Güncelleme Tarihi:
POLİS İmdat’ın numarası 155’i bundan 4 yıl kadar önce, 27 Kasım 2008’da, saat 02.10’da arayan S.E. (28), tecavüze uğradığını söyledi. Polisler, tecavüzcüsünden kaçtığını söyleyen S.E.’yi, 02.20’de Göztepe’de sahil yolunda buldu. 5 dakika sonra Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı 7 ekip, şüpheli işadamı S.K.’yi gözaltına aldı. İddiaya göre, olayın gerçekleştiği dubleks evde, S.K.’nin anne, baba ve kızkardeşi de bulunuyordu. Tutanaklara, S.K.’nin yatak odasında bulunan kan ve sperm izleri de yansıdı. Bürokrat anne babanın tek çocuğu S.E., muayene için önce Zeynep Kamil Hastanesi’ne, ardından Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne götürüldü. Son muayene adresi ise Adli Tıp Kurumu oldu. Fakat heyet günü olmadığı gerekçesi ile buradaki muayene 24 saat sonra yapıldı.
Serbest bırakıldı
Babası L.K. ile yiyecek sektöründe tanınan ve tecavüzle suçlanan S.K. de, aynı saatlerde sorguya alındı, suçlamaları kabul etmedi. 6 ay önce bir yemekte tanıştığı S.E. ile o günden beri beraber olduklarını, o gece de ilişkiye girdiklerini ancak bunun anal yolla olmadığını söyledi. S.K., “Aramızda sorun yoktu. Paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek 1750 TL istedi. Param olmadığı için veremeyeceğimi söyledim. Bana herhangi bir kızgınlığı olmamıştı. İddiası konusunda bir şey demem mümkün değildir. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi. Sperm ve kan izleri sorulunca ise S.K., cevap veremedi. S.K., “Bulunan malzemeler ilişki sonrası menilerin silinmesiyle oluşan malzemelerdir. Kanlı bir malzeme olduğunu bilmiyorum” diye konuştu. Polis sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle çıkarıldığı mahkemeden tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.
‘Unutmama izin yok’
Adli Tıp Kurumu ise konuya ilişkin raporunda, “Kurulumuzca tespit edilen bulguların Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 27 Kasım 2008’de tespit edilen bulgularla uyumlu olduğu cihetle, tarif ve tespit edilen bulguların fiili livata veya filli livata girişimlerinin maddi delillerini teşkil ettiği...” ifadeleri yer aldı. 2 yıl sonra, yani 6 Şubat 2012’de, S.E., tecavüz olayından ruhsal olarak etkilenip etkilenmediğinin belirlenmesi için gittiği İstanbul’daki Adli Tıp Kurumu’nda heyetin, “Hayatınız bu olaydan nasıl etkilendi” sorusunu, “Beyefendi, nereden bileyim. Devletin tacizi hiç bitmiyor, olayı unutmama izin vermiyorsunuz ki” sözleriyle yanıtladı. Sonuçta, 4 yıldır süren soruşturma ve henüz açılmayan dava üzerine, S.E.’nin avukatı Mahir Işıkay, soruşturmayı yürüten Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Şenol Demir’i, görevinin
S.K. Tecavüz şüphelisi işadamı S.K., yaklaşık 2.5 yıl önce evlendi. Bu evlilikten bir erkek çocuk sahibi oldu. Babasının şirketinin başına geçti. Olayın mağduru S.E. ise İzmir’e, ailesinin yanına döndü. Halkla İlişkiler Bölümü mezunu, tiyatro ve dizi oyunculuğu, seslendirme yapan S.E., 4 yıldır hiç çalışmadı. |
Babası rica etti ve tanıştılar
TECAVÜZE uğradığını iddia eden S.E. ile İzmir’de buluştuk. Sohbet, çoğu zaman ağlama krizleri nedeniyle bölündü. Anlattıkları şöyle: Aile dostları, kadın bir ses sanatçısı ile 2008’de yedikleri yemek sırasında S.K.’nin babası ile tanışır. S.K.’nin babası, tanıştırmak istediğini söyleyerek oğlunu da yemeğe çağırır. Telefonlar alınır, birkaç kez yemeğe çıkılır. Hatta S.E., S.K.’nin annesi, kızkardeşi ve babasının bulunduğu bir ortamda barbekü partisine de katılır. S.E., bu ortamların hiçbirinde S.K. ile cinsel bir yakınlaşma yaşamaz ve ilişkiye girmez. Olay gününü ise, S.E. şöyle özetle anlattı: “Akşam aradı. ‘Bir şeyler içelim’ dedi. Buluştuk. Kızkardeşinin beni çok özlediğini, eve davet ettiğini söyledi. Kabul ettim. Annesi, babası ve kızkardeşi uyumuşlardı. Evin üst katına çıktık. Müziği açtı. Duşa girdi. Çıktığında öpmek istedi. Karşı koydum. Ensemden bastırarak, yüzüstü yatağa yatırdı. Zorla anal yolla ilişkiye girdi. Tecavüzcümden merhamet bekleyip, beni bırakması için yalvarıyordum.”