Güncelleme Tarihi:
İstanbul Boğazı’nın gözde semti Bebek’te Atatürk Heykeli’nin de bulunduğu meydanı Sarıyer yönüne doğru geçince uzunca bir sahil şeridi ve birbirinden lüks tekneler sizi karşılar. Teknelerin karşılarında ise apartmanlar bulunur. Bebek ne kadar hareketliyse, bu bölüm de o kadar sakindir. Engin Göregen’in iki yıldır çalıştığı ‘Zweig’ isimli tekne de Bebek Meydanı’ndan sonraki bu alana yanaşmıştı. Göregen, teknede şef garson olarak çalışıyor, kazandığı para ile de Aydın Üniversitesi Adalet Bölümü’nde okuyordu. Okulunu geçtiğimiz yıl bitirmiş, askerlik için tecilini de kaldırmıştı. Tekne sahipleri Engin’den kendisi gibi çalışkan birini bulmasını istedi. O da 1 ay kadar önce yerine Mazlum Doğan’ı buldu. Mazlum Doğan’ın işe alışma sürecinde Engin Göregen de onunla birlikte çalışıyordu. Korkunç olayın olduğu gece, Engin’in askere gitmesine 10 gün kalmıştı.
23 Eylül gecesi saat 01.00 sıralarında, Engin’in çalıştığı tekneye tam 35 metre mesafede bulunan bankta hepsi de 17-18 yaşlarında 4’ü erkek, 2’si kız bir grup oturmuştu. Bağırarak konuşuyorlar, küfürler ediyorlardı. Çevre teknedekiler uyarmak istese de kimse bu gruba müdahale etmedi. Bundan sonra yaşananlar ise adeta korku filmi gibiydi. Engin ve Mazlum’un ölümüyle biten olayı, o gece kendisi de yaralanan bir mesai arkadaşları şöyle anlattı:
PLANLI GİBİYDİ
Beş erkek Bebek Yokuşu’ndan yukarı, 2’si kadın 3 kişi ise sahil tarafından kaçtı. Kavgaya müdahale etmeye çalışırken ben boğazımdan, bir arkadaşım da kolundan yaralandı. Engin’i ve kolundan yaralanan arkadaşı taksiyle İstinye Devlet Hastanesi’ne gönderdik. Engin hastanede, Mazlum ise olay yerinden 25 metre ilerideki Atatürk heykelinin önünde can verdi. 6 kişi, tartışma sırasında ikişerli grup olarak saldırmış. Video kayıtlarından da öyle görünüyor. Sanki planlı bir saldırıydı ama öncesinde bir kavgalarını görmedim. Engin’in ilk bağırmasıyla, bıçaklanması arasında 30 saniye var.”
10 GÜN SONRA ASKER OLACAKTI
Engin Göregen’in ölümü hem ailesini hem de arkadaşlarını yasa boğdu. Engin Göregen’in ağabeyi Ali Göregen saldırganları ne kendilerinin ne de kardeşinin tanımadığını belirterek, “Biz 13 kardeşiz. Engin bekârdı, kimseyle kavga etmeyen, sessiz ve sevilen biriydi. Özel bir üniversitede adalet bölümünü okudu. Aynı zamanda tur teknesinde şef garson olarak çalışıyordu. Kardeşimi 10 gün sonra askere gönderecektik, serseriler yüzünden toprağa verdik” dedi.
EN AĞIR CEZAYI ALSINLAR
Baba Ramazan Göregen ise, “Oğlumun kimseye zararı yoktu. Askere gitmeye hazırlanıyordu. Mazlum da işe gireli 10-15 gün olmuş. Oğlum gidince yerine o çalışacaktı. İki arkadaşa saldırıyorlar. Alkollüydü deyip geçmesinler, en ağır cezayı alsınlar. Bizim canımız yandı, başkalarının canı yanmasın’’ diye konuştu.
OLAYIN SEBEBİ ORTAYA ÇIKTI
Şüphelilerin sorguları Asayiş Şube Müdürlüğü, Cinayet Büro Amirliğinde yapıldı. Polis soruşturması sonucunda olay gecesi Engin Göregen ve Mazlum Doğan'ın çalıştıkları tekneden ayrılarak sahilde yürüdükleri, bu sırada Engin Göregen'in telefonla konuştuğu bir arkadaşı ile küfürleştiği tespit edildi. Bu sırada tekne gezisinin ardından Bebek sahilde banklarda oturarak içki içmeye devam eden grubun, "Sen bize mi küfür ediyorsun" diyerek iki kişinin yanına geldiği ve tartışma çıktığı tespit edildi. Yaşanan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine cinayetin işlendiği belirlendi.
CİNAYET ANINI SANİYE SANİYE KAMERALAR KAYDETTİ
Öte yandan olay güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde hayatını kaybeden iki gencin, diğer grupla tartıştığı sırada arkadan gelen aynı gruptaki kişinin hızla gelerek tekme attığı ve ortalığın bir anda karıştığı görülüyor. Kavga caddeye de yansıyor.
ŞÜPHELİLER "BİZE KÜFÜR ETTİĞİNİ SANDIK"
Poliste ifade veren şüpheliler ise olay sırasında alkollü olduklarını olanları tam olarak hatırlamadıklarını söyledikleri öğrenildi.
Bağcılar'da yakalanan şüpheliler kavgaya karıştıklarını kabul ederlerken "Elinde telefonla küfür ediyordu. Bir an göz göze geldik. Bize mi küfür ediyorsun diye sorduğumuzda aramızda tartışma çıktı. Konuşurken bizden biri arkadan tekme atınca bir anda ortalık karıştı. Herkes birbirine vuruyordu. Bıçağı tam olarak kimin kullandığını göremedik. Kavga bittikten sonra korkarak oradan kaçtık" dedikleri belirtildi.