Güncelleme Tarihi:
Antalya'dan Karaman'a gitmek üzere pazartesi günü yola çıkan ve Toroslar'ın tepelerinde tipiye yakalanan 1'i doktor 4 kişi, mucize kurtuluşlarını Hürriyet'e anlattı. Alanya-Taşkent-Sarıveliler karayolunun yoğun tipi nedeniyle kapanması sonucu Çukuryurt Geçidi'nde, deniz seviyesinden 1925 metre yüksekte tam 47 saat mahsur kalan kazazedelerin sığındıkları köy evindeki ilk sözleri, ‘‘Yaşadığımıza inanamıyoruz, yaşıyoruz değil mi?’’ oldu.
KORKUNÇ DENEYİM
İlk görev yeri olarak atandığı ve mart ayında işbaşı yapacağı Karaman'ın Sarıveliler İlçesine bağlı Tepebaşı Beldesi Sağlık Ocağı'nı görmek için pazartesi günü Antalya'dan yola çıkan Dr. Hakan Başsezgin, eşi Seçil, arkadaşları Zafer Karınca ve sevgilisi Umut Canatan, yaşamlarının baharında ölümle yaşam arasında böylesine korkunç deneyim yaşayacaklarını hayal bile etmiyorlardı. Kurtulduktan sonra yaşama dönmenin mutluluğunu yaşayan Dr. Hakan Başsezgin, kurtarma çalışmalarını dakika dakika izleyen DHA muhabirine dehşet saatlerini şöyle anlattı:
VAHŞİ TOROSLAR
Yolda market bulur, iyi bir kahvaltı yaparız diye düşünüp yanımıza yiyecek hiçbir şey almadık. Taşkent'e kadar yer yer kar yağışı vardı. Aynı şekilde olacağını zannederek yola devam ettik. 70-80 kilometre yolumuz kalmıştı. Ama iyi havalarda bile keskin virajları ve derin uçurumlarıyla tehlikeli olduğu söylenen Toroslar üzerindeki yolu tanımıyorduk. 1925 rakımlı Çukuryurt Geçidi'ne geldiğimizde müthiş bir tipi başladı. Göz gözü görmez oldu. Kara saplandık.
BRANDAYA SARINDIK
Önce otomobili hareket ettirmeye, kardan kurtulup geri dönmeye çalıştık. Ama Uno model otomobil öyle kara saplanmıştık ki, hareket etmiyordu. Kısa sürede üzerimizi karın örteceğini anlayınca, bagajdaki araba brandasını otomobilin içine alıp tulum haline getirdik. Arka koltuğa serip içine girdik.
KAR YEDİLER
Benzinimizin bitmemesi için her 1 saatte otomobili 15 dakika çalıştırıp ısınmaya çalıştık. Kahvaltı yapmadığımız için kısa sürede acıktık. Bereket yanımızda 4 tane vitamin hapı vardı. Birer tane yutup, tipinin dinmesini, kurtulmayı umutla bekledik. Vitamin hapları direncimizi artırmıştı. Sonraki saatlerde otomobili kar iyice sardı. SSalı günü de açlığımızı kar yiyerek giderdik.
BENZİN DONDU
Birbirimize sarılıp otomobili çalıştırmadığımız zamanlarda nefeslerimizle ısınmaya çalıştık. Çarşamba günü de kar yemeye devam ettik. Ama umudumuzu hiç kaybetmedik. Ancak otomobildeki benzin ve su donduğu için motor çalışmadı. Sabah saatlerinde sıcaklık -20 derecelerdeydi. Nefeslerimiz dahi buhar olup soğuk dalgası olarak üzerimize iniyordu. Artık açlığa, soğuğa dayanamaz hale geldik.
KÖYÜN TABELASI
Çarşamba günü saat 14.00'te tipinin durduğunu fark edip buz tutan kapıyı büyük bir çabayla açarak dışarı çıktık. Karların içine gömülmüş Beyreli köyünün tabelasını görünce o yöne doğru yürümeye başladık. Köyden birilerinin bizi görmesini o kadar arzu ediyorduk ki. Nafile, dışarıda kimseler yoktu. Yaklaşık 12 kilometre, zaman zaman yarı belimize kadar kara batarak köye ulaştık.
ODUN SOBASI
Sahibinin adı Hasan olan evin kapısını çalıp yardım istedik. Daha sonra bizi köyün eski muhtar adayının evine götürdüler. O kadar soğuktan sonra, gürül gürül yanan odun sobasının ateşinde ısınmanın, konukseverliğin mutluluğunu yaşadık. Bu köyde, inanılmaz bir misafirperlik ve ilgi ile karşılandık.’
Tıp bilgileri işe yaradı
Hayatta kalmak için tıp öğrenimi sırasında edindikleri tüm bilgi ve yöntemleri kullandıklarını belirten Dr. Hakan Başsezgin, donma tehlikesine karşı otomobilde nöbetleşe uyuduklarını belirtti. Dr. Başsezgin, hayatta kalma konusunda yakaladıkları umudun ‘‘yeniden doğuş’’ gibi bir duygu olduğunu belirtti. 4 kazazedenin köye ulaşmasından 2 saat sonra dev greyderlerin homurtularını duyduklarında yaşadıkları sevinci anlatmanın mümkün olmadığını belirten bankacı Seçil Başsezgin, şunları söyledi:
‘‘Bizi kurtarmak için gelen Sarıveliler Kaymakam Vekili Raci Yılmaz ve Karayolları 3'üncü Bölge Müdürü Ömer Çavuşoğlu'nu görünce sevinçten iyice şoka girdik. Allah beni, eşimi ve arkadaşlarımı, 6 aylık kızımız Melisa'ya bağışladı. İyi ki onu yanımıza almamışız.’’
4 kişi, kar yağışının sürmesi nedeni ile Sarıveliler'de kalmaya karar verince, Kaymakamlık tarafından sağlanan araçla Dr. Hakan Başsezgin, önümüzdeki ay göreve başlayacağı Tepebaşı Beldesi'ndeki Sağlık Ocağı'na gitti. Dr. Başsezgin, görev yapacağı sağlık ocağını gezip köylülerle tanıştıktan sonra, ‘‘Ne olursa olsun burada göreve başlayacağım. Ama Sarıvelililerin özverisini, konukseveriğini hiç unutmayacağım. Tayinim çıkarsa Sarıveliler'de de her hangi bir köyde severek görev alabilirim' diye konuştu.