Güncelleme Tarihi:
Tanrıkulu, Maraş olaylarının 36. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamlarından biri olaylarda, 150'den fazla masum insanın, yalnızca Alevi kimliklerinden ötürü katledildiğini savundu.
Olaylarda hayatını kaybedenleri saygıyla anan Tanrıkulu, toplumsal barışı sağlayabilmek ve yeni Maraşlar yaşanmasını engellemek için mezhepsel ayrım ve nefret söyleminin tehlikeleri üzerinde bir kez daha düşünmek gerektiğini belirtti. Tanrıkulu, şunları kaydetti:
"Toplumsal hafızamızın en travmatik olaylarından olan Maraş katliamı, mezhep ve kimlik temelli ayrışmanın en ufak bir kıvılcımla ne denli büyük acılara yol açabileceğini gösteren tarihi bir faciadır. Alevi yurttaşlarımıza yapılan bu büyük katliamın o zaman devlet tarafından önlenememiş, faillerin gerektiği gibi cezalandırılamamış olması, bugün ise Alevilere yönelik, kimlik temelli nefret söylemi ve ayrımcılığın halen hükümet politikası olarak sürdürülüyor olması; Türkiye'de hukuk devleti ve eşit vatandaşlığın ne dün ne de bugün gerçek anlamda hayata geçirilebildiğini ispatlar niteliktedir.
Unutmamalıyız ki Türkiye toplumu gibi çok inançlı, çok kimlikli bir toplumun barış ve huzur içinde yaşayabilmesinin tek yolu devletin yurttaşların kimlikleri karşısında kör olacağı, anayasal eşit vatandaşlık ilkesinin hayata geçirilmesidir. Eşit vatandaşlık zemininde her türlü ayrımcılığın ve nefret söylemiyle etkin biçimde mücadele edecek bir toplumsal mutabakatın tesisi, yurttaşlarımızın demokratik bir toplumda özgür biçimde yaşayabilmesinin de teminatı olacaktır."
ÖLENLER İÇİN SAYGI DURUŞU
ERZURUM Erenler Alevi Bektaşi Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından Maraş Olaylarında hayatını kaybeden Aleviler için saygı duruşunda bulunuldu.
Erzurum Erenler Alevi Bektaşi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali Demir, 16- 29 Aralık 1978’de Maraş’ta Alevilere yönelik yapılan saldırıları 36’ncı yıl dönümünde kınadıklarını bildirdi. Ali Demir, Alive ve Sünnilerin Kurtuluş Savaşında omuz omuza mücadele verdiklerini aynı zamanda karanlık güçler tarafından karşı karşıya getirilmek istendiklerini belirtti. Maraş Olaylarının yakın tarihte kara bir leke olarak hatırlandığına dikkati çeken Ali Demir "Geçmişte yaşanan katliamları unutturmayarak, farklılıkların zenginlik olduğu bilincini beyinler kazıyarak, vicdanlarımızla yüzleşerek ışığı çoğaltmalıyız. Bu nedenle Maraş’ta insanlık dışı kıyımın vicdanlarımızda yarattığı utancı hep birlikte temizlemek gerektiğine inanıyoruz. Maraş’ın toplumsal belleğimizde açtığı yarayı da demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, eşitliğe, çok kültürlülüğe inanan kesimlerle sarabileceğimizi biliyoruz. Katliamın gerçek faillerinin bulunması gerektiğine inanıyoruz. Maraş’ın unutulması halinde farklı kimlik ve inançtaki her insanın can ve mal güvenliğine yönelik tehditlerin artarak devam edeceğini görüyoruz. Arşivlerin, yaşayan tanıkların, kitap , belge ve dönemdeki mahkeme tanıklarının ışığında katilamda suçu, hatası bulunan kim varsa yargılanmalıdır" diye konuştu.
KİMİ BAKAN, KİMİ MİLLETVEKİLİ OLDU
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, 1978'de yaşanan Maraş olaylarıyla ilgili, "Sorumlulardan kimisi bakan oldu, kimisi milletvekili. Olamayanlar 'kahraman' ilan edildi. Başka katliamlarda adı duyuldu. Toplumsal fay hatları kırıldı, daha büyük darbelere, 12 Eylül'e kapı aralandı" ifadelerini kullandı.
Akkaya, Maraş olaylarının 36. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, 19-26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta yaşanan olayları anımsattı.