Güncelleme Tarihi:
Yazısına 'Gavur İzmir' diye başlayan Sherwood, bu lakabın kimileri için İzmir'in rahat tavırlarını yansıttığını, kimilerine göre ise ilerici bir şehir olduğunu anlattığını söylüyor.
Sherwood'un 36 saatte İzmir turu, bir cuma günü saat 16.00'da Kordon turuyla başlıyor. Kordon'un İzmir'in milliyetçi tarihine açılan bir pencere olduğunu söyleyen yazar, "Türk bayrakları ve Atatürk portrelerinin altında mini etekli kadınlar dolaşıyor, işten çıkan erkekler açık havada içeceklerini yudumluyor" diye tasvir ediyor.
Yazarın saat 18.00 diye not düştüğü ikinci durağı ünlü Fransız mimar Gustave Eiffel tarafından tasarlanan Konak Pier. 1890'da yapılan taş bina, 2003'teki restorasyondan sonra bugün mağazaların ve kafelerin bulunduğu bir merkez.
Sherwood'un İzmir'deki bir sonraki planı, saat 20.00'de vapura atlayıp Bostanlı'ya geçmek. Yazar bu yolculuğa ışıltılı gökdelenler ve cami minarelerinin arasında Büyük İskender döneminden kalma Kadifekale'nin gölgesinin eşlik ettiğini anlatıyor.
Bostanlı'ya ulaştıktan sonra yapılacak şey ise güzel bir ege sofrası kurmak. Saat 21.00 notunu düşen Sherwood, okuyucularına "Balığınızı ister kendiniz yakalayın, ister iskeleye on dakika uzaklıktaki bir restoranda yerinizi alın" diye duyuruyor.
Sherwood, İzmir'deki tek akşamınızın geri kalanını size bırakıyor. Bir sonraki randevu ise cumartesi sabah saat 10.00'da Saat Kulesi'nde. İzmir'in simgesi olan ve neredeyse İzmir denince tüm kartpostallarda yer alan taş yapının hemen arkasında yükselen bir başka güzellik ise Yalı Camii'nin minaresi. 18. yüzyıla ait caminin mavi porselen karolarla çevrili minaresi, Osmanlı ihtişamının bir başka kanıtı gibi.
Konak Meydanı'na vardıktan sonra 'gezmeden dönmeyin' denilecek en önemli yer, tarihi Kemeraltı çarşısı. Körfez'den esen rüzgarın birden dükkanlardan yükselen seslerin arasında kaybolduğu Kemeraltı çarşısında her şeyi bulmak mümkün.
Seth Sherwood'un saat 13.00'teki durağı, Kemeraltı çarşısının iç kısımlarında yer alan Hisar Camii etrafındaki lokantalar. Burada meşhur İzmir söğüşünden kebapçılara, kumda Türk kahvesine kadar birbirinden farklı yiyecekleri açıkhavada yeme keyfine varabilirsiniz.
Bir saatlik yemek arasından sonra saat 14.00'teki durak, hemen yanı başınızdaki Hisar Camii. 16. yüzyıldan kalma, şehrin tek sivri minaresine sahip olan cami, sanki gökyüzüne not düşmek isteyen bir kalem gibi.
Yazar Sherwood'un 'Tarihle yüzleşme' dediği bir sonraki randevusu saat 16.00'da İzmir Arkeoloji Müzesi'nde. Oldukça geniş bir heykel koleksiyonu barındıran müzede, sesli rehber hizmeti de ücretsiz olarak sağlanıyor.
Saat 20.00'de bir başka restoranda randevu veren Sherwood, eski Rum konaklarından süzülen meze kokularını ballandıra ballandıra anlatıyor.
İzmir'in gece hayatını zenginliğine de değinen Sherwood, Türk pop müziğinden Yunan ezgilerine, Led Zeppelin klasiklerinden jazz gecelerine kadar zengin bir gece hayatının ziyaretçilerine kucak açtığını anlatıyor.
Seth Sherwood'un İzmir'deki 36 saati pazar sabahı saat 09.00'da sona eriyor.