Güncelleme Tarihi:
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de İstanbul Şişli’de öldürülmesine ilişkin 51 kişi hakkında hazırlanan iddianamede FETÖ’nün firari elebaşı Fetullah Gülen 1, eski savcı firari Zekeriya Öz ise 3 numaralı şüpheli olarak yer aldı. Cinayetten 3.5 ay sonra 20 kişi hakkında hazırlanan ilk iddianamede sanıklara ‘terör örgütü’ suçlaması yöneltilirken örgüt ismi belirtilmemişti. 9 yıl sonra 26 kamu görevlisi hakkında hazırlanan ikinci iddianamede ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek, üye olmak’ suçlaması yer aldı. Üçüncü iddianamede ise ‘Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs’ suçlamasıyla, şüphelilerin ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi. İddianameden satır başları şöyle:
ZEKERİYA ÖZ İLE 7 GÖRÜŞME
19 Ocak 2007’de Dink’i öldürmek için Şişli’deki Agos gazetesi çevresinde bulunan Ogün Samast’ı takip eden Jandarma görevlilerinin komutanı olduğu belirtilen yüzbaşı Muharrem Demirkale’nin firari savcı Zekeriya Öz ile cinayetten 1 gün önce ve 1 gün sonra 7 kez telefon görüşmesi yaptığı ifade edildi.
m İddianamede “Muharrem Demirkale’nin yönlendirmesi ve koordinasyonu altında mahiyetinde görev yapan şüpheliler Yavuz Karakaya ve Bekir Yokuş’un fiziki takip kameralarıyla Samast’ı caddenin karşısından yatay ve yüzüne yakın çekim yapacak şekilde görüntüledikleri, cinayet öncesi, cinayetin işlenmesi sırasında ve cinayet sonrası tüm süreci FETÖ / PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda kullanmak üzere kayıt altına aldıkları” ifadesine yer verildi.
‘KOMUTAN’ DİYE KAYITLI
İddianamede şöyle denildi: “Trabzon İl Jandarma görevlisi Ünsal Gürel ile Resul Kütükoğlu’nun 15 Kasım 2006’da Samast ile telefon irtibatlarının bulunduğu tespit edilmiştir. Trabzon İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Ahmet Faruk Aydoğdu’nun telefon numarasının Samast’ın telefon rehberinde ‘komutan’ olarak kayıtlı olduğu, bu görevlilerin Samast ile 15 Kasım 2006’da gece 00.04’te Karadeniz Teknik Üniversitesi çevresinde buluşma gerçekleştirdikleri HTS kayıtları ile tespit edilmiştir.
ALGI YARATMAK İÇİN
Ogün Samast’ı yakalandıktan sonra fotoğraf ve görüntüye alma işlemlerinin Samsun İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı birimlerde yapılmadığının 24 Ocak 2007’de açıklanmasına rağmen, bu görüntülerin Samsun İl Jandarma Komutanlığı’nda çekilmiş gibi şüpheli Ercan Gün tarafından 01 Şubat 2007’de yayınlanmasıyla, Dink cinayetinin arkasında ulusalcılar olduğu algısı yaratılarak Ergenekon operasyonlarının zemini oluşturulmuş, cinayetin medya tetikçiliği, oluşturulan kumpasla başarıyla yerine getirilmiştir.”
BAŞLANGIÇ EYLEMİ
Dink cinayetinin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün ‘şiddet içeren başlangıç eylemi’ olduğunun ifade edildiği iddianamede özetle şöyle denildi: “Eylemin Fetullah Gülen’den bağımsız olarak, bilgi ve onayı dışında gerçekleştirildiğinin kabulü mümkün değildir. 15 Temmuz başarısız darbe kalkışmasına giden süreçte, Dink cinayeti bu yolda ve bu amaç için attırılan ilk kurşun olması nedeniyle, yabancı devlet destekli bu çete faaliyeti ile ülkemizin ve devletimizin zor duruma düşürüldüğü bu günlerde daha iyi idrak edilebilmektedir. Dink cinayetini gerçekleştirecek potansiyel şüphelileri ve eylemi gerçekleştirenler, eylem öncesi bildikleri halde, örgütün amaçları doğrultusunda Hrant Dink’in öldürülmesi eylemini engellemediler. Aksine suça iştirak ettiler.”
m Adem Yavuz Arslan ile Nazlı Ilıcak ve Bayram Kaya’nın Dink cinayetinde FETÖ bağlantısını karartmak için algı operasyonunun bir parçası olarak örgütsel faaliyet kapsamında kitaplar yazdığı da iddianamede yer aldı.
‘Bayrağı cesedinin başında açacaktım’
m İddianamedeki ifadesine göre Ogün Samast, cinayetin etkisini artırmak için Hrant Dink’i vurduktan sonra başında Türk bayrağı açacaktı. Samast ifadesinde özetle şunları anlattı: “Plan gereği, Hrant Dink’in cesedinin başında Türk bayrağı açacaktım. Çevrenin kalabalık olması ve öldürülmekten korktuğum için üzerimde taşıdığım Türk bayrağını açamadan kaçmak zorunda kaldım.” İddianamede, “Kamuoyu etkisi ve algısı yaratabilmek amacıyla Samast’ın maktulün başında korkusundan açamadığı Türk bayrağı, Samsun TEM Şube Müdürlüğü’nde eline tutuşturularak zorla açtırılmıştır” denildi.