Güncelleme Tarihi:
15 Temmuz’daki darbe girişimi ardından gözaltına alınan ilk generallerden biri olan Nejat Atilla Demirhan’ın, o gece neler yaptığı ve gözaltına alınmasına kadar geçen sürede neler yaşadığı ortaya çıkarken, il valisinin gözaltına alınması için yazılı emir dahi verildiği anlaşıldı. Buna göre Demirhan, 15 Temmuz’da saat 22.30’da tüm birlik komutanlarını garnizona çağırarak, ülke yönetimine el konulduğu yönündeki yazılı emri gösterip, "Ben Sıkıyönetim Komutanıyım. Bundan sonra hepiniz benim emrimdesiniz" dedi. Jandarma Komutanlığı’na vekalet eden Albay Mustafa Bakçepınar ve Kurmay Başkanı Tayfur Ergi, emrin sahte olabileceğini söyledi. FETÖ/PDY’nin Mersin komutanı olduğu belirtilen Tuğamiral Demirhan ise, Albay Bakçepınar’a yeni bir talimat vererek, "Git 112’yi işgal et, benim bu emrimi anons ederek tebliğ et" dedi. Albay Bakçepınar ise, "Bu emri yerine getiremem, kendiniz gidin" diye karşılık verince, 8-10 askeri görevlinin olduğu komutanlık makamında buz gibi bir hava estiği ifade edildi. Tuğamiral Demirhan’ın verdiği emirle Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.(MIP), bünyesinde tüm işlemler dururken, gemi giriş ve çıkışı, araç giriş ve çıkışını yasakladı.
VALİNİN GÖZALTINA ALINMASINI EMRETTİ
Darbe girişimi ile ilgili toplantı devam ederken Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Eski Müdürü Hasan Basri Dağdelen elinde telsizle makama çıktı. Dağdelen, kendisini 3’ncü sınıf emniyet müdürü olarak tanıtıp, "Tarafıma emrinize girmem yönünde bir mail geldi, emrinizdeyim" diyerek bağlılığını bildirdi. Komutan Demirhan ise bu sırada Dağdelen’in telsizini alarak anons edip, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülke yönetimine el koyduğunu, kendisinin de sıkıyönetim garnizon komutanı olduğunu belirterek, Vali Özdemir Çakacak ve İlçe Kaymakamlarının gözaltına alınmasına karar verdiğini ve gereğinin yapılmasını istedi. Söz konusu emrin kanunsuz olduğuna inanan polis merkezi ve ilgili birimlerden yapılan çok sayıda telsiz mandallaması nedeniyle darbe girişimine tepki seli yükseldi. Tuğamiral Demirhan’ın bu anons üzerine polis ve jandarmada alarmın rengi kırmızıya döndü.
SİLAHINI BACAKLARININ ARASINDA GİZLEDİ
Gelişmeler üzerine Albay Mustafa Bakçepınar, kendince kurguladığı planı uygulamaya koyarak, toplantı sırasında darbeci komutanın emrini yerine getirmediği için kendisine yönelik bir saldırı olasılığına karşı tabancasını toplantı masasının altında bacaklarının arasında hazır beklemeye başladı. Ancak, herhangi bir saldırı olmadı. Bakçepınar, bu sırada da bir yolunu bularak Vali Özdemir Çakacak’ın cep telefonuna "Özel bir durum var, Hasan Basri Albay konağınıza geliyor" şeklinde mesaj attı. Albay, daha sonra da birlikleri koordine edeceğini ifade ederek, garnizondan ayrıldı.
"EMRİNİZDEYİZ"
Tüm bunların yaşandığı sırada Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Merkezi’nden ’Harekat-Yıldırım’ koduyla birliklere geçilen darbe emri İl Jandarma Komutanlığı’ndaki nöbetçi amir tarafından yıllık izinde olan İl Komutan Yardımcısı Albay Hasan Basri Uçar’a bildirildi.
Albay Uçar ise, merkeze yakın olduğunu belirtip hiçbir emrin işleme konulmamasını istedi. Emrin yayınlanmaması darbeyi Mersin’de başlamadan bitirirken, jandarma içindeki FETÖ/PDY hücreleri harekete geçme imkanı bulamadı. Albay Uçar, tüm birliklerin emniyet tedbirlerini almasını, ’Darbeciyim’ diyen kim olursa olsun etkisiz hale getirilmesini, direnmeleri durumunda vurulması emrini verdi. Baş döndüren gelişme üzerine Komutan Yardımcıları Albaylar Mustafa Kemal Timuroğlu, Hasan Basri Uçar ve Mustafa Bakçepınar Vali Çakacak’ın konutuna geçti. Her üç komutan da Vali Çakacak’a, "Sayın Valim tüm birliklerimizle emrinizdeyiz" mesajı verdi. Bu sırada, Darbeci Komutan Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ise yeniden telefonla aradığı Albay Bakçepınar’a, Vali ve Kaymakamların gözaltı emrinin yerine getirilmesini yineledi.
YAZDIĞI EMİRLE KENDİ İPİNİ ÇEKTİ
Vali Çakacak’ın konutunda yapılan mini zirvede darbeci komutanın jandarmaya verdiği emri yazılı hale getirmesi kararlaştırıldı. Bunun üzerine Tuğamiral Demirhan, adeta kendisinin ipini çeken darbe emrini yazılı hale getirerek jandarmaya kısa sürede kriptolu ulaştırdı. Yine vali ve kaymakamların gözaltına alınmasını istenen yazılı emre rağmen jandarma darbe sürecine dahil olmayınca darbeci Tuğamiral, Albay Bakçepınar’ı telefonla yeniden arayarak emrinin yerine getirilmesini istedi. Albay Bakçepınar’ın ise, "Emrinizi yerine getirmiyoruz" yanıtını alan Tuğamiral Demirhan, "Bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz" diyerek tehdit etti. Albay Bakçepınar’da "Her türlü bedeli ödemeye hazırız" diyerek telefonu kapattı.
"SENİ TUTUKLAMAYA GELİYORUZ"
Gelişmeler üzerine 00.30 sıralarında Vali Özdemir Çakacak başkanlığında Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yıldırım, Adalet Komisyonu Başkanı Hakan Kuzu, MİT Bölge Başkanı, yıllık izni nedeniyle il dışından kentte dönen Emniyet Müdürü Rahmi Baştuğ, Müdür Vekili Yakup Usta, yıllık izinden dönen İl Jandarma Komutanı Albay Ömer Uyan, Sahil Güvenlik Komutanı Albay Fatih Erhan, jandarma ve polis istihbarat ve terör müdürlerinin katılımıyla İl Emniyet Müdürlüğü’nde kriz masası oluşturuldu.
'SİZİ TUTUKLAYACAĞIM' DİYE TEHDİT ETTİ
Kriz masasında yapılan değerlendirmede darbe girişiminin hukuksuz olduğuna işaret edildi. Kriz masası toplantı halinde iken Albay Mustafa Bakçepınar’ı yeniden telefonla arayan Tuğamiral Demirhan, hoparlör açık durumda iken "Emirlerimi yerine getirmezseniz sizi tutuklatacağım" şeklinde tehditler savurdu. Bu sırada araya giren İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ömer Uyan, "Biz seni tutuklamaya geliyoruz" diyerek darbeye karşı tutumlarını net olarak kendisine iletip telefonu kapattı.
KARARGAH ABLUKAYA ALINDI
Kriz masasında yer alan Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yıldırım, darbe girişiminde bulunan Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan hakkında gözaltı kararı verdi. Demirhan’ın gözaltına alınıp adliyeye getirilmesi istenen karar, emniyet ve jandarmaya gönderildi. Bunun üzerine Nejat Atilla Demirhan’ın makamının bulunduğu liman içindeki komutanlık karargahı polis tarafından ablukaya alındı. 200 özel harekat polisinin de zırhlı araçlarla yer aldığı ablukada ekipler limanın A-B-C-D kapılarında konuşlandı. Limanda gezen eski Şube Müdürü Hasan Basri Dağdelen, içeriye sızan sivil polis ekiplerince yaka paça gözaltına alındı. Zırhlı araç ile müdürlüğe götürülen Dağdelen’in yüzünün kanlar içinde olması da dikkat çekti.
Giriş ve çıkışları kontrol altına alan ekipler, karargaha girmek isteyen 2 askeri de gözaltına alırken, endişeli bir bekleyiş başladı. Kriz masası değerlendirmesiyle Darbeci Komutan Demirhan’ın verdiği emirle duran liman içindeki çalışma yaşamının yeniden başlaması istendi. Polis, liman üst düzey yetkililerine ulaşarak liman faaliyetlerinin durma emrinin kanunsuz olduğunu, yeniden işe başlanılmaması durumunda darbe yanlısı olacaklarını ve haklarında bu şekilde işlem yapılacağı uyarısında bulunarak, gereğinin yapılmasını istedi. Bunun üzerine Mersin Liman faaliyetleri 02.30 itibariyle normale döndü.
İKNA ÇABASI SABAHA KADAR SÜRDÜ
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği gözaltı kararının hayata geçirilmesi konusunda Kriz Masası Başkanı Vali Özdemir Çakacak’ın verdiği emirle başlatılan çalışma kapsamında jandarma Albay Hasan Basri Uçar, Kurmay Başkanı Tayfun Ergi ve diğer üst komutanları aradı.
Albay Uçar, savcılığın Komutan Demirhan için gözaltı kararı verildiğini ve bu nedenle teslim olunmasının sağlanmasını, aksi durumda ise operasyon yapılacağını bildirdi. Bunun üzerine Kurmay Başkanı Ergi ve diğer üst komutanlar, Demirhan’ın makamına giderek jandarma ve polisin darbeye karşı olma tutumunu net ifade ederek teslim olması yönünde telkinlerde bulundu. Komutan Demirhan, ilk etapta teslim olmayı kabul etmeyerek gerekirse çarpışarak öleceğini bildirdi.
Tuğamiral Demirhan, emrini yerine getirmeye yanaşmayan Sahil Güvenlik Komutanı Albay Fatih Erhan için ise Ankara’dan Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem imzalı emir çıkartarak bu emri garnizona anons ettirdi. Tuğamiral Demirhan’ın teslim olmayacağı yönünde tavrı sabah saatlerine doğru operasyon ihtimalini güçlendirince, polis ve jandarma kuvvetleri operasyon için hazır kıta bekletildi.
TIRAŞ OLDU
Karargahta süren yoğun ikna çalışmaları ancak sabah saatlerinde sonuç verdi. Tuğamiral Demirhan, sabah 05.00’te teslim olacağını bildirince herkes derin bir oh çekti. İntihar etme olasılığına karşı yanında bulunan üst düzey komutanlarca silahı yanından alınan Tuğamiral Demirhan tıraş olduktan sonra teslim olmayı kabul etti.
Bunun üzerine harekete geçen Merkez Komutanı Albay Ekrem Özer, Jandarma Albay Hasan Basri Uçar, Tuğamiral Demirhan’ı makamından alarak rapor almak üzere Devlet Hastanesi’ne götürdü. Hastanede son derece bitik ve üzgün olduğu objektife yansıyan Demirhan, rapor işleminin ardından sorgulanması için Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Askeri araçtan iner inmez arkadan elleri kelepçelenen darbeci Komutan Demirhan ile birlikte 7’si asker, 1’i sivil memur, 14’ü polis gözaltına alındı.
Mersin Emniyet Müdürlüğü’nde işlemlerinin mahkemeye çıkartılan Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, Deniz Binbaşı İlhan Tabur, Deniz Yüzbaşı Tuncay Kabukcı, Deniz Astsubay Başçavuş Hakan Öğüt, Deniz Uzman Çavuş Mehmet Şimşek, Deniz Astsubay Üstçavuş Mehmet Emin Toker, Deniz Uzman Çavuş Serkan Açar, sivil memur Kadir Nevzat Yontgan ile polislerden emekli 2’nci sınıf Emniyet Müdürü Salim Yavuz, 3’üncü sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen, 4’üncü sınıf Emniyet Müdürleri Selahattin Akçay, Yaşar Şimşek, İsa Karabudak, Emniyet Amiri Bekir Polat, Emniyet Müdürü Recep Yıldız, daha önce ihraç olan Emniyet Amiri Koray Gün, Başkomiser Süleyman Akçin, Komiser Yardımcıları Seydi Vakkas Fidan, Mustafa Uyanık, polis memurları İrfan Tellioğlu, Seren Kesici ve Mustafa Gezginci tutuklandı.
"DEMOKRASİYE YAPILMIŞ BİR KALKIŞMADIR"
Mersin’de ki darbe girişimi sürecini çok iyi koordine ederek kansız bitmesinde önemli rol oynayan Vali Özdemir Çakacak, tüm daire müdürlerini toplayarak ’Gece Mersin’de ne oldu?’ sorusuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin daha önce darbeler konusunda çeşitli badireler atlattığını belirten Vali Özdemir Çakacak, "Ancak bu darbe girişiminde maalesef şimdiye kadar hiç görmediklerimizi gördük" dedi. Devleti, milleti ve milletin iradesini korumak isteyen masum insanlara, acımasızca ve insanlık dışı bir şekilde hunharca ateş edilerek, insanların şehit edilerek yaralandığını hatırlatan Vali Çakacak, "Bu tamamen Türk Devleti’ne, Hükümetine ve demokrasiye yapılmış bir kalkışma idi. Eğer başarılı olsalardı ülkemizin durumunu tahayyül etmek bile mümkün olamazdı ama çok şükür ki başarılı olamadılar" diye konuştu.
Darbe girişimi sırasında Mersin’de yaşananlar hakkında bilgi veren Vali Çakacak şunları söyledi:
"Kendini Sıkıyönetim Bölge Komutanı olarak ilan eden bir kişi tarafından Mersin’de, şahsım ve kaymakamlarımızın gözaltına alınması için bir takım talimatlar verildi. Bu darbe girişiminde bulunanlar Yüce Türk Adaleti önünde hesap verecektir."