32 yıl can pahasına

HALKIN DESTEĞİ DEVLETİN YANINDA
“Askeri operasyonlar, kararlı şekilde sürerken halkın desteği de bugüne kadar görülmedik ölçüde devletin yanında yer almıştır. Bunun bir kaç temel sebebi bulunuyor. Öncelikle 2009’dan itibaren farklı isimler altında hayata geçirdiğimiz demokratikleşme adımları ve reformlar bölge halkına sorunun kaynağının örgüt olduğunu tartışmasız şekilde gösterdi. Bölge halkı bu süreçte devletin iyi niyetini, samimiyetini, bölgeye gerçekleştirdiği tarihi nitelikteki yatırımları bizzat tecrübe etti. Bölücü terör örgütünün ise hizmetleri ve yatırımları engellemek, bölgeyi karanlığa, cahilliğe, yokluk ve yoksulluğa mahkum etmek için çalıştığı iyice anlaşıldı. Bölge halkının 20 Temmuz’dan itibaren, tüm tehditlere ve baskılara rağmen örgütün yanında yer almamasının en büyük sebebi budur. 

7 BİN 600’ÜN ÜZERİNDE TERÖRİST ETKİSİZ
Güvenlik birimlerimizin ilk günden itibaren büyük bir titizlikle koordinasyon ve hukuk sınırları içinde yürüttüğü operasyonlar örgüte büyük darbe vurdu. Böylece ülkemizin birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine yönelik en büyük saldırı boşa çıkarıldı. Örgüt, tarihinin en büyük hezimetini yaşadı. Yurtiçinde ve yurtdışında icra edilen operasyonlar sonucunda 7 bin 600’ün üzerinde terörist etkisiz hale getirildi.

EKOLOJİK KAHRAMAN PROJESİ HÜSRAN
Teröristlerin yığınakları, mağaraları, barınma alanlarının çok önemli bölümü yok edildi. Örgütün medya ve siyasetteki uzantılarının gayretleri, Tanışık köyündeki vahşeti, İstanbul ve Ankara’daki canlı bomba eylemlerini, camilere, okullara, hastanelere yönelik kalleşçe saldırıları perdelemeye yetmedi. Bu çevrelerin Kandil’deki eli kanlı canilerden ekolojik kahraman ve cici çocuk çıkarma projesi büyük bir hüsrana uğradı. Askerinden polisine istihbaratçısından korucusuna kadar bölgede destan yazan tüm güvenlik birimlerimizi gönülden tebrik ediyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, aileleri ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Gazilerimize şükranlarımı ifade ediyor, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar temenni ediyorum.

GÖKYÜZÜNDEKİ GÖZCÜLER İN BIRAKMIYOR
14 yıl öncesinin Türkiyesi olsaydı bugün çok farklı bir manzarayı konuşuyor olacaktır. 2002’de Türkiye en stratejik alan olan savunma sanayiinde yüzde 80’ler civarında dışa bağımlıydı. Bugün bu oranı yüzde 40’lar seviyesine düşürdük. Yerli üretim insansız hava araçlarımız gökyüzündeki gözcülerimiz olarak teröristlere gizlenecek in bırakmıyor. Kirpi ve diğer zırhlı personel taşıyıcılarımız, güvenlik birimlerimize örgütün saldırılarına karşı daha muhafazalı imkan getiriyor. Fırtına obüslerimiz, terörle mücadele yanında Suriye’den ülkemize yönelen DAEŞ ve YPG gibi terör örgütlerinin saldırılarına karşı kritik savunma hattı oluşturuyor. Atak helikopterlerimiz gururumuz olarak semalarımızda uçuyor. Kendi üretimimiz gemilerimiz dünyanın dört bir yanındaki denizlerde bayrağımızı gururla taşıyor. 

İLK KAYNAKLA İNDİRME POZU
Milli Gemi (MİLGEM) Projesi kapsamında üretilen ada sınıfı korvetlerden üçüncüsü ‘Burgazada’ törenle denize indirildi. İstanbul Tersane Komutanlığı’ndaki törene Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan,  Başbakan Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ve İstanbul Valisi Vasip Şahin de katıldı. Protokol üyeleri Burgazada Korveti önünde fotoğraf çektirdi. Erdoğan, kask, kaynakçı eldiveni ve gözlük takarak, Kınalıada Korveti’nin de ilk kaynağını yaptı.

PRUVAN NETA OLSUN
YERLİ savaş gemisi Kınalıada’nın denize indirilmesi öncesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Burgazada. Seni denize indiriyorum. Vatanıma, milletime hayırlı ve uğurlu olmanı, şanlı Türk bayrağını denizlerde şerefle ve başarıyla dalgalandırmanı diliyorum. Bahtın açık, denizlerin sakin, pruvan neta olsun (yola çıkan gemiler için ‘yolun açık olsun’ anlamında kullanılıyor)” dedi. Emine Erdoğan, daha sonra temsili olarak halatı baltayla kesti. Gemi terönle denize indirildi. Balta da Emine Erdoğan’a hediye edildi. Törenin sonuna, genç bahriyeler tarafından protokol katılımcılarına tören anı objeleri takdim edildi.

GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ ÜLKE
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, törende yaptığı konuşmada “Bir gemi inşa yüksek mühendisi olarak denize gemi indirildiğinde ruh halim farklı olur. Bu törenlerde asıl sıkıntıyı, arkamızda gördüğünüz bu eserin gerçek mimarları yaşıyor. Yaz olur, sıcak olur, yağlar erir, konuşmalar uzarsa geminin kızakta kalma riski artar. Kış olur yağlar donar, konuşmalar uzarsa yine geminin kızakta kalma riski olur. Bu kadar emeğin sonucu bu denize inmede yaşanacak bir aksaklık, bu kardeşlerimizin asla ve asla olmasını istemedikleri bir iştir. O yüzden konuşmamı mümkün mertebe kısa tutmaya gayret edeceğim” dedi. Yıldırım şöyle devam etti: “Güçlü bir ülke, güçlü bir orduyla mümkündür. Türkiye'nin bulunduğu konum itibarıyla güçlü olmaktan başka çaresi yok. Zira etrafımız ateş çemberi ve birçok mazlum milletler bizim desteğimizi bekliyor, bizden umut bekliyor. Dışarıdan aldığınız her ekipman, her muharip araç günün birinde size çaresizliği de beraber getirir. Türkiye'nin yerlileşme ve millileşme konusunda yapacağı çok iş var. Bunların amacı Türkiye'nin savunma ve caydırıcılık kabiliyetini artırmak, dosta güven, düşmana korku salmaktır. Az konuşuyoruz, çok iş yapıyoruz.”