Güncelleme Tarihi:
"Mardin’de masum olduğunu, kendisine tuzak kurulduğunu, oğlunu iyi yetiştirdiğini söyleyen bakanın oğlu babasını arıyor. ‘Baba eve geldiler’ diyor. Bakan oğluna soruyor, ‘Ne kadar var oğlum’ diyor. ‘3-5 kuruş baba, 1 trilyon.’ Bu meydanda toplanan kalabalıktan aileleri, gençleri, alayını bir araya getirseniz 1 trilyonu çıkar mı?"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “17 Aralık, iktidarın özünün yansımasıdır. Ak olduğunu iddia ediyorsun kendini niye aklamıyorsun” dedi. Çankırı ve ilçelerini ziyaret eden Bahçeli, vatandaşların 30 Mart’ta mutlaka sandığa gitmesi gerektiğini söyledi. 30 Mart’ın önemli bir tarih olduğunu kaydeden Bahçeli, “AKP’ye 1 Nisan şakası yapacağız” dedi. Bahçeli özetle şunları söyledi:
11 YIL HEBA OLDU
“Adalet ve Kalkınma Partisi, 11 yıl önce sandıkta tek başına hizmet edebilme fırsatını buldu. Ancak, vatandaşların desteği, AKP’de karşılık bulamamış 11 yıl heba olmuştur. Millet artık ayakkabı alırken kutusunu istemeye utanıyor. ‘Aman kutusu kalsın sen ayakkabıyı gazete kağıdına sar. Yanlış anlarlar’ diyor. AKP’ye oy verenler ‘Ben ne yaptım’ sorusuna cevap verebilmelidir. 17 Aralık’tan bu yana işçi, çiftçi, esnaf hiç konuşulmuyor; rüşvet ve yolsuzluk konuşuluyor. Başbakan, bakanların, milletvekillerinin, işadamlarının, çocukların yaptıkları her şeyi unuttu. Devletin imkanlarını kullanarak yolsuzlukların üzerine gidecek kim varsa görevden alma çabası içinde. Emniyette yer değiştirilmemiş şube müdürü kalmadı. Yolsuzlukların üstünü örtmek gayesiyle herkese hakaret ediyor. Herkese ‘hain’ diyor, ‘paralel’ diyor, ‘haşhaşi’ diyor, ‘casus’ diyor.
NASIL KAZANMIŞ, SORMALI
Hükümetin üzerinde kara bir gölge dolaşıyor. Kara gölge ihale yolsuzlukları, kara para aklama, altın kaçakçılığı. Bakanlar, çocukları, 41 işadamı hepsi servetine servet katmış. İşadamı bir talimatla 100 milyon dolar veriyorsa bu adama bunu nasıl kazanmış sormak lazım. Bunları mahkemeye götürmeye gerek yok. Her birini bir köye götürün, 100 milyon dolarlık yatırım yapsın. Mardin’de masum olduğunu kendisine tuzak kurulduğunu, oğlunu iyi yetiştirdiğini söyleyen bakanın oğlu babasını arıyor. ‘Baba eve geldiler’ diyor. Bakan oğluna soruyor, ‘Ne kadar var oğlum’ diyor. ‘3-5 kuruş baba, 1 trilyon.’ Bu meydanda toplanan kalabalıktan alayını bir araya getirseniz 1 trilyonu çıkar mı? Üniversiteye evladınızı gönderdiniz. Mühendis çıktı. İş arıyor sınavlara giriyor. İş yok, işsiz. Evden çıkarken, para isterken utanıyor. Anne, babadan gizli, çocuğu utanmasın diye cebine birkaç kuruş koyuyor. O da bu vatanın oğlu, bu bakanın oğlu da. Bu nasıl bir adalet? Madem masum, ‘Fezlekemi niye geri gönderiyorsunuz’ demesi lazım. Yüce Divan’ın yolunun açılmasını istemeli.
BAŞBAKAN ÜLKE ARIYOR
17 Aralık’tan sonra anlaşıldı ki Başbakan kendine kaçacak ülke arıyor. 30 Mart’ta dersini alacak, 2015’te Yüce Divan’a gidecek. Seçimden sonra oğlu Bilal’i de koluna alsın ilk karakola teslim olsun.”
DİYARBAKIR’DAKİ AFİŞLER
Bölünmenin eşiğinde bir Türkiye var. Diyarbakır’da ne idüğü belirsiz bir partinin garip afişleri var. Bu afişlerin gelecekte siyasi sonuçları da olabilir. Meselelere partilerüstü bakmak lazım.