4 kanatlı kuÅŸ bilim dünyasına bomba gibi düÅŸtü

Güncelleme Tarihi:

4 kanatlı kuş bilim dünyasına bomba gibi düştü
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 16, 2003 00:00

Çin’de bulunan 125 milyon yıl öncesine ait 4 kanatlı bir dinozorun fosili, kuÅŸların aÄŸaçlardan atlayarak uçmaya baÅŸladıkları tezini doÄŸruluyor. KuÅŸların dinozorlardan geliÅŸtiÄŸi teorisi üzerine tartışmalar daha gerçekçi bir temele oturmaya baÅŸladı.Tüylü dinozorlar, kanatsız kuÅŸlar... Pekin’deki Bilim Akademisi’nden paleontolog Xing Xu bu derece tuhaf bir dinozorla karşılaÅŸacağını ummuyordu. Aslında bu fosilin ait olduÄŸu tür olan Microraptor 2000 yılında gündeme gelmiÅŸti; Microraptor 60 cm.’lik boyuyla, orta boylu (1-7 m.) leşçiler olan dromaeozorların en küçüğüydü. Ancak bu kez, Xu’nun Microraptor gui olarak tanımladığı fosil, kuzenlerinde var olan tüylü liflerini sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda gerçek anlamda kuÅŸlara ait tüyleriyle iki kanatlı deÄŸil tam dört kanatlıydı! Çinli ekibin bulduÄŸu 125 milyon yıl öncesine ait fosil bilim dünyasına bomba gibi düşerken aynı zamanda bir taÅŸla iki kuÅŸ da vurmuÅŸ oldu; söz konusu fosil, kuÅŸları dromaezorlarla iliÅŸkilendirdiÄŸi gibi ÅŸimdiye kadar bilinen ancak bu kadar kesin olarak kanıtlanmamış olan Äž aynı zamanda dört kollu yapının kuÅŸ ile dinozor arasındaki ‘eksik halka’ olduÄŸunu da ortaya koydu. Xu, kısa kanatları, tırnakları ve uzun kuyruÄŸuyla bu ara türün aÄŸaçlarda yaÅŸayan ve uçan bir canlı olduÄŸunun anlaşıldığını kaydediyor. Microraptor gui kuÅŸların uçuÅŸunun kökeniyle ilgili tartışmalara son noktayı koyacak mı?Tartışmanın baÅŸlangıcıBu tartışmanın baÅŸlangıcı, 1861’de Almanya’da Solnhofen’de Archaeopteryx’in (Arkeopiterisk) bulunduÄŸu günlere uzanıyor. Archaeopteryx sivri diÅŸler ve dinozorlara özgü uzun bir kuyruÄŸun dışında tüylerle kaplı kanatlara ve aÄŸaç dallarını kavrayabilecek pençelere sahipti. Jura Dönemi’nin sonunda 148 milyon yıl önce yarı sürüngen yarı kuÅŸ bu türün varlığı kuÅŸların sürüngen özelliklerini ortaya koyuyor ve böylece evrim teorisyenlerinin zaferini ilan etmiÅŸ oluyordu. Ancak evrim kuramcıları bu tuhaf hayvanın gökyüzünü nasıl fethettiÄŸini açıklayamıyorlardı. Fransız Ulusal Bilimler Akdemisi’nden (CNRS) paleontolog Eric Buffetaut Archaeptreyx’i keÅŸfettikten sonra kuÅŸların aÄŸaçların tepelerinde süzülerek uçmaya baÅŸladıklarının varsayıldığını kaydediyor. Karadan mı, aÄŸaçlardan mıFransız paleontolog doÄŸada, aÄŸaçlarda yaÅŸayan ve süzülerek uçan pek çok hayvan bulunduÄŸunu kaydederek Archaeopteryx’in ilkel kanatlarıyla, uçma kaslarının baÄŸlı olduÄŸu göğüs kemiÄŸinin eksikliÄŸinin hayvanın kanatlarını düzgün bir biçimde çırpmasıyla ilgili hiçbir kanıt sunmadığını belirtiyor. Bu tartışmaların yapılmasının üzerinden yüz yılı aÅŸkın bir zaman geçtikten sonra 70’li yıllarda Amerikalı paleontolog John Ostrom Archaeopteryx’le ilgili yeni bir sav ortaya attı. Ostrom’a göre Archaeopteryx Kretase Dönemi’nin sonunda ortaya çıkan güçlü iki ayaklı koÅŸucular dromaeozorlarla büyük benzerlikler içeriyordu. Amerikalı paleontoloÄŸun hipotezi ÅŸuydu: Aktif avcı olarak geliÅŸtirdikleri metabolizmalarını korumak amacıyla tüylerle kaplı dromaeozorlar kollarını böcek avlamak için file gibi kullanmışlardı. Uzun vadede de bu fileler kanat uçlarına dönüşüp daha hızlı koÅŸmalarını ve daha sonra da daha büyük sıçrayışlar gerçekleÅŸtirmelini saÄŸladı. Böylece kanat karadaki zıplamadan doÄŸmuÅŸ oldu. Hayalden gerçeÄŸe70’li yıllarda ortaya konulan bu teori bilim adamlarını ikna etmeyi baÅŸardı... Ta ki Microraptor gui keÅŸfedilene kadar... Ya da daha doÄŸrusu varlığı kanıtlanıncaya kadar! Nitekim, bu hayvan 1915 yılında Amerikalı kuÅŸbilim uzmanı William Beebe tarafından hayal edilmiÅŸti. Eric Buffetaut Çinli araÅŸtırmacıların betimlediÄŸi hayvanın kendisine paleontoloji kitapçığında gördüğü eski bir çizimi hatırlattığını kaydederek ÅŸunları ekliyor. ‘Resim, Beebe tarafından Tetrapteryx olarak adlandırılan ilginç, dört kanatlı bir kuÅŸu betimliyordu. Resmi çizen kiÅŸi, sürüngenlerle kuÅŸlar arasındaki bir türü anlatıyordu. Kendisi, güvercin gibi yaygın olarak görülen kuÅŸların yavrularının uyluk kemiÄŸini kaplayan tüyleri inceleyerek bu evrimsel ara türü tasarladı. Beebe bu türde, kuÅŸların atalarında var olan arkaik ‘pelvis tüyü’nün varlığını görüyordu. Berlin’de saklanan Archaeopteryx’in en güzel türüyle ilgili bir fotoÄŸraftaki pelvis tüyleri de bu varsayımı dorÄŸulamış oldu. Henüz kesin yanıt yokKuÅŸların atası gerçekten de, William Beebe’nin öngördüğü, Xing Xu’nun da ortaya koyduÄŸu gibi aÄŸaçlarda süzülen bir canlı mıydı? Bu soruya kesin bir yanıt vermek kolay deÄŸil. Her ÅŸeyden önce, Archaeopteryx’in Microraptor’dan en az 15 milyon yıl önce yaÅŸadığını bilmek gerekiyor. Peki, nasıl oluyor da, evrim geçirmiÅŸ bir türden sonra arkaizme rastlanıyor? Eric Buffetaut paleontolojide bu durumun son derece yaygın olduÄŸunu belirterek, örneÄŸin foisl koleksiyonÅŸlarının kazayla yok olması halinde gelecek kuÅŸaklara sadece Homo erectus’la günümüzdeki ilkel primatlardan Malezya maymununun iskeletlerinin bırakılabileceÄŸini belirterek, bu durumda birincisinin ikincisinden önce ortaya çıktığı sonucuna varmanın da mümkün olamayacağını kaydediyor. Jura Dönemi’ne ait fosillerin azlığı paleontolojideki bu klasik ‘göz yanılsamasını’ daha da ciddi hale getiriyor. Çok sayıda 4 kanatlı varKansas Ãœniversitesi’nden evrim biyolojisi profesörü Richard Prum Archaeopteryx ile Microraptor’un tüyleri arasındaki büyük benzerliÄŸi karşısında ön kanatlarının tek ve ortak bir köke sahip olduklarını varsaymanın yanlış olmayacağını söylüyor. Prum’a göre, bu konuda araÅŸtırılması gereken nokta bu iki türün ortak atalarının dört elli olup olmadığıdır. Amerikalı profesör, evrim tarihinin iki kanadını kaybetmiÅŸ dört kanatlı organizmalarla dolu olduÄŸunu, ancak iki kanatlı olup da sonradan yeni kanat edinmiÅŸ olanlara ÅŸimidye kadar rastlanmadığını ifade ediyor. Zooloji profesörü ve kuÅŸ uçuÅŸları uzmanı Jeremy Rayner ise daha temkinli davranarak, dromaeozorların tüylerinin yol açtığı devrimin yeni türlerin geliÅŸimini teÅŸvik ettiÄŸini, evrimsel ‘deneyler’in de bu nokta göz önüne alınarak sıralanması gerektiÄŸini belirtiyor. Morötesiyle kanıtlamaArchaeopteryx Beebe’nin tezini doÄŸrulayacak mı? Berlin’deki DoÄŸa Traihi Müzesi’nden David Unwin, Microraptor fosilini incelediÄŸini ve arka ayakların yakınında potansiyel tüylerin varlığını gördüğünü kaydederek, ancak baÄŸlantı yerleri görünmediÄŸinden bu tüylerin ayaklara mı yoksa kanatlara mı ait olduÄŸunu kestiremediÄŸini ifade ediyor. Bu durumda Beebe, hayal kurmuÅŸ olabilir mi? David Unwin hayal olduÄŸuna inanmadığını belirterek 19. yüzyıl sonlarına ait bir çizimin pelvis tüylerini daha belirgin gösterdiÄŸini, Beebe’nin baÅŸka çalışmalarının da buna iÅŸaret ettiÄŸini kaydediyor. Unwin, fosil pek çok iÅŸleme tabi tutulduÄŸu için bazı izlerin silinmiÅŸ olabileceÄŸini daha kesin bulgular için morötesi ışınlarda incelenmesi gerektiÄŸini kaydediyor. Archaeoptreyx’in baÅŸka sırlar da içerebileceÄŸi varsayılarak tartışmalar biyomekanik alana taşınmış bulunuyor. Nedeni ise, dört kanatlı bir hayvanın omurgalılarda bir ilk olması. Benzetim gerekHayvan gerçeÄŸe uygun gözükse bile Jeremy Rainer dikkatli konuÅŸuyor: ‘Xing Xu’nun betimlediÄŸi gibi karınla dik açı oluÅŸturan ön kanat dromaeozorlar ve kuÅŸlardaki eklemler hakkında bildiklerimizle uyuÅŸmuyor.’ Oysa Kaliforniya, Berkeley Ãœniversitesi’nde Paleontoloji Müzesi’nde görevli biyoloji profesörü Kevin Padian’a göre ara tür tezini kanıtlamak için bu uyumun olması gerekiyor. Pedian, pelvis kanadının ön kanada paralel bir konumda olmaması halinde düz bir uçuÅŸ saÄŸlayamayacağını, en fazla paraşüt görevi üstleneceÄŸini ifade ediyor. Amerikalı uzman, bu canlının alttaki uzuvların eklemlerinin dinozor ve kuÅŸlarınkinden farklı olması halinde uçma evrimine hiçbir katkı saÄŸlamayacağını çünkü hiçbir kuÅŸun arka ayaklarını uçmak için kullanmadığını kaydediyor. Kevin Pedian, dört kanatlı hayvanla ilgili kesin bir sonuca varılabilmesi için fosillerin derinlemesine incelenmesi gerektiÄŸine dikkat çekiyor. Science et Vie/Nisan 2003 tarihli sayısında yayımlanan araÅŸtırma yazısında şöyle deniyor: Kısacası, Çinli uzmanların iddialarının kanıtlanması için hayvanın yeniden oluÅŸturulmuÅŸ tasarımı ve aerodinamik simülasyonu gerekiyor. Bu da oldukça zaman alacak bir iÅŸlem. Ancak Microraptor’un 125 milyon yıldır beklediÄŸi göz önüne alındığında bu konuda zaten pek de acele etmek gerekmiyor... Dinozorla kuÅŸ arasındaki eksik halkaMicroraptor gui’nin keÅŸfi kuÅŸları iki ayaklı leşçi dinozorların kategorisine sokuyor; Coelophysis bunların ilk örneklerinden, Tyrannosaurus ise sonuncularından sayılıyor. Orak ÅŸeklinde tırnaklara sahip olan Microraptor, tüylü yakın kuzeni Sinomithosaurus gibi dromaeozorlara özgü uzun bir kuyruk da içeriyor. Bu durum Archaeopteryx’in soyaÄŸacının hala varsayımlara dayandığının iÅŸareti. EÄŸimli pistin önemiMicroraptor gui’nin bulunmasından birkaç gün önce Amerikalı ornitolog Kenenth Dial ÅŸimdiye kadar kuÅŸlarda hiç görülmemiÅŸ bir dizi hareket gözlemlediÄŸini açıklamıştı. Buna göre, keklik palazları son derece eÄŸimli alanlarda koÅŸabilmek için kanatlarından yararlanırlarken, havaya yükselmek için deÄŸil tıpkı Formula 1 yarışlarındaki arabaların lastiklerini piste yapıştırmaları gibi ayaklarının yere yapışkanlığını artırmak amacıyla bu yönteme baÅŸvuruyorlar. Böylece kuÅŸlar 105 derece eÄŸimli yerlere bile tırmanabiliyorlar! Kenneth Dial küçük kuÅŸların performanslarının kanat tüylerinin uzunluÄŸuna orantılı olduÄŸunu saptadıktan sonra ‘eÄŸimli koÅŸu’nun uçuÅŸa ön hazırlık olduÄŸu hipotezini ortaya koydu; buna benzer ÅŸekilde, küçük dinozorlar da hemen hemen dikey sayılabilecek engelleri tırmanarak av ve avcılar karşısında ÅŸanslarını deniyorlardı. Daha sonra da, geliÅŸmesini tamamlamamış kanatlar gittikçe daha uzun sıçrayışları denetlemiÅŸ olmalıydı... ‘AÄŸaç uçuÅŸu’yla ‘koÅŸmadan kaynaklanan uçuş’ arasındaki bu ara hipotez paleontologların ilgisini çekti. Kansas Ãœniverisitesi’nde biyoloji profesörü Richard Prum bu çalışmanın önemli teorik anlamlar içerdiÄŸini kaydetmekle beraber yaÅŸayan hayvanlardan yola çıkarak geliÅŸtirilen teorinin fosillerden elde edilen bilgilerin yerini tutamayacağını kaydediyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!