Güncelleme Tarihi:
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Demans Birimi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Sağlık Yüksekokulu, İletişim Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi iş birliği ile yürütülen projenin tanıtımı, Dünya Alzheimer Günü etkinlikleri çerçevesinde; 19 Eylül 2011 Pazartesi günü Conrad İstanbul Otel’de gerçekleştirilen basın toplantısıyla yapıldı.
Bilim İlaç Genel Müdürü Dr. Erhan Baş ve Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Özge’nin proje hakkında bilgi verdiği toplantıya, proje ekibi ve hasta yakınlarının temsilcileri de katıldı. Dr. Erhan Baş yaptığı konuşmada, Mersin Üniversitesi ile birlikte hayata geçirdikleri “40 Işık - 40 Hayat” projesinin, sürdürülebilir kurumsal sorumluluk projeleri arasında yer aldığına dikkat çekti. Baş, Mersin Üniversitesi’nin ardından Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Yaşlı Bakım Hizmetleri programı olan diğer üniversitelerle de projeyi uygulamaya devam etmek istediklerini belirtti. Dr. Erhan Baş “Türkiye’nin nüfusu gittikçe yaşlanıyor. Yaşlanmayla beraber kronik hastalıklar da artıyor. Türkiye’de yaşamın uzamasıyla birlikte yaşlılığa bağlı olarak Alzheimer hastalığı giderek artıyor. Bunama olarak bilinen Alzheimer hastalığı konusunda toplumu bilinçlendirmek istiyoruz. Türkiye’de yaklaşık 450 bin, dünya genelinde ise 35 milyon kişiden fazlasını etkileyen Alzheimer hastalığının önümüzdeki yıllarda hızla artacağı gerçeğinden hareketle; hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitesini artırmaya yönelik projelere imza atıyoruz. Bu kapsamda, 2009 yılında Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Alzheimer Çağrı Merkezi’ni hayata geçirdik. Bugün basın lansmanını yaptığımız 40 Işık - 40 Hayat projesi, Alzheimer hastalığına yönelik hayata geçirdiğimiz en son toplumsal yatırım programımız. Bu alanda sürdürülebilir projelere imza atmaya devam edeceğiz.” dedi.
Projenin fikir sahibi olan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Özge “40 Işık - 40 Hayat projesini, profesyonel alanda yaşlı bakımı ile ilgili konularda çalışmak üzere eğitim alan 40 üniversite öğrencisini, bu alanda hizmet ihtiyacı olan 40 aile ile bir program çerçevesinde eşleştirip, oluşacak karşılıklı etkileşimi gözlemek üzere oluşturduk. Proje sayesinde Alzheimer hastalığı ile baş etme konusunda bilgi ve desteğe ihtiyaç duyan aileler konunun uzmanlarından yerinde destek aldılar. Kendileri ile benzer sorunu paylaşan diğer aileler ile tanıştılar ve tecrübelerini paylaştılar. 40 Işık - 40 Hayat ekibinin amatör bir heyecan ve profesyonel bir çaba içinde gerçekleştirdiği bu anlamlı projeyle; gerek hastalar ve hasta yakınları, gerekse öğrenci ve eğitimcilerden son derece olumlu geri bildirimler aldık. Türkiye’de ilk defa uygulanan bu projenin aynı zamanda üniversite-sanayi iş birliği kapsamında örnek bir çalışma olarak değerlendirileceğini düşünüyorum. Proje sürecini yansıtan belgesel ve canlı deneyimleri aktaran kitap sayesinde tecrübelerimizi herkesle paylaşma imkânı bulacağız.” diyerek sözlerini tamamladı.
“40 Işık”ı temsilen öğrenci Şule Sevim, “Bu süreç bizlere “Alzheimer hastası” gibi tabu bir kavrama nasıl yaklaşacağımızı, hasta ve ailesi ile iletişim kurmayı öğretti. Öğrendiklerimizi uygulayarak onların hayatlarını kolaylaştırmayı başardık. Edindiğimiz tecrübeler mesleğimize gerçekçi bir şekilde bakmamızı sağladı.” dedi.
PROJE BİZİ CESARAETLENDİRDİ…
“40 Hayat”ı temsilen annesi Alzheimer hastası olan Şenay Topal “Öğrenciler, tam da projenin ismine uygun olarak her bir hasta yakınının evine ışık getirdi, renk getirdi. Proje bittiğinde öğrencilerin her biri ziyaret ettiği evin kızı, oğlu olarak kabul ediliyordu. Çok yorulduğumuz, yıprandığımız bir hastalıkla uğraşıp dengemizi sağlamaya çalışırken, eğitimli gençler, hiçbir karşılık beklemeksizin 12 hafta boyunca evimize misafir oldu. 40 Işık - 40 Hayat projesi gençlerin enerjisinin bize yansımasını sağlayarak, yalnız olmadığımızı gösterdi ve paylaşımla yüklerin hafifleyeceğini bir kez daha kanıtlayıp bizi bundan sonra yaşayacaklarımız için cesaretlendirdi” diye duygularını ifade etti.
Projede Sanat Terapisi çalışmalarını organize eden Heykeltraş Özge Kar “Proje sayesinde uygulanan sanat terapisinin hastalara; yeni ve sözel olmayan bir iletişim kurma biçimi yaratarak, konsantrasyonu geliştirdiğini, rahatlama ve duygu durum iyileşmesi yarattığını ve uygulayıcı ile duygusal yakınlaşmayı artırdığını gözlemledik. Hastalarımızın kaybettiği yeteneklerine üzülmek yerine yeni yeteneklerinin ortaya çıkması nedeniyle mutlu olduklarını, özgüvenlerinin artmasıyla hem aile içinde hem de dış ortamda sosyalleşmelerinde olumlu gelişmeler olduğunu tespit ettik.” diyerek terapinin hastalar üzerinde yarattığı etkinin önemine dikkat çekti.
“40 HAYAT” AYDINLANDI
“40 Işık - 40 Hayat” projesi, 11 Şubat- 28 Mayıs 2011 tarihleri arasında Mersin’de uygulandı. Proje çerçevesinde profesyonel yaşlı bakım hizmetleri, hemşirelik hizmetleri ve psikoloji gibi yaşlı bakımı alanlarında eğitim alan 40 üniversite öğrencisi; normal yaşlanma sürecinden başlayıp Alzheimer hastalığını, hastalığa eşlik eden sorunları, hasta yakını boyutunu, konuya ait kapsamlı teknik bilgileri içeren 16 saatlik kuramsal eğitim ve 3 saatlik uygulamalı sanat terapisi eğitimi ile desteklendiler. Proje kapsamındaki 40 öğrenci; 3 ay süreyle haftada 2 gün, 40 aileyi evinde ziyaret ederek, hasta ve hasta yakını ile aktif iletişim sağladı. Aileler, öğrencilerden profesyonel destek aldılar ve öğrenciler Alzheimer’li hastalarla ilgilenirken hasta yakınları da kendilerine vakit ayırma fırsatı buldular. 40 Işık - 40 Hayat kapsamında proje koordinatör yardımcıları Uz. Psik. Kahraman Kıral ve Uz. Hem. Aslıhan Yandım da öğrencilere ve ailelere destek olmak amacıyla ziyaretler gerçekleştirdi. İhtiyaç duyulan durumlarda proje ekibi, tıbbi destek hizmeti de sundu.
ALZHEİMER HASTALARININ SANAT TERAPİSİ ÜRÜNLERİ SERGİLENDİ
Öğrenciler; hasta ve hasta yakınlarının Alzheimer hastalığı hakkında farkındalıklarını artırmak, motivasyonlarını yükseltmek amacıyla bilgilendirme çalışmalarının yanı sıra, hastaların sosyal ve kültürel etkinliklere katılmalarını da sağladılar. Birlikte yemeğe çıktılar, yürüyüş yaptılar ve sinemaya gittiler. Bir ilk olarak “Sanat Terapisi” eğitimi alan 40 öğrencinin, ev ziyaretleri sırasında hocaları Heykeltraş Özge Kar’ın desteği ile gerçekleştirdikleri hobi çalışmaları basın lansmanı sırasında sergilendi.
40 IŞIK - 40 HAYAT PROJESİNİN BELGESELİ HAZIRLANDI
40 Işık - 40 Hayat projesi süresince yapılan etkinlikler, Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema –Televizyon bölümü tarafından Yrd. Doç. Hakan Erkılıç’ın önderliğinde deneyimli bir ekip tarafından kaydedildi. Yapılan randevulu röportajlar ile desteklenen çekimler kurgulanarak projenin belgeseli hazırlandı.
40 IŞIK - 40 HAYAT PROJESİ KİTAPLAŞTIRILDI
Projenin tamamı Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nesrin Canbek Mengi tarafından izlendi. Kabul eden hasta yakınları ile ses kayıtlı röportajlar yapıldı. Alınan öyküler kurgulanarak bir anlatı ve yorum kitabı oluşturuldu. Kitap hasta yakını ve hastalara ait şiir ve resimler ile desteklendi.
ALZHEIMER HASTALIĞI NEDİR?
Alzheimer hastalığı; beyinde ön görülemeyen hücre yıkımına bağlı olarak başta unutkanlık olmak üzere pek çok işlev kaybına yol açan ilerleyici bir yaşlılık hastalığıdır. Hastalık sürecinde gözlenen işlev kaybı hasta kadar hasta yakınını da yakından ilgilendirir. Zihinsel ve bedensel yeteneklerini aşama aşama kaybeden hastalar yakın gözlem ve aktif bakım ihtiyacı duyarlar. Bu zorlu süreç “gizli kurban” olarak nitelendirilen hasta yakınlarının tükenmelerine ve hasta bakımının aksamasına neden olur. Bu nedenle hasta yakınının gerek hasta bakımı konusunda bilgilendirilmesi, gerekse bir birey olarak empati ve destek sağlanması toplumsal dayanışma açısından hayati önem taşımaktadır.
Rakamlarla Alzheimer Hastalığı:
• Dünyada yaklaşık 35.6 milyon Alzheimer hastası bulunuyor.
• 2030 yılında hasta sayısının 65.7 milyona, 2050 yılına ise 115.4 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
• Hastalığa yakalanan kadınların oranı erkeklere göre daha yüksek.
• Türkiye’deki Alzheimer hasta sayısı yaklaşık 450 bin olarak tahmin ediliyor.
• Türkiye’de hastaların kentlerde %70-79’u, kırsal alanlarda ise %90-94’ü evlerde bakılıyor.
• Hastalık erken evrede tanı alır ve gerekli tedavi düzenlenirse yatağa bağımlı aşamaya geçiş 10 yıla kadar geciktirilebiliyor.
• Hasta yakınlarının %70-82’sinde depresyon, uyku bozukluğu, kaygı bozukluğu gibi ruhsal ve pek çok fiziksel rahatsızlık eşlik ediyor.