Güncelleme Tarihi:
MECLİS, AK Partili eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkında 6 aydır süren soruşturmayı, 17/ 25 Aralık Operasyonları’yla ilgili ‘takipsizliğe’ benzer bir kararla sonuçlandırdı. AK Parti’den 9, muhalefetten 5 üyenin yer aldığı Soruşturma Komisyonu, 4 AK Parti milletvekilinin bakanlık dönemleriyle ilgili suçlamalar nedeniyle Yüce Divan’a gönderilmelerine gerek olmadığına karar verdi. Her milletvekilinin, her suçlamayı tek tek değerlendirip ‘oyunun rengini’ açıkladığı toplantıda, parmak kaldırma yöntemiyle finalde ayrı bir oylama yapılmadı. Eski bakanlar hakkında ‘aklanma veya aklanmama’ sonucunu doğuracak son görüşme ise ocak ayı sonuna kadar Meclis Genel Kurulu’nda yapılacak.
Komisyon, Meclis’in tatil günleri ve resmi tatiller dışında toplam 4 ay çalıştı. AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü başkanlığında dün 12’nci toplantısını yapan komisyonun karar görüşmesi 3.5 saat sürdü. Komisyonun daha önce karar için bir araya geldiği 22 Aralık toplantısının ertelendiği günden sonraki 2 haftada siyasi hava değişti. 22 Aralık’tan bir gün önce Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Kim milli hazinemize, kaynaklarımıza yolsuzluk niyetiyle yaklaşırsa, kim herhangi bir şekilde harama bulaşırsa kardeşimiz de olsa onun kolunu koparmaya kararlıyız” sözlerinin ardından son 2 haftada yapılan kulislerle iktidarın son tavrı ortaya çıktı.
EK RAPOR: TAKDİR KOMİSYONUN
Komisyonun dünkü toplantısından önce, Erdoğan Bayraktar dışındaki 3 eski bakanın iki bölüm halinde verdikleri itiraz dilekçeleri üzerine malvarlığıyla ilgili hazırlanan ek bilirkişi raporu milletvekillerine dağıtıldı. Ek raporda bilirkişi, Egemen Bağış ve eşinin ortağı olduğu şirketlerle ilgili mali bilgiler, borç-alacak miktarları, kullandıkları banka kredilerini sıralamakla yetindi ve ‘orantısızlık’ konusunda yeni bir tespit yapmadı. Raporda, Beyhan Bağış’ın şirketten alacağının mal bildiriminde gösterilmediği vurgulandı. Ek raporda, Zafer Çağlayan’la ilgili, “Söz konusu para transferi ve altın bozdurma işleminin mahiyetinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunun; taşınmaz alımları kaynağının takdirinin komisyona ait olduğu değerlendirilmektedir” denildi. Ek raporda, Muammer Güler ailesiyle ilgili ise Güler’in oğlu Barış Güler’in malvarlığına katkı miktarının bilinmediği, gelirinin çocuklarına katkı yapacak düzeyde olup olmadığının tespitinde sadece elde edilen gelirlerin dikkate alınamayacağı kaydedildi. Bilirkişi, Güler’in itirazıyla ilgili, “Raporumuz açısından ortaya konulan bulgular ile değerlendirmelerde bir değişiklik yapılmasını gerektirir yeni bir bilgi ve belge içermediği, Burcu Güler’in malvarlıklarının babasının katkıları çerçevesinde arttığının takdirinin soruşturma komisyonuna ait olduğu değerlendirilmektedir” görüşünü bildirdi.
HAKKI KÖYLÜ: ÇOĞUNLUĞA KATILIYORUM
TAPELER DELİL SAYILMADI
Toplantının en önemli tartışmasını ‘hukuksuz delil’ iddiası ve savcılıklarca daha önce verilen takipsizlik kararları oluşturdu. İktidar üyeleri, İstanbul Başsavcılığı’nın, “Dinlemelerin hukuka uygun yapılmadığı” görüşüne katıldılar. CHP’li üyeler ise mahkeme kararıyla yapılan dinlemeler sonucunda çözülen tapelerle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun raporuna dikkat çektiler. AK Partili üyeler, Adli Tıp Raporu’nun tapelerin montaj olup olmadığıyla ilgili inceleme içermediğini, sadece kasetlerin çözümüyle ilgili “uygunluk” anlamına geldiğini savundular. Meclis Komisyonu bu kararıyla, 17/ 25 Aralık Operasyonu’nda çözümü yapılan tapeler ile teknik-fiziki takipte elde edilen bulguları delil-kanıt kabul etmedi.
Komisyon ‘orantısız’ bulmadı
KOMİSYONUN karar toplantısında CHP ve MHP’li üyelerin MASAK raporundaki tespit ve servetlere ilişkin bilirkişi raporuna dayanarak, ‘Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Yasası’na muhalefetten bile olsa Yüce Divan’a sevk kararı verilmesi talepleri sonuçsuz kaldı. CHP’li üyelerin, “Hadi bazılarına ‘Hukuksuz delil’ diyorsunuz. Ama banka kanalıyla giden paralar bile var. Orantısızlığı tespit eden bilirkişi raporu var” sözlerine karşı AK Partili üyeler, “Burada söz konusu olan bir darbe girişimidir. Bu darbe girişimine karşı elbette siyaset kendini savunacak” görüşünü dile getirdiler. Bunun üzerine üyeler arasında ‘darbe’ tartışması yaşandı. CHP’li bazı üyeler, “Asıl sizin yaptığınız hukuka karşı darbe girişimidir. Asıl darbe budur” dedi.
Komisyondan çekilen Bengi Yıldız: Genel Kurul'da 'gitsinler' diyeceğim
RÜŞVET NASIL DÜŞTÜ?
Edinilen bilgiye göre, malvarlığı tespitleri, rüşvet, evrakta sahtecilik, nüfuz kullanma gibi birçok suçlamaya karşı AK Partili üyeler ‘hukuksuz delil’ görüşünü dile getirdiler ve İstanbul Başsavcılığı’nın takipsizlik kararının yerinde olduğunu savundular. Güler ve Çağlayan da savunmalarında, takipsizlik kararına dayanarak, “Rüşvet suçunun varlığından söz edebilmek için kamu görevlisiyle iş sahibi arasında menfaat teminini öngören özgür iradeye dayalı bir anlaşma yapılması gerekmektedir. Rüşvet karşılaşma suçudur. Rüşvet verdiği ve aracılık ettiği iddia edilen kişiler hakkında takipsizlik kararı verildiğine göre rüşvet alındığı iddiası da tamamen hukuken ortadan kalkmıştır” görüşünü savunmuşlardı.
ÇİKOLATA AKLAMASI
Reza Zarrab’ın, Bağış’ın evine çikolata paketiyle 500 bin dolar gönderdiği iddiasıyla ilgili de tanıkların ifadesi esas alındı. Zarrab’ın kuryesi ile Bağış’ın yabancı hizmetlisinin, “Pakette çikolata vardı” beyanları ve Bağış’ın rüşvet iddialarını reddetmesi geçerli sayıldı. CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk ise “Yeterli şüphenin çok ötesi bizim baktığımız dosyalarda var. Yüce Divan bu şüphenin ne kadar yerinde olacağını tespit etmeliydi. Buna izin verilmedi” dedi.
Yüce Divan finali ay sonunda
KOMİSYONUN kararını açıklamasının ardından gözler, ocak ayının sonuna kadar yapılması zorunlu olan TBMM Genel Kurulu’ndaki Yüce Divan oylamasına çevrildi. Komisyon raporuyla partinin tutumu netleşirken, tereddütü olan AK Parti milletvekillerine, “Rapor doğrultusunda pozisyon alın” mesajı iletildi. Meclis’te tartışma konusu olacak komisyon raporunun içtüzükten kaynaklanan “zorunlu” bir takvimi bulunuyor. Soruşturma Komisyonu Başkanlığı, 9 Ocak’a kadar raporunu Meclis Başkanlığı’na sunacak. Rapor, sunulduğu günden itibaren 10 gün içinde bastırılacak ve sonraki 10 günde Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Bu takvimin en geç 29 Ocak’a kadar tamamlanması gerekecek. Ancak iktidar, isterse bu süreyi daha da kısaltabilir. Genel Kurul’da 276 kabul oyu çıkarsa, eski bakanlar Yüce Divan’a gönderilecek. CHP, MHP, HDP ve bağımsızların 223 sandalyesi bulunuyor. Yüce Divan için en az 53 AK Partilinin oy vermesi gerekiyor. Nuray BABACAN / ANKARA