36 milyon dolarlık büyük vurgun! 8 gemi, 326 konteyner ve 10 bin ton kaldırım taşı…

Tekirdağ’daki bir bakır firması, Çin’de fabrikası olan İsviçreli bir firmaya bakır sattı. İki şirket arasında 10 bin ton bakır anlaşması yapıldı. Bakırların gemi ile Ambarlı Limanı’ndan yola çıkması gerekiyordu. İlk sevkiyat denetçi firma eşliğinde haziran ayında başladı. Konteynırlara bakır yüklendi, mühürlendi. Buraya kadar her şey kuralına uygundu ama…

MÜHÜRLERİ KIRIP BAKIRLARI BOŞALTTILAR

CNN TÜRK İstihbarat Şefi Nihat Uludağ’ın özel haberine göre; Firma sahipleri denetçi gittikten sonra mühürleri kırdı, Bakırlar boşaltılıp, yerine aynı ağırlıkta kaldırım taşları koydu. Son sıra kaldırım taşlarını da bakır renginde boyadılar. Sahte mühür takılı konteynırlar yola çıktı.

8 GEMİ 326 KONTEYNIR

Haziran ayında ilk gemi yola çıktı… İlk gemi Çin’e varmadan peş peşe 7 gemi daha yola çıktı. Toplamda 8 gemi 326 konteynır dolusu kaldırım taşı Çin’e gitti. Her gemi limanından ayrıldığında hesaplara para yattı. 10 bin ton bakır karşılığında toplamda 36 milyon dolar para hesaplara yattı.

SİGORTA POLİÇELERİ DE SAHTE!

İlk gemi vardığında kaldırım taşlarını gören firma dolandırıldığını anlıyor. Sigorta şirketine başvuruyor parasını almak için ancak… firmanın sigorta poliçeleri de sahte çıkıyor.

13 GÖZALTI

Savcılığa başvuruyorlar. İstanbul Mali Şube ekipleri 4 aylık bir takip yapıyor. 500 saati aşkın güvenlik kamerası inceleniyor. Evraklar inceleniyor, dolandırıcılık tespit ediliyor. İstanbul ve Tekirdağ’da 4 işyeri 15 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Firma sahibi ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı.

NİHAT ULUDAĞ OPERASYONU CANLI YAYINDA ŞU SÖZLERLE ANLATTI

CNN Türk istihbarat şefi Nihat Uludağ nefes kesen operasyonu canlı yayında şu sözlerle anlattı:

Son dönemin en büyük ve en ilginç dolandırıcılık hikayesi diyebiliriz. Çin’de faaliyet yürüten bir firma var ve Türkiye’den bakır talebinde bulunuyor. Tekirdağ’daki bir bakır firması ile 10 bin ton bakır için anlaşmaya varıyorlar. Bunun için de sigorta poliçeleri düzenlenerek alışveriş için gerekli tüm adımlar atılarak sevkiyat başlıyor.

Peki sevkiyat nasıl oluyor? Burası oldukça ilginç bir dolandırıcılık hikayesi. Ambarlı Limanı’ndan gemiler konteynerlerle yükleniyor. Konteynerde denetçi firma geliyor. Bakırları görüyor ve yüklüyor. Daha sonra firma denetçiler gittikten sonra mühürleri kırıyor ve onun yerine oradan çıkardıkları bakırı indirerek kaldırım taşı koyuyor. Üstelik olur da biri konteynerlerin kapağını açarsa diye o son katmanı da bakır rengi ile boyuyorlar kaldırım taşlarını… Ve bakır Türkiye’de kalıyor.

Aynı ağırlıkta koymuşlar işin ilginç yanı yani bir konteynerde 20 ton bakır olması gerekirken 20 ton kaldırım taşı var. Ve son katmanını da bakır rengine boyuyorlar.

Ve bakır bu şekilde 8 gemi ile 326 konteyner kaldırım taşı haziran ayında peş peşe yola çıkıyor. Ve ilk gemi daha Çin’e varmadan diğer sevkiyatlar da başlıyor. Buradaki amaç aslında şu ilk gemi Çin’e varınca aslında kaldırım taşlarını görseler dolandırıcılık olduğu anlaşılacak ama daha gemi yoldayken diğer gemiler yükleme yapılıyor.

İstanbul Mali Şube ekipleri de 4 aylık bu olayla ilgili çok titiz bir çalışma yapıyor. İlk gemi Çin’e vardıktan sonra firma açıyor konteynerleri bakıyor ki bakır yok onun yerine boyanmış kaldırım taşları var. Hemen dolandırıldığını anlıyor ve sigorta şirketine başvuruyor. Fakat sigorta poliçesi de sahte çıkıyor. Firma sahipleri onu da ayarlamışlar. Bunun üzerine hemen Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuyorlar. İstanbul Mali Şube ekipleri bir çalışma yapıyor.

İstanbul ve Tekirdağ’da 13 kişiye yönelik 15 ayrı adrese eş zamanlı olarak operasyon düzenleniyor. Bu 36 milyon dolarlık rekor sayılabilecek bir dolandırıcılık hikayesi ve bunu yapan bir bakır firması. Zanlıların şu anda hepsi gözaltındalar ve sorgulamaları devam ediyor.

36 milyon dolar 10 bin ton bakır için para yatırılmış hesaplara bundan sonraki süreçte mahkemenin ardından o paralara ne olacağı belli olacak. Mahkemenin kararına göre şirketin mal varlıklarına ve o paralara el konulabilir. O da mahkeme sonucundan sonra belli olacak.