Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2001 02:05
Uzan Grubu'nun, Doğan Medya Holding yöneticilerinin gizlice dinlenen özel telefon konuşmalarını yayınlamasının hem anayasa, hem çete, hem de şantaj suçunu oluşturduğu ortaya çıktı.
Hem Anayasal
Hem Şantaj
Hem çete
Yargı çevrelerine göre, Türkiye'de örneği olmayan şekilde, anayasa suçu işleyen Uzan Grubu hakkında, İstanbul DGM ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıkları'nın, resen harekete geçerek işlem yapması gerekiyor. Aynı çevrelere göre, 1982 Anayasası'nın 22. maddesinde, ‘‘Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır’’ denilirken, 35 maddelik yeni Anayasa paketi ile kanunsuz dinlemenin yasak olduğu daha kuvvetli bir şekilde Anayasal zemine oturtuldu. Telekulak'a son veren bu değişikliğe göre, yetkili merci ve mahkeme kararı olmadan haberleşmenin gizliliğine dokunulamayacak. Hakim kararı olmadan hiç kimsenin telefon görüşmesi kanunsuz şekilde dinlenemeyecek. Bu çerçevede, Uzan Grubu, Doğan Grubu yöneticilerinin kanunsuz şekilde dinlenen telefon konuşmalarını ele geçirip, ticari sırlarına ulaşarak, öncelikle Anayasa suçu işledi.
DGM'NİN GÖREV ALANI
Ticari telefon konuşmalarının yasadışı şekilde dinlenmesi TCK'nın 313. maddesindeki, ‘‘Cürüm işlemek için çete oluşturma’’ suçuna da giriyor. DGM'nin görev alanına giren çete suçu 1-3 yıl hapsi öngürüyor. Yargı çevreleri, yasadışı dinlemenin tam karşılığı olmadığı için şimdiye kadar örnek yargı kararları ışığında başvurulan TCK'nın 195. maddesindeki, ‘‘Haberleşmenin gizliliğini ihlal’’ maddesinin ise Uzan Grubu'nun eyleminin tam karşılığı olmadığını ve hafif kalacağını belirtiler. Uzan Grubu'nun, telefon kayıtlarını kendilerine ait gazete ve televizyonlarından sürekli yayınlayarak, Doğan Grubu'nu ticari açıdan yıpratmayı amaçladıkları, TCK'nın 495-496'ncı maddelerine göre, şantaj suçundan işlem yapılması gerektiği kaydedildi.
TCK'DAKİ BOŞLUK DOLUYOR
Öte yandan Meclis'te bekleyen TCK tasarısında da, mahkeme kararı olmadan hiç kimsenin telefonunun dinlemeyeceğine ilişkin düzenleme bulunuyor. Adalet Bakanlığı yetkilileri, Anayasa değişikliği ışığında uyum yasaları çıkarılırken, kanunsuz dinlemenin yasaklanması konusunda, TCK'da ayrıntılı düzenleme yapılacağını ve caydırıcı ceza getirileceğini açıkladılar.
Devlet içeri giremedi
Devlet, Uzanlar'ın Star Televizyonu'nda yayınlanacağı duyurulan telefon görüşmesi yayınının durdurulması yönünde iki ayrı mahkemenin aldığı ihtiyati tedbir kararını tebliğ edemedi. Devlet görevlilerinin binaya girmesi asılsız bomba ihbarıyla önlendi. Hürriyet avukatları, yalan haberlerin durdurulması için, İstanbul 4. Asliye Hukuk ve Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemelerine başvurdu. Anayasa'ya, Türk Ceza Yasası ve Medeni Yasalara aykırı olduğu belirtilerek istenen tedbir talebi üzerine her iki mahkeme, telefon konuşmasıyla ilgili yayınların durdurulması için 'İhtiyati Tedbir' kararı aldı. Bunun üzerine İkitelli'deki Star binasına giden Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nde görevli memurlar ile Hürriyet avukatları içeri sokulmadı. Yapılan asılsız bomba ihbarı ile memurlar ve avukatlar, üç saat oyalandı. İçeri polis eşliğinde bile giremeyen görevliler, tebligatı yapamadıklarına dair tutanak hazırlayarak geri döndüler. Görevlerini yapmaları engellenen icra memurları, Star yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söylediler.
DGM'ye suç duyurusu
Doğan Medya Grubu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ile Doğan Medya Grubu Mali İşler Koordinatörü Soner Gedik'in telefon konuşmalarını kaydedip, yayınlayan Star Televizyonu hakkında DGM'ye suç duyurusunda bulunuldu. Yalçındağ ve Gedik adına DGM Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Avukat Erem Turgut Yücel, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'na aykırı davrandıkları belirlenen Star Televizyonu sorumlularının cezalandırılmasını ve telefon görüşmelerine ilişkin bant kayıtlarına el konulmasını talep etti.
Savcılıktan inceleme
Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı, yasadışı telefon dinleme şebekesi kuran Uzanlar hakkında dava açılmasıyla sonuçlanabilecek inceleme başlattı.
Hukukçular telefon dinlemenin suç olduğunu, bir ticari şirketin müşterilerinin telefonunu dinlemesinin kişinin özgürlüğüne müdahale olduğunu söylediler. Anayasa hukukçuları da Uzanlar'ın tutumunun haberleşme özgürlüğünün ihlali olduğunu vurguladılar.
Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, ‘‘Cep telefonunun özel şahıslar tarafından dinlenmesi durumunda tazminat söz konusu olabilir’’ dedi.
Dinleme yetkisinin Anayasa'da ancak devletin kontrolünde ve elinde bulunduğunu belirten Prof. Dr. Zafer Üskül de, ‘‘Ticari ve özel bir şirketin müşterilerinin veya başkalarının telefonunu dinlemesi ve bunu yayınlaması kişinin özgürlüğüne müdahaledir. Haberleşme özgürlüğünün bir ihlalidir. Bu bir suç oluşturmaktadır.’’ diye konuştu.