30 yıl sonra zaman aşımı

Güncelleme Tarihi:

30 yıl sonra zaman aşımı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2009 00:00

Abdi İpekçi cinayetinin kilit isimlerinden olan ve hakkında yakalama kararı bulunan Yalçın Özbey ile itiraf mektubunu yazan Yusuf Çetinkaya hakkındaki dava 30 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasıyla ortadan kalktı.

Mahkeme, sanık Özbey’in yakalama kararına karşın bulunamadığını tutanağa yazdırdı.

MİLLİYET Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi’nin öldürülmesinde rol oynadığı için hakkında yakalama kararı bulunan Yalçın Özbey ile cezaevinden yazdığı itiraf mektubu ile yıllar sonra davanın açılmasında etkili olan diğer sanık Yusuf Çelikkaya hakkındaki dava, 30 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasıyla ortadan kalktı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Yusuf Çelikkaya ve hakkında yakalama emri bulunan sanık Yalçın Özbey katılmadı. Mahkeme Başkanı Ümit Kaptan, sanık Özbey’in hakkındaki yakalama kararına karşın bulunamadığını tutanağa yazdırdı. Savcı Fethi Türkmen, Yalçın Özbey’in kaçak olması nedeniyle hakkında CMK 247 ve 248/5. Maddeleri uyarınca tutuklama kararı verildiğini, dolayısıyla zamanaşımının durduğunu belirterek zamanaşımının dolmadığı kanaatinde olduğunu ifade etti. Özbey’in avukatı Ergun Öztürk, suç tarihinin 1 Şubat 1979 olduğunu belirterek TCK’ye göre davanın zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle müvekkili hakkındaki davanın ortadan kaldırılmasını talep etti.

’Yakalama’ emri kaldırıldı

Mahkeme heyeti, sanıklar Yalçın Özbey ve Yusuf Çelikkaya hakkında taammüden adam öldürmek ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar Yasası’na muhalefet suçundan dava açıldığını hatırlattı. Suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nin 102/1 maddesi gereğince asli zaman aşımı süresinin 20 yıl, 104/2. maddesi gereğince uzatılmış zaman aşımı süresinin 30 yıl olduğunu belirtti. Suç tarihi olan 1 Şubat 1979 tarihinden bugüne kadar bu sürenin dolduğunu belirten heyet, sanıklar hakkında açılan davanın zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca Özbey hakkında yakalama kararının kaldırılmasını da karara bağladı.

İtiraf mektubuyla dava açılmıştı

İpekçi suikastinden 21 yıl sonra davanın açılmasında Ünye Cezaevi’nden gelen bir itiraf mektubu etkili olmuştu. Gasp, hırsızlık ve ruhsatsız silah suçlarından yatan, davanın diğer sanığı Yusuf Çelikkaya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği 4 Ocak 2000 tarihli ihbar mektubunda İpekçi suikastiyle bağlantısını şu şekilde anlatmıştı: "1978 yılında Ülkücü Gençlik Derneği Aksaray İlçe binasında Abdullah Çatlı, Mehmet Şener, Oral Çelik, Mehmet Ali Ağca ve Yalçın Özbey ile bir araya gelerek suikast planı yaptık. Abdi İpekçi’nin öldürülmesini Abdullah Çatlı gündeme getirdi. Bu işi konuşup onayladık. Daha sonra görev bölümü yaptık. İpekçi’nin gazeteye geliş gidiş saatlerini tespit ettik. Arabasını park ettiği yerleri tespit ettik. Yavuz Ceylan olayda arabayı kullandı. 1 Şubat 1979 günü saat 17.20 sıralarında olayı tamamladık."

Belçika’da ifade verdi, reddetti

Bu itirafın ardından Yalçın Özbey ve Yusuf Çelikkaya hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 24 Ekim 2000’de dava açılmıştı. İddianamede, 23 Kasım 1979’da tutuklu bulunduğu cezaevinden firar ettikten sonra Papa 2. Jean Paul’a silahlı saldırı düzenlemekten tutuklanan Mehmet Ali Ağca’nın 1983’te Roma’da alınan ifadesinde, İpekçi’yi öldüren kişinin Yalçın Özbey olduğunu söylediği belirtiliyordu. Özbey’in silahları temin ettiğini, firarından sonra kendisini Taksim ve Kızıltoprak’ta sakladığını, yurtdışına çıkmasında yardımcı olduğunu, sahte pasaport ve kimlikler temin ettiğini anlattığı yer alıyordu. Yalçın Özbey’in firarda olması nedeniyle sorgulamasının yapılamadığı, istinabe yoluyla Belçika’da alınan ifadesinde ise sorulara yanıt vermediği ve suçlamaları reddettiği anlatılıyordu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!