Güncelleme Tarihi:
Soruşturma dosyasına göre, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın koruma müdürü olarak görev yapan Yakup Ata, izinliydi. Ailesi birlikte İskenderun’daki askeri kampta tatildeydi. Darbe girişiminden haberdar olduktan sonra ertesi gün erkenden yola çıkarak Ankara’ya geldi. Hemen görevinin başına giderek, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Gazinosu’nda, Akar’ın dönüşünü beklemeye başladı.
Eski Binbaşı Ata, 20 Şubat 2017’de savcılık ifadesinde gözaltına alınmasına ilişkin süreci şöyle anlattı:
“Zekai Paşa (Dönemin Özel Kuvvetler Komutanı) bana ‘Git polise ifade ver’ dedi. Ben de kendisine ‘Beni siz seçtiniz. Beni tanıyorsunuz. Bir hatam yanlışım olabilir, ancak ben asla hainlik yapmadım’ dedim. Benim emniyete götürülmem yönünde emir verdi. Olay günü Ankara’da olmuş olsaydım komutan için canımı feda etmekten çekinmezdim.”
SUÇ UNSURU BULUNMADI
İfadelerinde darbe girişimiyle bir ilgisi olmadığını ve haberdar olmadığını savunan Ata, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaklaşık 7.5 ay cezaevinde kaldı. MASAK dosyaya Ata için herhangi bir suç unsuru rastlanılmadığına ilişkin rapor gönderdi. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü de Ata’nın ankesör, kontörlü ve büfe telefonlarından aranma kaydına rastlanılmadığını bildirdi. Şüphelinin ByLock kaydına da rastlanılmadı. Ankesör, MASAK, ByLock, Banka Asya, FETÖ okulları, katalog evliliği gibi FETÖ bağlantısını gösteren herhangi bir bulguya rastlanılmayan Ata hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 yıl süren soruşturmanın ardından 4 Ekim 2019 tarihinde takipsizlik kararı verdi.
TAKSİCİLİK YAPIYOR
Yakup Ata’nın avukatı Mehmet Sena Kapu takipsizlik kararının 21 Kasım tarihinde kesinleştiğini belirterek, “Suçsuzluğunu kanıtlamak ve görevine dönmesini sağlamak için bütün hukuki yolları denedik. Ancak henüz hiçbirinden olumlu bir sonuç alamadık. OHAL Komisyonu’ndan görevine iadesi için bir sonuç çıkmadı. Bu takipsizlik kararını da sunduk. Ancak hâlâ bir sonuç alamadık” dedi.