İŞTE PATLAMANIN GÖRÜNTÜLERİ
Bomba yüklü otomobilin, hedef seçilen polis servis midibüsü ve askeri otomobil tam hizasına gelmeden 3 saniye önce infilak ettirildiğini saptayan uzmanlar, bu sayede çok sayıda kişinin şans eseri yaşamının kurtulduğunu söyledi. Uzmanlar, bu zamanlama hatasının teröristlerin telsiz düzeneğini değil de cep telefonunu kullandığını gösterdiğini kaydetti.
Saldırıyla ilgili geniş çaplı soruşturmayı sürdüren polis, olay anında saldırıyı gerçekleştiren kişi veya kişilerin bölgede olup yaşananları izlediğini, araçların tam geçişi sırasında patlamayı gerçekleştirememelerinin, cep telefonu düzeneğini kullandıklarını gösterdiğini bildirdi. Saldırıda, kısa mesafeli telsizlerin kullanılması durumda, araçların tam geçişi sırasında anında patlamanın olacağı, çevreye ve insanlara verdiği zararın daha büyük olacağı kaydedildi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü, dün gerçekleştirilen bombalı eylemle ilgili geniş çaplı soruşturmasını sürdürüyor. Olay yerinden elde edilen parçalar ve görgü tanıklarının ifadeleriyle titiz çalışma sürerken, saldırıda yaralanan 18 kişiden 10'u taburcu edildi. Yaralılardan Albay Ahmet Kılınç, polis memurları Abbas Kalender ve Sacit Kaskatı, olay sırasında orada bulunan Ayşe Yenidoğan, eşi Ramiz Yenidoğan ve Recep Simit'in İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, er Hüseyin Arısoy ve Doğan Özden'in de
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavileri sürüyor. Yaralılardan, Kulak Burun Boğaz Servisi'nde gözetim altında tutulan Albay Ahmet Kılınç'ın hayati tehlikeyi atlattığı, şoförü er Hüseyin Arısoy'un ise durumunun ciddiyetini koruduğu kaydedildi. Hayati tehlikesi devam eden er Arısoy'un, iki kez kalbinin durduğu, doktorların müdahale ederek yeniden yaşama döndürdüğü belirtildi.
GECE SAAT 03.00'TE, TEK KİŞİSoruşturma kapsamında, olayda plastık patlayıcı kullanıldığı kesinleştiği, miktarının ise 5 ile 10 kilogram arasında değişebileceği değerlendirildi.
Görgü tanıklarının ifadesine başvuran polis, bomba yüklü Wolkswagen Golf marka otomobilin, gece saat 03.00 sıralarında, bir kişi tarafından park edildiğini belirledi. Saldırıyı gerçekleştirenlerin birkaç gün önce olay yerinde keşifte bulunduklarının tahmin edildiği, asker, polis servis araçlarının güzergahı kullanması ve yolda araçların gireceği cep olması nedeniyle eylem yeri olarak burayı seçtiklerianlaşıldı.
Saldırıyı gerçekleştirenlerin, yakında polis lojmanları bulunduğunu bilmediğinin de tahmin edildiği, bilmeleri durumunda orada patlamayı gerçekleştirerek daha fazla zarar vermeyi amaçlayabilecekleri ileri sürüldü.
ZAMANLAMA HATASI FACİAYI ÖNLEDİEmniyet yetkilileri, olay anında saldırıyı gerçekleştiren kişi veya kişilerin, bölgede olup patlamayı izlediğinin düşünüldüğünü, araçların tam geçişi sırasında patlamayı gerçekleştirememelerinin, cep telefonu düzeneğini kullandıklarını gösterdiğini kaydetti.
Saldırıda, kısa mesafeli telsizlerin kullanılması durumda, araçların tam geçişi sırasında anında patlamanın gerçekleşeceği, çevreye ve insanlara verdiği zararın daha büyük olacağı vurgulandı.
Olay yerindeki araştırmalarda, bir cep telefonu pili ele geçirilirken, GSM şirketleriyle irtibata geçilip, olay saatinde bölgede kimlerin bulunduğunun tespit edilmeye çalışıldığı kaydedildi.
Yetkililer, kontörlü hatların, sıkı bir güvenlik denetiminden geçmeden alınmasının bu tip saldırıların önünü açtığını, genellikle sahte kimliklerin kullanıldığını, GSM şirketlerinin de bu hatlara yönelik denetiminin az olmasının sıkıntı yarattığını vurguladı. Saldırının, gerçekleştiriliş ve kullanılan patlayıcı gözönüne alınarak terör örgütü PKK'nın eylemi olarak değerlendirildiği, ancak üstlenen olmadığına dikkat çekildi.
KAMERA KAYITLARI İNCELENİYOR
İstanbul'dan çalınan otomobilin nereden getirildiği araştırılırken, çevre İl Emniyet Müdürlüklerine yazı yazılarak, köprü geçişleri ve benzin istasyonlarındaki güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesi istendi.
Bu arada, otomobilin yetkili servisinin uzmanlarının, hurda yığını haline gelen araç parçalarını incelediği, patlayıcıya ait olanlardan ayrışımını yapmak üzere polise yardımcı olduğu kaydedildi.
Kentte MOBESE sisteminin de hala faaliyete geçirilememesinin, bu tip saldırılarda eksiklik yarattığı, kurulması durumunda, aracın takip edilmesi, park edilmesi gibi detayların ortaya çıkarılmasında büyük yarar sağlayacağı dile getirildi.
YARALAR SARILMAYA BAŞLADI
Bombalı saldırının gerçekleştirildiği yerde 3'er katlı 2 apartman ve çevredeki diğer binalardaki hasarın karşılanması için çalışma başlatıldı.
Valilik ve Bayındırlık İl Müdürlüğü ekipleri zarar tespit çalışmaları yaparken, evleri zarar görenler, geceyi İller Bankası Müdürlüğü'nün misafirhanesinde geçirdi. Yaşadıkları şoka rağmen, evlerine ve işyerlerine astıkları Türk bayraklarıyla tepkilerini gösteren semt sakinleri, kırılan cam ve pencerelerini onarmaya başladı. İnşaatını yeni bitirdiği apartmanın tüm cam ve doğramaları zarar gören Baki Demir, “Zararımız çok ama sağolsun devletimiz bizim yanımızda. Saldırıyı nefretle kınıyoruz” dedi. İşyeri sahibi Murat Ekici de, “Elleri kırılsın, hepsine lanet ediyorum. İşyerimize yaptığımız onca masraf yerle bir oldu. Devletimizin sahip çıkmasını bekliyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi.
ATALAY ‘EN HUZURLU KENT’ DEMİŞTİ
Jandarma, Emniyet, Sahil Güvenlik teşkilatlarının yetkilileriyle İzmir Valiliği'nde güvenlik toplantısı yapan İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın, “İzmir, Türkiye'nin en huzurlu kentlerinden biri. Hatta ilk sıralarda geliyor” şeklindeki açıklamasından 12 gün sonra saldırının gerçekleşmesi ise akıllarda soru işareti bıraktı.
Teröristlerin gerçekleştirdiği bu saldırı ile İzmir'de huzuru bozmayı mı amaçladığı, yoksa yeterince huzurlu ve güvenli olmadığını mı ispata çalıştığı konuşulmaya başlandı.
ZEKİ SEZER'DEN ZİYARET
Bugün İzmir'e gelen DSP Genel Başkanı Zeki Sezer bugün saldırının gerçekleştirilidği yere giderek incelemede bulundu, semt sakinleriyle konuştu.
Sezer, “İnsanlarımıza zarar veren terörü lanetle kınıyoruz. Hükümet, devlet, terörü etkisiz hale getirecek önlemleri almalı. PKK terörünün özellikle Irak'ın işgalinden sonra teknolojiyi daha fazla kullandığını gözlemliyoruz. Ama millet olarak birlik, beraberlik içinde olmalıyız” dedi.
Zeki Sezer daha sonra İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavilerine devam edilen yaralıları ziyaret etti, geçmiş olsun dileklerini iletti.