Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2008 00:00
AVEA Genel Müdürü Cüneyt Türktan, “AVEA olarak 3G'ye (Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemleri) gireceğiz, bunun için hazırız” dedi.
Türktan, vatandaşın kaliteli ve ucuz hizmeti alabilmesi için telekomünikasyon sektöründe fırsat eşitliğinin yaratılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de GSM sektöründeki 10 yıllık geçmişe rağmen gerçek rekabetin, AVEA'nın pazara girmesi, Türk Telekom'un özelleştirilmesi ve Telsim'in satılmasının ardından 2007 yılında başladığını belirten Türktan, rekabetin en çok abonelere yaradığını ifade etti.
AVEA ve Vodafone'un sektöre girmesiyle hakim durumdaki operatörün pazar payının düşmeye başladığını anlatan Türktan, bu sayede pazarın dengelenmeye başladığını belirtti. Türktan, şunları kaydetti:
“Avrupa'da genel olarak iki GSM şirketinin pazar payı yüzde 50-50'dir, ya da üç şirket varsa yüzde 40-40-20 gibidir. Oysa Türkiye'de hakim durumdaki operatörün payı bir ara yüzde 65'ti. Şu anda AB ülkeleri arasında, Lüksemburg, Güney Kıbrıs, Slovenya gibi ülkeleri saymazsak, pazar payı dağılımının en dengesiz olduğu ülke Türkiye.
İkinci ve üçüncü operatöre lisans verdiyseniz ki, AVEA ve Aycell ayrı ayrı KDV hariç 2.5'er miyar dolar, yani toplamda 5 milyar dolar lisans ücreti ödedi. İlk verilen lisans 500 milyon dolar. Madem 2,5 milyar dolara lisans satmışsınız, biz diyoruz ki; bazı şartların yerine gelmesi gerekir.
Bir kere roaming (dolaşım) yapılmamıştı. Roaming yapılamadığı için yatırımlar geç kaldı ve hala mahkemelik bir konu. Bu durumda pazar şartları, rekabet koşulları oluşmadan biz 3G'ye girseydik, hakim durumdaki operatör daha da hakim duruma geçecekti, ikinci, üçüncü operatör hiç kalmayacaktı Türkiye'de.
Toplam 5 milyar dolar lisans parası ödemişseniz, üstüne de yeni lisans parası ödeyecekseniz, etkin rekabet koşullarının doğru şekilde sağlanmasını beklersiniz. Bu anlamda etkin rekabetin sağlanması için en önemli noktalardan biri de ara bağlantı ücretleriydi. Geçen sene biz hakim durumdaki operatöre, 140 milyon YTL'nin üzerinde bağlantı ücreti ödemişiz. En iyi müşterisi biziz.”
“ARA BAĞLANTI ÜCRETLERİ HALA PAHALI”
Avrupa'daki gibi, sektöre sonradan giren GSM şirketine rekabet ortamının sağlanabilmesi için bir avantaj verilmesi gerektiğini vurgulayan Türktan, bu avantajın en rahat ara bağlantı/çağrı sonlandırma hizmetleriyle sağlanabileceğini kaydetti.
Türktan, aksi durumda monopolün kırılamayacağını, en az abonesi olan operatörün, çok abonesi olan operatöre sürekli yüksek ücret ödemesi gerekeceğini ifade etti.
Türktan, “Ara bağlantı ücretlerinin Avrupa'dan bile ucuz olduğu söyleniyor ama abone başına gelir seviyesine baktığınız zaman Avrupa'dan çok daha ucuz olmak zorunda. Çünkü Türkiye'de abone başına gelir 9 Avro civarındayken, Avrupa'da gelirler bunun 3-5 katına kadar çıkıyor. Avrupa sıralamasında Türkiye abone başı gelirlerde en alt sırada yer alıyor. Bu durumda ara bağlantı ücretlerinin de düşük olması son derece doğal. Bir noktada şirketlerin maliyet olarak gördüğü ara bağlantı ücretleri hala pahalı” görüşünü dile getirdi.
Yapılacak fiyat düzenlemesi ile abonelerin “şebekeye hapis edilmemesi” gerektiğini ifade eden Türktan, “Zaten AB pazarlarında da, gelecek üç yıl içerisinde mobil sonlandırma ücretlerinin şimdiki seviyesinin yüzde 70 oranında altında olması konusunda çok sıkı çalışmalar var. AB ülkeleri de net bir şekilde gördü ki; ara bağlantı ücretlerinin düşük olmasının rekabet ve tüketici faydası üzerinde çok olumlu etkileri var” diye konuştu.
NUMARA TAŞINABİLİRLİĞİ
Sektörde rekabete imkan tanıyan düzenlemelerin yapılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Türktan, bu düzenlemelerin başında numara taşınabilirliğinin geldiğini kaydetti. Türktan, şöyle konuştu:
“Türkiye'de kişilerin operatör bağımlılığı pek yok, numara bağımlılığı var. Yaptığımız araştırmalara göre, numara taşınabilirliği geldiği zaman ilk yıl içinde yüzde 10-15'lik bir hareket olabilir. Tahminen 6-9 milyon kişi operatör değiştirebilir. Bu kişilerin operatör değiştirebilmesi için ara bağlantı ücretlerinin düşük olması lazım, şebeke içi, şebeke dışı fiyatların ayarlanması lazım.
Diğer taraftan, ara bağlantı ücretlerinin Avrupa'nın da tavsiyesiyle daha düşürülmesi gerekir. Yüksek tuttuğunuz zaman hakim durumdaki operatöre avantaj sağlar.
Diğer bir önemli konu, şebeke içi ve şebeke dışı fiyatların düzenlenmesi. Şu anda hakim durumdaki operatörün müşterileri aynı operatörden birisini ararken ödedikleri fiyatın birkaç katını diğer bir operatörü aramak için ödemek zorunda kalıyorlar. Bu da müşterinin şebekenin içine hapsedilmesi anlamına geliyor. Bu sene 'Ara bağlantı ücreti olarak şebeke içi fiyatlarına ne veriyorsan, karşı operatöre de o fiyatı ver' özetiyle anlatabileceğimiz bir düzenleme yapıldı ama Turkcell bunun yürütmesinin durdurulması için dava açtı. Burada önemli olan şebeke içinde müşteriyi ara bağlantı ücretlerinin altında konuştururken, şebeke dışında çok yüksek fiyat vererek müşteriyi hapis etmemesi. Bu iki husus halledilebilirse serbest rekabet ortamı yaratma konusunda önemli aşama kaydedilir.”
“EN FAZLA 5 YTL OLMALI”
Kasım başında numara taşınabilirliğinin başlayacağını ifade eden Türktan, isteyen abonelerin hızlı ve ucuz operatör değiştirebilmesi gerektiğini söyledi.
Türktan, şöyle devam etti:
“Başarının en önemli kriteri, kısa sürede numarayı taşımak. Bu süreyi 30 gün yaparsanız kimse uğraşmaz. Avustralya'da bu, 1 saat içinde yapılıyor. AB'de de 1 günde yapılabilmesi için düzenlemeler hazırlanıyor.
Türkiye'de numara taşınabilirliği bir günde yapılabilmeli ve en fazla 5 YTL ücreti olmalı. Türkiye'de bunu 20 lira yaparsanız kimse geçmez, çünkü 20 liraya kontör alıyor. Dünyada bunu ücretsiz yapan ülkeler de var ve uygulamanın başarılı olmasında bu çok önemli. Neticede numara taşınabilirliği ile aboneler kendi numaralarının sahibi olacakları için yüksek faturalara mahkum olmayacaklar ve hizmet alacakları operatörü, numaralarını değiştirme endişesi olmadan seçme özgürlüğüne sahip olacaklar. Yani numara taşınabilirliği, tamamen tüketicinin menfaatine olan bir uygulamadır.”
Türktan, 3G ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, “Şu anda bizde 3 tane firmanın test sistemleri var. Altyapı çalışmalarımız var. İnternet protokolü üzerinde çalışan yeni nesil altyapıyı kuran ilk ve tek operatörüz, bir tek istasyonlarımıza anten koyacağız, o da lisansı aldıktan sonra. Biz 3G'ye gireceğiz, bunun için hazırız” dedi.
“ABONE BAŞINA GELİR 15 YTL”
AVEA çatısı altında birleşmeden önce Aria ve Aycell'in 5 milyar dolar lisans bedeli ödediğini, bunun yanı sıra yaptıkları yatırım 10 milyar doları bulduğunu belirten Türktan, “Bu yüksek yatırım maliyetlerine rağmen faturaya baktığınız zaman, aynı konuşma süresinde hakim durumdaki operatöre göre yüzde 25-30 daha ucuz görüştürüyoruz” dedi.
Türkiye'de abone başına GSM şirketinin gelirinin 15 YTL civarında olduğunu kaydeden Türktan, 2009 yılında yeni abone sayısında bir durulma olabileceğini ancak konuşma sürelerinin aynen devam edeceğini beklediklerini bildirdi.