Güncelleme Tarihi:
Adnan Oktar'ın müritlerinin ifadeleri, seks ve şantaj cemaatinde dinin de yozlaştırıldığını ortaya çırkardı. Namazların 3'er rekat kılınması için fetva veren Adnan Hoca'ya göre abdestsiz namaz kılmak da vacip.
Kamuoyunda ‘‘Adnan Hocacılar’’ diye tanınan şantaj çetesinin lideri Adnan Oktar'ın hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan kurallarını, ağına düşürdüğü müritlerine ‘‘dini kurallar’’ olarak bildirdiği ortaya çıktı. Cemaat üyeleri ve kurbanların verdiği ifadelere göre Adnan Hoca, cemaatine namazı üç vakit kılmaları için fetva verdi. Adnan Hoca abdest almadan namaz kılmanın vacip olduğuna da cemaatini inandırdı. Cemaatindeki kadın üyelere de, ailelerinin dikkatini çekmemeleri için başörtülerini çıkarmalarını öğütlemiş.
Seks fetvaları
Adnan Hoca'nın sözde fetvalarının çoğu da cinsel ilişkilerle ilgiliydi. Müritlerine normal ilişkiyi yasaklayan Adnan Hoca, ‘‘anal ve oral seks yapın’’ dedi. Fetvasına uyulup uyulmadığın kontrol etmek için cinsel ilişkiye giren müritlerinin yanında bir tanık bulunmasını şart koştu. Çoğu kez bu tanık Adnan Hoca'nın kendisi oluyordu.
Kafasını koparın
Müritlerin polise verdiği ifadelerde Oktar'ın, magazin gazetelerini yakından takip ettiği, fotoğraflarından beğendiği kadınlar için, ‘‘Kafasını koparın’’ talimatı verdiği öğrenildi. İstekleri cemaat içinde emir kabul edilen Adnan Hoca'nın beğendiği kadınların, cemaatteki ‘kardeşler’ grubu tarafından, şantajla yola getirilip Kandilli ya da Silivri'deki eve götürüldüğü belirlendi. Adnan Hoca ile birlikte olacak kadınların, cemaatin kadın üyeleri tarafından, Osmanlı Sarayı'ndaki harem adetlerine göre, yıkanıp, kokular sürüldükten sonra yatağa götürüldüğü iddia edildi.
Anal seks düşkünü
Şantaj çetesinin seks tuzağına düşürdüğü manken Ebru Şimşek, Adnan Hoca'nın ağına düşürdüğü kurbanlarından başka cemaat içindeki 50 kadar kadının tamamıyla ilişkiye girdiğini açıkladı. Şimşek, ‘‘Kadın müritlerinin hepsiyle ters ilişkiye girermiş’’ dedi. Ebru Şimşek, Adnan Hoca'nın müritlerinden Ahmet Murat tarafından seks tuzağına düşürüldüğü sırada Adnan Oktar'ın da yanında olduğunu söyledi.
Orduya el atamadı
Adnan Hoca'nın, üst rütbeli subayların çocuklarını da müritlerinin arasına katmak için planlar yaptığı, ancak bu girişimlerin başarısız olduğu ortaya çıktı. Bu arada, adları sır gibi gizlenen üç üst düzey Emniyet görevlisinin çocuklarına da kanca atmaya hazırlanan Adnan Hoca'nın son anda bu girişimini ertelediği öğrenildi.
Haremin en güçlüsü Gülay Pınarbaşı'ydı
Adnan Hoca'nın tam bir seks dergahı haline getirdiği grubu içinde Osmanlı haremindeki hiyerarşiye benzer bir sınıflama olduğu da ortaya çıktı. Cemaat içinde kıdemli olan kadın müritlere ‘‘Bacı’’ deniyor. Her kadın üye bacı mertebesine yükselemiyor. Adnan Hoca'nın memnun kalmadığı kadınlar cariye statüsünü aşamıyor. Bacılar içinde ise cemaatte sözü geçen en yüksek mevkide eski manken Gülay Pınarbaşı yer alıyor. Adnan Hoca'nın vazgeçemediği kadınlardan olan Gülay Pınarbaşı sahip olduğu güç nedeniyle cemaatte istediği erkekle birlikte olabilme hakkına sahip nadir kadınlardan. Pınarbaşı, cemaatte Adnan Hoca'ya sunulan ve üst kademeye geçecek olan kadınların seçiminde de söz sahibi.
Hoca'dan muayene itirazı:
43 yaşındayım askerlik çağım geçti
Yandaşlarıyla şantaj çetesi kurduğu için İstanbul'da tutuklanan ve ‘‘Paranoid şizofreni’’ teşhisli Adnan Hoca'nın Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Sağlık Kurulu'ndan aldığı ‘‘Çürük raporunun’’ kaybolduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine, Beşiktaş Askerlik Şubesi, Adnan Oktar'ın, bir hakem hastanede yeniden muayene edilerek, ‘‘kontrol raporu’’ almasını istedi. Adnan Hoca ise ‘‘Ben askerlik çağımı geçtim’’ diyerek, yeniden muayenesine itiraz etti. Oktar, avukatları aracılığı ile 16 ve 22 Eylül tarihlerinde Beşiktaş Askerlik Şubesi Başkanlığı'na başvurdu ve kendisine verilen 4.3.1988 tarihli 203 sayılı şizofreni teşhisli GATA raporunun ‘‘geçerli’’ olduğunu bildirdi. Yeniden muayenesinin hukuka aykırı ve mağduriyetine sebep olacağını öne süren Oktar, 43 yaşında olduğunu ve askerlik çağını zaten geçtiğini de belirtti.
Raporlar geçerli
Hürriyet, Oktar'ın avukatları aracılığı ile Beşiktaş Askerlik Şubesi'ne yaptığı ve şizofreni olduğunu kabullenen itiraz dilekçelerini ele geçirdi. 16 Eylül tarihli itiraz dilekçesine göre, Oktar'ın, 1988 tarihli GATA şizofreni raporu, Eskişehir Hava Hastanesi tarafından ‘‘Askerliğe elverişli olmadığı’’ sonucu ile 26.5.1993 tarih ve 522 sayılı rapor ile tasdik edildi. İki nüsha olarak düzenlenen rapor onaylanmak üzere, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderildi. Ancak, Hava Kuvvetleri'nde bulunamadı. Bunun üzerine, ‘‘Kayıp işlemi yapıldı’’ ve Oktar'ın kontrol muayenesine tabi tutulması istendi. Dilekçelerde, raporun orijinal ikinci bir nüshasının Eskişehir Hava Hastanesi'nde bulunduğu ve resmi bir yazı ile istenebileceği ve bu nedenle ‘‘kayıp hükmünde’’ olmadığı ve yeni bir hastaneden rapor alınmasının gerekmediği savunuldu.
Kontrol muayenesinden vazgeçin
Avukatları, Beşiktaş Askerlik Şubesi'nden, raporun Eskişehir Hava Hastanesi'nden istenmesini ve kontrol muayenesinden ve yeni bir hakem hastane tayininden vazgeçilmesini istediler.
DYP: Çiller, Adnan Hoca’nın evini bilmez
DYP Genel Merkezi, Tansu Çiller'in Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar ile herhangi bir bağlantısının olmadığını duyurdu. DYP'nin dün başlayan 6. Olağan Büyük Kongresi’yle aynı günde yapılan açıklamada şöyle denildi: ‘‘İddia edilenin aksine, Sayın Genel Başkanımız ve Sayın eşi, Adnan Hoca denilen zatın Kandilli'deki evini bilmedikleri gibi bu eve hiç gitmemişler, adı geçeni hiç görmemişler, hiç bir şekilde görüşmemişlerdir ve hiç konuşmamışlardır.’’ r