Güncelleme Tarihi:
İşte o yaşananlardan bazıları:
BAYRAKLA KARŞILANDILAR
ÖZEL Harekât Polisi Yalçın Bakır (37) memleketi Kırklareli’nde Türk bayraklarıyla karşılandı. Ankara’dan otomobille yola çıkan Bakır, sabahın ilk ışıklarıyla Kırklareli’ne ulaştı. Meslektaşları şehrin girişinden itibaren araç konvoyu yaparken, Bakır’ın oturduğu İstasyon Mahallesi de Türk bayraklarıyla donatıldı. Bakır’ın evinin kapısına ise ‘Yuvana hoş geldin Yalçın Bakır’ yazısı asıldı. Bakır, araçtan inerken komşuları da Türk bayrakları ve güllerle karşılama yaptı. Eşi Zeyra Bakır’ı, çocukları Esat ve Enes’i, abisi Ercan Bakır’ı, komşularını, arkadaşlarını tek tek kucaklayan Bakır, “Geldik sevinçliyiz. Teşkilatımızdan Allah razı olsun. Bu gördüğüm manzara benim için yeterli. Vatanımızdayız. Komşularım burada. Orada neler hissettim derseniz, neler hissedebiliriz ki? Kelime ile anlatılmaz. Yaşamak gerekiyor. Devletimize güvenimiz her zaman tam oldu. O konuda hiçbir zaman şüphe duymadık” diye konuştu. Özel Harekât Polisi Ömer Çil ise Hatay’ın Hassa ilçesindeki evine geldi. Ailesine sarılarak hasret gideren Çil, kaçırıldığı gün dünyaya gelen 3 aylık kızı Miray Erva’yı ilk kez kucağına aldığında gözyaşlarını tutamadı. Çil, eşi Hanife ve annesi Sultan Çil ile de sarılarak hasret giderdi.
ÖZGÜRLÜK GİBİSİ YOK
Rehineler arasındaki kız kardeşi Nermin Taşdelen Yıldız, eniştesi Hakan Yıldız ve 1 yaşındaki yeğeni Kuzey Deniz Yıldız ile hasret giderdiklerini belirten Muammer Taşdelen de “3 ayın acısını çıkartıyoruz. Ailemizi alıp Tekirdağ’a geldik. Mutluluğumuz tarif edilemez, yeğenim sabaha kadar koşturup, oyun oynadı. Hasret giderdik. En çok temiz havayı ve ev yemeklerini özlemişler” dedi. Rehine tutulan Ticaret Ataşesi Mehmet Argüç ilk geceyi 2 çocuğu ve eşine sarılarak geçirdi. Argüç, “Mutluluğumuzun tarifi yok, özgürlük gibisi yok” dedi. Argüç’ün oğlu Taner Argüç ise “3 ayın acısını çıkardık. Sabaha kadar sarılıp sohbet ettik. Yaşanan kötü günleri değil, mutluluğu, geleceği ve özgürlüğü paylaştık” diye konuştu. Ela bebek, baba Emin ve anne Ümmiye Ercan da özgürlük hasretlerini kalabalık aile grubuyla giderdi. Dede Nevzat Ercan, “Torunum, gelinim ve oğlum ile sabaha kadar hasret giderdik, yaşadığımız mutluluğun tarifi yok. En çok temiz havayı, özgürlüğü, rahat rahat evin içinde dolaşıp, korkusuz yaşamayı özlemişler” dedi.