Güncelleme Tarihi:
Organ nakli birimleri doktorlar ile hastaların belki en fazla duygusal bağ kurduğu bölümlerden. Çünkü birlikte bazen aylar, genellikle de yıllar geçiriyorlar. Türkiye’de akciğer naklinin en çok yapıldığı hastanelerden biri olan Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Dr. Murat Ersin Çardak da o doktorlardan biri. Nakil bekleyen hastalarla yıllarını geçiren Çardak, o bekleyişi Hürriyet’e şu sözlerle anlatıyor ve herkesi organ bağışına davet ediyor:
BAĞIŞLAR ÇOK AZALDI
“Denizde su yuttuğunuzu ve boğulurken yardım istediğinizi düşünün... Ya da boğazınıza bir şey takıldığını. İşte akciğer bekleyen hastalar her gün böyle hissediyor. Sizin bir saniye yaşadığınız ve paniğe sevk eden bu hissi, hastalar yıllarca yaşıyor. Onlarla duygusal bağ kurmamamız mümkün değil. Örneğin organ nakli koordinatörümüz Azize Hemşire... Her kayıpta aile ile birlikte gözyaşlarına boğuluyor. Mesela genç bir kadın hastamız var. Geçen haftalarda yoğun bakımdaydı. Az evvel odasının önünden geçtim makyaj yapmış oturuyordu. Biz hastalarımızın ve ailelerinin nakil sevincini de görüyoruz. Ama bazen son hallerini de görüyoruz. 2020 yılında pandemiye kadar yılda ortalama 25 akciğer nakli gerçekleştirebiliyorduk. Ancak bu yıl sadece 4 nakil yapabildik. Çünkü bağışlar çok azaldı.”
27 BİN KİŞİ ORGAN BEKLİYOR
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 3-9 Kasım tarihleri arasındaki Organ ve Doku Bağışı Haftası nedeniyle organ bağışı çağrısı yapılıyor. Ancak pandemi nedeniyle bağışlar ciddi düşüşte. Bu da demek oluyor ki birçok organ, birilerine can olabilecekken toprağa karışıyor. Türkiye’de şu an 166 hasta akciğer, 809 hasta kalp, 23 bin 508 hasta böbrek bekliyor. Yani toplamda yaklaşık 27 bin organ bağışı bekleyen hasta var. ABD’de 1 milyon başına 41 donör düşerken, Türkiye’de pandemi öncesi bu oran bağışlarla birlikte 7.5’ti. Pandemi sonrası bağışların azalmasıyla milyon başına 3.5 donör düşmeye başladı.
HER AN SİZE DE LAZIM OLABİLİR
İstanbul’da yaşayan 61 yaşındaki Cemal Akıncı’ya 2001 yılında KOAH teşhisi konuldu. Sigarayı bırakması söylendi ancak o, bir gece aniden fenalaşıp yoğun bakıma kaldırılıncaya kadar içmeye devam etti. Cemal Akıncı yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ben sigarayı bırakmasam hayat beni bırakıyordu. 35 gün yoğun bakımda kaldım. 2019 yılından beri nakil listesindeyim. Hiç kimse ben sağlıklıyım demesin. Her an sizin de organa ihtiyacınız olabilir.”