Yaşar ANTER / DHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2008 00:00
Didim-Akbük sahil şeridinde 10 yıl önce kurulan ve sayıları 130’u bulan balık çiftlikleri, bulundukları 50 koydan 40’ını tamamen mahvetti.
Aşırı kirlilik ile çiftliklerin koy ağızlarını kapatması yüzünden denize girilemiyor. Pislik yuvasına dönen koylar, çiftliklerinin eski kafesleri, ağları, bidonları ve katı atıklarıyla dolu.
M
UĞLA’nın Milas İlçesi’ne bağlı Kıyıkışlacık Köyü ve Aydın’ın Didim İlçesi’ne bağlı Akbük Beldesi arasındaki sahil şeridinde 10 yıl önce kurulan ve sayıları 130’u aşan
balık çiftlikleri, Güllük Körfezi’nin cennet koylarını cehenneme çevirdi. Çiftliklerin kurulu bulunduğu 50 koydan 40’ı tamamen kullanılmaz hale geldi. Güllük Körfezi’nde yer alan Kaynar, Güvercinlik, Zeytinli Ada, Ziraat Adası, Çam, Pinar ve Tavşan koylarına giden turistlerle yerli tatilciler, aşırı kirlilik ile çiftliklerin koy ağızlarını kapatması yüzünden denize giremiyor. Pislik yuvasına dönen koylar, balık çiftliklerinin eski kafesleri, ağları, bidonları ve katı atıkları ile tıka basa dolu. Danimarkalı turistler denize giremeden Bodrum’a dönerken, pislik içindeki koyda balık yemi çuvalı ve varilleri toplayan çocukları görüntüledi.
Balıkçılık da öldü
Bodrum’da 35 yıldır balıkçılık yapan 46 yaşındaki Ahmet Koyunbaba, balık çiftliklerinin yat turizmi ve mavi yolculuğa büyük zarar vereceğini düzenlenen toplantılarda sık sık dile getirdiklerini ancak uyarıların dikkate alınmadığını söyledi. Balıkçılığı ve süngerciliği babalarından masmavi bu denizlerde öğrendiklerini anlatan Ahmet Koyunbaba şunları söyledi:
"Güllük Körfezi’ndeki dünya cenneti 50 koydan 40’ı çiftlikler yüzünden çöplüğe döndü. Bölgede balıkçılık yapan aile sayısı ise 900’lerden 100’lere kadar düştü. Eskiden 20 metre denizin dibini rahat görürken şimdi cennet koylarda bir metre derinliği göremiyoruz. Balıkların ölmeye başladığı, koyların dibinin balçık, çamur ve çöplüğe döndüğü yerde artık ne yöre insanı ne de turistler denize girebiliyor. 10 yıl önceye kadar yılda 4 bine yakın yerli ve yabancı yat Güllük Körfezi’nde demirleyip yöre halkına önemli bir ekonomik girdi sağlıyordu. Artık yatlar Güllük Körfezi’ni unuttu, tur acenteleri ise programlarından çıkardı. Balıklar da gerçek balıkçılık da öldü artık."
Tescilli çevre cinayeti Turizm şirketlerinden gelen yoğun şikáyet üzerine, Güllük Körfezi’ndeki balık çiftliklerinin yakınlarında ve koylarda incelemelerde bulunan Bodrum Yurttaş İnisiyatifi üyeleri, gördükleri manzara karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Balık çiftliklerinde yeni ölümler tespit ettiklerini ve bunun acilen araştırılması gerektiğini söyleyen Yurtsever Cephe Sözcüsü Ayhan Karahan, şöyle konuştu: "Bu yılın başında yaklaşık 4 milyon balığın öldüğü olayda farklı nedenler öne sürüldü. Şu anda balık ölümlerinin yaşandığı bölgede tek bir yapılaşma olmadığı gibi sanayi atıklarını getirecek dereler de yok. Tamamen plansız yapılaşma ve rant uğruna cennetin feda edilişinin en kötü örneğine tanık olduk. Yaptığımız incelemede balıkların öldüğünü ve havuzların üzerinde yüzdüğünü tespit ettik. Körfezde balık ölümlerinin ardından aşırı derecede kirlenen koylarda önümüzdeki hafta noter tespiti yaptırıp, hukuk mücadelesi başlatacağız."
Yine balık ölümleri başladıKıyıkışlacık ile Akbük arasındaki bazı balık çiftliklerinde yüzlerce balığın öldüğünü görüntüledik. Milas Kaymakamı Bahattin Atçı, "Altı ay önce yaşanan ölümlerin durduğunu biliyorduk. Adı geçen bölgede balık ölümleri olmamıştı. Ancak olayın araştırılması için hemen tarım İlçe Müdürlüğü yetkililerine görevlendireceğim" dedi. Muğla Tarım İl Müdürlüğü Proje ve İstatistik Şube Müdürü Alim Kazancı ise "Çevre ve Orman, Tarım ve Köyişleri ile Kültür ve Turizm Bakanlıklarının yaptığı ortak yeni planın ardından kıyılarda ve koyların içinde faaliyet gösteren çiftliklerin ÇED raporlarını alarak bir an önce taşınmalarını bekliyoruz. Yeni yaşanan balık ölümleri ile ilgili bilgimiz yok. Konuyu acil olarak araştıracağız" diye konuştu.
Turistlere rezil oldukAvrupalı turistlere durumu anlatmakta güçlük çektiklerini söyleyen turizmci Ateş Akbaba, "Bir zamanlar yatların demirlediği, turistlerin yüzdüğü Çam Koy’da inekleri görünce söyleyecek tek bir söz bulamadım" diye konuştu. Akbaba, balıkçılığın da önemli olduğunu ancak doğanın tahrip edilmemesi gerektiğini belirterek, "Bir sektör üç kuruş kazanacak derken, kendi değerlerimizi böylesine feda etmek ne derece doğru? Mavi yolculuğu yarıda bırakıp Bodrum’a dönmek zorunda kaldık. Turiste karşı rezil olduk" dedi.