OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 22, 2004 00:00
"6 Eylül adli yılın açılışını yapmak benim vazifem. 3 ayım kalmış. Vazifemi, mesleğin onuruna yakışır, mazime yakışır şekilde yapacağım."Hakkındaki iddiaları yanıtlayan Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, MİT’in Yargıtay’ın içinden çıkması için uğraştığını ve Çakıcı’yla ilgisi olmadığını belirtti. 6 Eylül’de Adli Yıl’ın açılışında görevini yapacağını söyleyen Özkaya, 3 ayı kaldığını ve istifa etmeyeceğini vurguladı. YARGITAY Başkanı Eraslan Özkaya, hakkındaki iddiaları yanıtladı ve Adli Yıl’ın başlaması nedeniyle her yıl Yargıtay’da düzenlenen törenin açılış konuşmasını bu yıl da kendisinin yapacağını söyledi. Özkaya, ‘6 Eylül açılışı benim vazifem. Önümde uzun yıllar olsa bile gerektiği zaman çekilmesini bilirim. 3 ayım kalmış. Vazifemi, mazime yakışır şekilde temsil edip yapacağım’ sözleriyle istifayı düşünmediği mesajını verdi. Korkunç bir linç baskısı altında olduğunu belirten Özkaya, Anadolu Ajansı’nın sorularını şöyle yanıtladı:ÇAKICI’YI BİLMİYORDUMMüteahhit Hakkı Süha Şen ile görüşerek savcılığa verdiği ifade hakkında bilgi aldığınız ve telefon görüşmelerinden haberiniz olduğu ileri sürülüyor. Bu konuya açıklık getirir misiniz?Bu müteahhidin Çakıcı ile ilgisi olduğu, bilgim dışında. Eğer Çakıcı ile ilgisi olduğunu bilsem, Yargıtay Başkanı olarak ister benim işimi ilgilendirsin, ister ilgilendirmesin böyle bir kişiye bulaşmamak için bu ilişkiye derhal son veririm. Bana müteahhidin anlattığı şu: ‘Kaşif Bey benim başıma bu işi açtı. Şimdi Çakıcı’nın kaçışı ile ilgili bazı sorular soruyorlar. Şaşırdım huzurum kaçtı’ dedi. Ben de kendisine ‘Doğruyu yaptıysan ne korkuyorsun’ dedim. Konuşmamız bu. KAŞİF İZİNLE GELMİŞMİT Dış İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Kaşif Kozinoğlu ile görüşme davetinin sizden geldiği söylendi. Siz mi davet ettiniz?Müteahhit gelip giderken tadilatla ilgili bilgi verirdi. Bir geldiğinde telefon etti. ‘
Yemek yiyebilir miyiz. Kaşif Bey de var, bulunabilir mi’ dedi. Kaşif Bey’i daha önce bana anlatırdı. Çocukluk arkadaşı, yakın dostlukları varmış. Gittik yemek yedik. Hadise bu. Nisan ayının başlarıydı. Yemek sırasında Kaşif Bey ‘Efendim size bir soru sorabilir miyim?’ dedi. ‘Nedir’ dedim. ‘Çakıcı ile ilgili bir dosya’ dedi. Aklımda yargının bu Çakıcı dosyasına bulaştırılarak normal seyrinin dışında bir işlem mi olabilir diye bir şüphe uyandı. ‘Bunlar burada konuşulacak zemin değil. Bir gün randevu alır gelirsiniz, makamımda görüşürüz’ dedim. 10 gün veya daha fazla olabilir. Müteahhit yanıma geldi, dairedeydim. Telefonu çaldı. Bana telefonu verdi, Kaşif Bey ‘Ziyaretinize gelebilir miyim?’ dedi. Öğleden sonra bir saat verildi. Ekibiyle geldi. Uğurlarken epey kalabalıktı, ‘Kim bunlar’ dedim, ‘Bizim görevliler’ diye söyledi. DEVLET SIRRI VERİLDİBen herkesle görüşürüm. Kendisine sordum. ‘Resmen geldim’ dedi. ‘Müsteşarımın izniyle geldim. Haberi var’ dedi. ‘İsterseniz açayım, konuşayım’ dedi, ‘Lüzum yok’ dedim. Şu sırada açıklamayı mahsurlu gördüğüm bazı şeyler söyledi. Bunların yansıttığı Çakıcı’yı korumak falan değil. Çakıcı’nın dışarı gitmesini, cezaevine girmesini de istemiyorlardı. ‘1-1.5 ay lazım, temas halindeyiz. Bunda bilgiler var, bu bilgileri almak istiyoruz. Bu davanın süreci ne olabilir gibi’ sorular sordu. Ben de ‘Senin işin ayrı bizim işimiz ayrı. Dosyaya etki etmem mümkün değil. Etki edecek olsam bile bunu yapmam. İnşallah emelinize kavuşursunuz, neticeyi elde edersiniz’ dedim. Netice dediğim, istihbari çalışmalarını kastediyorum. Kozinoğlu’nun çok önemli olduğunu söylediği görev, devlet sırrı bana tevdi edildi, bunu açıklayamam. Sonra Kozinoğlu çıktı gitti. ADİ TERÖR SUÇUÇakıcı’nın davası hakkında ne zaman bilgi verdiniz. Karardan önce mi, sonra mı?Günlük getirilen basın özetlerinden Çakıcı ile ilgili kararın çıktığını öğrendim. O tarihe kadar dosyanın hangi dairede olduğunu bilmiyorum. MİT’in ilgilendiğini gördüğüm için dikkatimi çekti. Neden MİT bununla ilgileniyor dedim. Bana verilen bilgiler doğru mu, yanlış mı şeklinde kafamda istifam belirdi. 15-20 gün sonra karar yazıldı. Karar bundan önce tefhim edilmişti. Yani bunu artık taraf biliyor. Karar yazıldıktan sonra mahiyetini öğrenmek için istedim. MİT’i ilgilendiren konuyla bu dosyanın bir ilgisi yok. Baktım adi bir terör suçu.MİT DIŞARI ÇIKSIN Müteahhit, Kozinoğlu’na yardım eden bir kişi konumunda, bunu anladım. Müteahhit beni aradı, Kozinoğlu’nun telefon ettirdiğini biliyorum, konuşmalarından o anlaşılıyor. Bana, ‘Bu dosya ne zaman yazılır’ türünde sorular sordu. Zaten Çakıcı da karar veren daireyi arayıp ‘Kararım ne zaman yazılır, postaya verilir’ dese, bu söylenir, internetten bilinir. Ben MİT’i bilgilendirmek suretiyle, Yargıtay içinden MİT çıksın amaçladım. Hatta ‘Git daireden öğren’ de diyebilirdim. Birinci Başkan olarak daireye göndermek istemedim. MİT’in bu dosyayla ilgisi kesilsin, artık kurcalanmasın istedim. Benim amacım bu. Zaten dosya bitmiş gidiyor. Müteahhidi daha sonradan ikaz ettim, ‘Sen bu işe burnunu sokma’ dedim. Müteahhit, Kaşif namına bu bilgiyi benden sordu. Kaşif’ten ben bunu sordum. ‘O bizim adımıza takip ediyor’ dedi. Çakıcı’nın kaçmasıyla da ilgili değil. Muhatabım Atasagun’durGörüşme talebi Kozinoğlu’ndan geldi. Eğer ben davet etseydim Atasagun’u davet ederdim. Benim muhatabım odur. Bir bakanlıkla işim olursa, bakanı ararım. Ama bakanlığın ilgili birimi benimle görüşmek istediğinde, ‘Sen gelemezsin, bakanın gelsin’ demek olmaz. Bir genel müdür, müsteşar, kendi vazifesi çerçevesi içinde benimle görüşme yapar. Ben ilişki kurarsam, benim muhatabım Atasagun’dur. Ne işim olur ki MİT ile MİT mensubunu çağırayım. Bu derece deliller saptırılırsa, ister istemez akla komplo geliyor.Beni en çok üzen bir Çakıcı ile yahut bir yüklenici ile aynı kare içinde cübbeli resmimin gösterilmesi. Bu yargı herkese lazım, yıpratmamamız lazım. Mesleğin etik kurallarını bir basit menfaatle mesleğini ihlal etme gibi bir durum, asla söz konusu olmamıştır, olamaz da.Eve malzeme seçtim ‘Milas Zirvesi’ olduMilas’ta, Çakıcı ile bağlantılı olduğu öne sürülen bazı kişilerle görüştüğünüz yönünde
haberler var. Böyle bir görüşme oldu mu?Zaman zaman Milas’a gidip evin tadilatı için malzeme seçiyoruz. Niko denilen kiÅŸi, müteahhidin ÅŸoförü. Müteahhit dediÄŸim adam da benim iÅŸimi gören kiÅŸi. Bu baÄŸlantı kuruyor oradakilerle. Bir malzeme seçimi söz konusu, o da onların tanıdıkları varmış Mehmet denilen kiÅŸi. Ben bunu ÅŸimdi sokakta görsem tanımam. Gittik pazarlığını yaptık 4.5 milyara. Bu ‘Milas Zirvesi’, düşünün. KARDEŞİMDEN BÄ°LE PARA ALMAMMüteahhide son iki ödemenin, sorgulanmasının ardından yapılmasının anlamlı olduÄŸu ÅŸeklinde yorumlar yapılıyor. Ödemeler nasıl yapıldı?45 yıldır çalışan ve mesleÄŸin doruÄŸunda olan bir insanım. Üç kuruÅŸ parayı nereden olsa bulurum. KardeÅŸimden dahi istemiyorum, bankadan kredi çekiyorum. Ä°ÅŸi yapıyor, kitapların telif hakları ödendikçe, ben de ödemeyi yapıyorum. Zaten planımı öyle yaptım. Müteahhit bana ev yapacak, bunun altında kalacağım. O evi altın olarak yapıp verseler, tenezzül etmem. Â
button