentinde hafta sonunda kurulan iftar çadırında 1500 kişiye
yemek verildi. İslam ve Diyalog Vakfı’nın öncülük ettiği çadırın açılışına katılan Rotterdam’ın Fas kökenli Belediye Başkanı Ahmed Aboutalep, toplumu kaynaştıran bu tür etkinliklere destek verdi. Aboutalep, Türklerin Rotterdam’ın merkezinde böyle bir etkinlik düzenlemelerini “harika” diye nitelendirdi. Hollanda’da son yıllarda İslam ve Müslümanlara dönük yoğun eleştiriler yapıldığını hatırlatan Aboutalep, “İftar çadırı gibi girişimler Hollanda’da zor günler geçiren Müslümanların doğru tanıtılmasına yardımcı oluyor” dedi. ? A.A
Nihat Hatipoğlu: Soralım öğrenelim
1. Evde kuş beslemek hürriyeti kısıtlama olabilir mi? SONGÜL KUTLUCAN / BAYBURT
Sorduğunuz soru bu yönüyle tartışılmıştır. Ancak Hz. Peygamber (s.a.v.) kendisine ait bir kuşu olan Umeyr isimli çocukla ilgilenmiş ve hatta bir ara “Umeyr! Kuşun ne yaptı?” diye hatır sormuştur. Bu nedenle âlimler çocukların bu niyetle kuş edinmelerine olabilir olarak bakmışlardır. Zevk için tabiatta özgürce uçan bir kuşu yakalayıp kafese mahkûm etmeye ise sıcak bakmadığımı belirtmek isterim.
2. Camilerde kametten önce ‘ihlas’ suresi okumak sünnet midir?
SERKAN YILMAZ / AYDIN
Böyle bir sünnet -Peygamberimizin uygulaması- yoktur. Ancak bu uygulamayı bidat olarak niteleyip kötü olarak nitelemek de doğru değildir. Çünkü netice itibariyle Kuran’dan bir bölüm okunmuş oluyor. Bunun dine aykırı bir tarafı yoktur.
3. Mehdi’nin doğduğu söyleniyor, doğru mu? YAŞAR HASKAYA / KOCAELİ
Hz. Mehdi’nin kıyamete yakın zamanlarda doğacağına dair bazı hadisler vardır. Bu hadisler olağanüstü bir zaman diliminde olacak değişimlere işaret ediyor. Buradaki anlatımların mecazi olduğu gibi, hakiki anlama işaret etme ihtimali de vardır. Biz elbette bu hadisleri zahiri -görünen- anlamıyla yorumlarız. Ancak Mehdi doğduğu gibi safsatalara itibar etmeyin. Böyle bir beklenti içine de girmeyin. Dininizi yaşayıp en güzel şekilde anlatmaya çabalayın. Kıyametten önce olacak olan olaylar zaten vuku bulacaktır.