Güncelleme Tarihi:
Beşiktaş’ta 9 Haziran 2019’da TEM Otoyolu'nda makas atan trafik magandalarının neden olduğu kazada 3’ü çocuk 4 kişi ölmüş, 10 kişi yaralanmıştı. Kazada anne Seyhan Özçelik ile çocukları Hiranur (9) ve Musap (8), Nurullah Eray’ın oğlu Yusuf Eray’ın (8) öldüğü, 10 kişinin de yaralandığı açıklanmıştı. Nurullah Eray’ın kızı Gülnur’un (9) ise ağır yaralı olarak tedavi gördüğü belirtilmişti.
Cenazeler Muş ve Bitlis’te toprağa verilmiş, ancak kazadan 15 gün sonra akıllara durgunluk veren bir olay yaşanmış ve ağır yaralı olarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yoğun bakımda tedavi gören ve yüzü sargı bezleriyle sarılı olan küçük kızın Gülnur değil, ailenin öldü diye toprağa verdikleri Hiranur olduğu ortaya çıkmıştı.
“BİR YIL GEÇMESİNE RAĞMEN HALEN YAKALANAMAMASI BİZİ İNCİTİYOR”
Kazada ölen her iki çocuğun da dedesi olan ve Mersin’de yaşayan Fetullah Akçil, kızını da kaybettiği olayla ilgili açıklama yaptı.
Kazada, 2 torunu ile kızını kaybeden Akçil, olaydan sonra kaçan şoför Y.A.’nın yakalanması için yetkililerden yardım istedi. Olayın üzerinden bir yıl geçtiğini anımsatan Akçil,”Çocuklarım Bursa’dan bayram dönüşü evlerine giderken, gece saat 02.00 civarında arkadan süratli bir şekilde makas atarak arabaları sollarken bizim çocukların arabasına arkadan vuruyor. Bizim olaydan önce 4 tane sabıkası çıktı ve İstanbul sokaklarında rahat gezebiliyormuş. Bizim olaydan bir yıl geçmesine rağmen bu insanın halen yakalanmaması ve devlet tarafından bize herhangi bir bilgi verilmemesi gerçekten bizi incitiyor” diye konuştu.
“YAKALANMADIĞI HER GÜN ACIMIZ TAZELENİYOR”
“Biz, bu vatan uğruna çok şehit vermiş bir aile mensubuyuz” diyen Akçil, o dönemde kendi çabasıyla yaptığı araştırmalarda, firari şoför Y.A.’nın 4-5 yıl Mersin’de uyuşturucuyla ilgisi olduğu bilgisine ulaştığını anlattı. Akçil, “Bizim devletimizden isteğimiz, bu insanın bir an önce yakalanmasıdır. Yakalanmadığı her gün acımız tazeleniyor. Her gece kızım, torunlarım gözümün önüne geliyor. Bir aile yok oldu. Çok insan perişan oldu. Yaralılarımız oldu. Gerçekten büyük bir acıdır. Yaralı olan torunumun bir gözü kaza nedeniyle artık görmüyor. Onu gördükçe içimiz yanıyor. Torunlar çaresiz kaldı; gözlerinin önünde annelerini kaybettiler. O duyguyu bir türlü atamıyorlar. En büyükleri olan kız torunum her gün ağlıyor. Büyük bir acı yaşıyoruz. Allah kimsenin başına getirmesin” ifadelerini kullandı.
“4 KİŞİNİN KASTEN ÖLÜMÜNE SEBEP OLAN BİR ŞAHSIN CEZASI BU OLMAMALI”
Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, firari şoföre 22,5 yıla kadar hapis cezası istendiğini dile getiren Akçil, bu cezanın da yeterli olmadığını söyledi. Mahkemenin halen devam ettiğini kaydeden Akçil, “Bizim isteğimiz, bu şahsın bir an önce yakalanıp ceza alması. 4 kişinin kasten ölümüne sebep olan bir şahsın cezası bu olmamalı. 4 kişinin ölümüne, 8 kişinin de ağır yaralanmasına sebep olmuş, bir yuvayı yıkmış. Bir yuvayı kasten yıkmanın cezası 20 yılsa, adalet bunun neresinde? Bu tip insanlar başka ülkelerde idamla cezalandırılıyorlar. Ama bu ülkede adam gaspçı, hırsızlık yapmış, uyuşturucu satmış, 4 tane sabıkası var ve hala İstanbul sokaklarında cirit atarak insanların ölümüne sebep oluyor ve halen yakalanmıyor. Güçlü bir Türkiye, böyle bir insanı nasıl yakalayamıyor? Arkasında hangi güç var? Merak ediyoruz. Bir an önce devletin bizi bilgilendirmesi lazım. Emniyet güçlerimiz var, istihbarat var; bu şahıs yurt dışına mı kaçtı, nereye gitti, akrabaları nerede? Bu konuda bize hiçbir bilgi verilmedi” şeklinde konuştu.
Akçil, bu tür suçların cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapis olması gerektiğini de savundu.
“İSTEDİĞİMİZ TEK ŞEY VAR; BİR AN ÖNCE BU ŞAHSIN YAKALANIP CEZALANDIRILMASI”
Kaza anında firari şüphelinin yanında olan A.T. ile olayın ardından ikisini de kaçırdığı iddia edilen babası M.T.’nin ise Burdur’da yakalandıklarını dile getiren Akçil, baba ve oğlun 6 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldıklarını söyledi. Buna da tepki gösteren Akçil, “Böyle bir şey olabilir mi? Kaza anında yanında olan arkadaşının babası gelip onları kaçırıyor. Kaçıranla babası 2 ay önce serbest bırakıldılar. Bu nasıl bir adalettir? Biz devletimizi, ülkemizi, insanları seviyoruz. Bugüne kadar hiçbir insana zarar vermemiş bir aileyiz. Ama bu tür insanlar sokaklarda halen dolaşıyorsa ve devlet bunları yakalamıyorsa ben diyecek bir şey bulamıyorum. İstediğimiz tek şey var; bir an önce bu şahsın yakalanıp cezalandırılması. En azından acımız az da olsa diner" dedi.